Giriş

Bize Esbağ, ona İbn Vehb, ona Cerîr b. Hazım, ona Eyyüb es-Sahtiyânî, ona Muhammed b. Sirin, ona da Selman b. Amir ed-Dabbî (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

"Çocuğun doğumuyla beraber akika vardır. Çocuğun adına kan akıtın (kurban kesin) ve çocuktan (saçını kesmek suretiyle) sıkıntıyı giderin!"

Bana Abullah b. Ebu Esved, ona da Kureyş b. Enes, Habîb b. Şehîd'in şöyle demiştir: Muhammed b. Sîrîn bana, Hasan el-Basrî'ye akîka hadisini kimden işittiğini sormamı emretti. Ben de gidip Hasan'a sordum. O da “Ben o hadisi Semure b. Cündeb'ten (ra) işittim” dedi.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Esbağ b. Ferec arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
17045 B005472 Buhari, Akika, 2

Bize Muhammed, ona Mahled, ona İbn Cüreyc, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyr şöyle tahdîs etmiştir:
"Ensâr'dan bir adam Harre mevkiindeki hurmalıkları sulamakta olduğu su ka­nalları hakkında Zübeyr ile muhakeme oldu. Rasûlullah (sav),
"— Yâ Zübeyr, sula! -Ona aralarında ma'rûf olan su payı miktarını kullanmasını emretti- Sonra da suyu komşuna doğ­ru salıver" buyurdu. Bunun üzerine Ensârî,
"— Zübeyr, senin halanın oğlu olduğu için böyle diyorsun değil mi?" dedi. Hemen Rasûlullah'ın (sav) yüzünün rengi değişti. Sonra da,
"— Yâ Zübeyr, hurmalığını sula, sonra su hurma ağaçlarının kökleri etrafındaki yumru çıkıntılara erişinceye kadar suyu tut!" buyurdu.
Neticede Zübeyr kendi hakkını bol bol kullandı. Sonra Zübeyr, "Vallahi şu âyet-i kerîme bu mesele hakkında indirilmiştir" dedi: "Hayır! Rabbin adına yemin olsun ki onlar, aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın onu kabullenmedikçe ve boyun eğip teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar." (en-Nisâ, 4/65).

İbn Cureyc dedi ki: İbnu Şihâb bana şöyle dedi: Ensâr ve diğer insanlar Hz. Peygamber'in (sav) Zübeyr'e söylediği, "Sula, sonra su hurma kök­lerindeki yumru kabarcıklarına ulaşıncaya kadar suyu salmayıp tut!" sözünün anlattığı yüksekliği ölçtüler ve bu seviye ayak topuklarına kadar oldu.


    Öneri Formu
17046 B002362 Buhari, Musakât, 8


    Öneri Formu
17040 B002359 Buhari, Musakât, 6


    Öneri Formu
17044 B002361 Buhari, Musakât, 7


    Öneri Formu
17042 B002360 Buhari, Musakât, 6


    Öneri Formu
17048 B005473 Buhari, Akika, 3

Bize Musa b. İsmail, ona Abdulvahid b. Ziyâd, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu:

"Üç kimse vardır ki Allah kıyamet gününde onların yüzüne bakmaz, on­ları temize çıkarmaz ve onlar için elem verici bir azâb vardır: (Birinci­si) yol üstünde ihtiyacından fazla suyu olup onu yoldan geçenlerden esirgeyen kimsedir. (İkincisi) devlet baş­kanına yalnız dünyalık menfaat için biat etmiş olan kimsedir. Devlet başkanı ona dün­yalık verirse hoşlanır, vermezse öfkelenir. (Üçüncüsü) satılık malını ikindiden sonra (pazara) çıkarıp 'kendisin­den başka ilâh olmayan Allah'a yemin ederim ki, ben bu mala şu kadar para verdim' der, satın alan kimse de onu tasdik eder." Bundan sonra Rasulullah (sav) şu ayeti okudu:

"Allah'a verdikleri söz ve yeminlerini bedel az bir bedele satınlar var ya işte onlar için ahirette hiçbir nasip yok­tur. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz, onların yüzüne bakmaz, onları temize çıkarmaz. Onlar için pek acıtıcı bir azap vardır" (Âl-i İmrân, 72)


    Öneri Formu
17038 B002358 Buhari, Musakât, 5

Bize Ebu Numân, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyûb, ona Muhammed, ona da Selmân b. Âmir şöyle rivayet etmiştir:

Erkek çocuğun doğumu ile beraber akîka vardır.

Bize Haccâc, ona Hammâd, ona Eyyûb, Katâde, Hişâm ve Habîb, onlara İbn Sîrîn, ona da Selman, Hz. Peygamber'den (sav) aynı hadisi rivayet etmiştir.

Yine bu rivayeti birden fazla Râvi, Âsım ve Hişâm'dan, onlar Hafsa bt. Sîrîn'den, o Ribâb'dan, o Selman'dan, o da Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.

Bu hadisi bize Yezîd b. İbrahim, ona İbn Sîrîn, ona da Selman, kendi sözü (mevkuf) olarak rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
17043 B005471 Buhari, Akika, 2

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Sumey, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:

"Bir adam yolda yürürken iyice susadı. Hemen bir kuyuya inip su içti sonra da kuyudan çıktı. Çıktığında, susuzluktan dilini çıkarıp soluyan ve yaş toprağı yalayan bir köpek gördü. Adam kendi kendine 'benim susuz kalmam gibi bu köpekte susuz kalmış' dedi, sonra da kuyuya inip ayakkabısına su doldurdu ve ayakkabısını ağzında taşıyarak kuyudan çıktı. Onunla da köpeği suladı. Bundan dolayı Allah o kulunu mükafatlandırdı ve ona mağfiret etti." Orada bulunanlar “ya Rasulallah (sav), hayvanları sulamada, bize sevap var mıdır?” diye sordular. Rasulullah da (sav): "Evet, soluk alan her canlıyı sulamada size sevap vardır" buyurdu.

Hammad b. Seleme ve Rabî b. Müslim, bu hadisi Muhammed b. Ziyad'dan rivayet ederek, raviye mutabaat etmişlerdir.


    Öneri Formu
17049 B002363 Buhari, Musakât, 9

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Salim b. Abdullah, ona da Abdullah b. Ömer, ona da babası Hz. Ömer şöyle söylemiştir:
Hafsa dul kaldığı zaman ben Ebu Bekir'e varıp 'Eğer istersen Ömer'in kızı Hafsa'yı sana nikahlayayım' dedim. Birkaç gece bekledim. Sonra Hafsa'yı Rasulullah (sav) istedi. Ardından Ebu Bekir bana geldi ve şöyle dedi: Bana yaptığın teklif konusunda sana olumlu cevap vermeme engel olan şey, Rasulullah'ın (sav) (Hafsa'yla nikahlanma is­teğini) dillendirdiğini bilmem ve Rasulullah'ın (sav) sırrını açığa vurmak istemememdi. Şayet Rasulullah (sav), Hafsa'yla nikahlanmak istemeseydi ben teklifini kabul ederdim.'

Yunus, Musa b. Ukbe ve İbn Ebu Atîk bu hadisi Zuhrî'den rivayet etmek suretiyle Şuayb b. Ebu Hamza'ya mutabaat etmişlerdir.


    Öneri Formu
287403 B005145-3 Buhari, Nikah, 46