11724 Kayıt Bulundu.
Bize İsmail b. Abdullah, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona en-Nafi', ona da Abdullah b. Ömer (ra), Rasulullah'ın (sav) Ramazan ayının son on günü itikafa girdiğini rivayet etmiştir.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona da Hz. Peygamber'in eşi Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir:
"Allah onu vefat ettirinceye kadar Peygamber (sav) Ramazan ayının son on gününde itikafa girerdi. Onun ardından eşleri de (aynı şekilde) itikafa girmişlerdir."
Açıklama: شد مئزره ifadesi şerhlerde "kendini ibadete vermek ve cinsel ilişkiden uzak durma anlamında" kinaye olarak kullanıldığı açıklanmaktadır.
Bize İbrahim b. Hamza, ona İbn Ebu Hâzim ve ed-Derâverdî, onlara Yezid, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) şöyle söylemiştir:
Rasulullah (sav) Ramazan ayının ortasındaki on günde itikaf yapardı. Geçen yirminci gecenin akşamı olup da yirmi birinci günü karşılayacağı zaman evine dönerdi. Kendisiyle birlikte itikafa girenler de evlerine dönerlerdi. Rasulullah itikafa girdiği bir Ramazan ayında evine dönmeyi adet haline getirdiği gece itikaf yerinde kaldı ve insanlara bir konuşma yaptı. Bu konuşmasında (hutbe), insanlara Allah'ın dilediği kadar konuştu. Sonra şöyle buyurdu: Ben Ramazan ayının ortasındaki on günde itikaf yapardım. Sonra bana şu son on gün içinde itikaf etme fikri zahir oldu. Şimdi kim benimle birlikte itikaf yapmışsa itikafa girdiği yerde kalsın. Kadir gecesi bana gösterildi sonra o bana unutturuldu. Siz onu son on gün içinde arayınız. Ve yine siz onu bu on gün içindeki tek sayılı gecelerde arayınız. Ben (rüyada) kendimi su ve çamur içinde secde ederken gördüm."
(Biz gökyüzünde bulut göremiyorduk.) Bu gece gök boşandı ve şiddetli bir yağmur yağdı. Mescitte yirmi birinci gece Hz. Peygamber'in (sav) namaz kıldığı yere su aktı. Ben Peygamber (sav) sabah namazından ayrıldığında kendisine baktım ve yüzünün çamur ve su ile kaplandığını gördüm.
Açıklama: مَا شَاءَ اللَّهُ ifadesi Hz. Peygamber'in konuştuğu sürenin uzunluğundan kinayedir. Yani mana "Allah'ın dilediği süre kadar konuştu" olur. Diğer mana ise 'Allah'ın dilediği şeyleri emretti' olur.
Bize İsmail, ona Malik, ona Yezid b. Abdullah b. Hâd, ona Muhammed b. İbrahim b. Haris et-Teymî, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Rasullullah (sav) Ramazan ayının ortasındaki on günde itikafa girerdi. Yine bir sene Ramazan ayının yirmi birinci gecesi oluncaya kadar itikafta kaldı. O gecenin sabahında itikaftan çıktı ve şöyle buyurdu:
“Kim benimle itikaf yapmışsa, son on günde de itikaf yapsın. Çünkü bu gece (Kadir gecesi) bana gösterildi. Sonra da bana unutturuldu. Ben (rüyada) kendimi o gecenin sabahında bir su ve çamur içine secde eder halde gördüm. Siz o geceyi son on günde arayın! (on gün içinde ise) tek sayılı geceler içinde arayın!”
Bu konuşmanın yapıldığı gece yağmur yağdı. Mescid o zaman arîş (çardak biçiminde olup tavansız, gölgelik) şeklinde idi. Bu sebeple mescidin çatısı aktı. İşte benim bu iki gözüm yirmi birinci gecenin sabahında Rasulullah'ı (sav) alnında su ve çamur izi olduğu halde gördü.
Açıklama: Rivayetlerde konuşmanın yirminci gün mü yirmi birinci güne mi denk geldiği tearuz oluşturmaktadır. ancak konuyla ilgili diğer rivayetler yirminci gün sabahı konuşmanın gerçekleştiğini, yirmi birinci gün sabahı ise çamur ve su içine secdenin gerçekleştiğini göstermektedir.
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Eyyub, ona İkrime, ona da İbn Abbas'ın söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Kadir gecesini Ramazan ayının son on gününde arayınız. Kadir gecesi Ramazan'ın son on günü içinde kalan dokuzuncu, yedinci ya da beşinci gecededir."
Bize Abdullah b. Ebu Esved, ona Abdülvahid, ona Asım, ona Ebu Miclez ve İkrime, onlara da İbn Abbas'ın söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kadir gecesi Ramazan ayının son on günü içindeki dokuzuncu gecede veya kalan yedi içindedir."
Bu hadisi Eyyub ve Halid'den, onlar İkrime'den, o da İbn Abbas'tan "Kadir gecesini Ramazan'ın yirmi dördüncü gecesinde arayınız" ziyadesiyle rivayet etmede Abdülvehhb da Vüheyb'e mütâbaat etmiştir.
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Halid b. Haris, ona Humeyd, ona Enes, ona da Ubade b. Samit şöyle demiştir:
Peygamber (sav) Kadir gecesini haber vermek için odasından dışarı çıkmıştı. O sırada iki kişi tartışmaya başladı. Bunun üzerine Peygamber (sav) "size Kadir gecesini haber vermek üzere çıkmıştım. Falanca ile filanca birbirleriyle kavga ettiler de bu bilgi benden uçup gitti. Belki de bu durum sizler için daha hayırlıdır. Artık Kadir gecesini (Ramazanın son on günü) dokuzuncu, yedinci veya beşinci gecelerde arayınız" buyurdu.