11727 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Şu’be, ona Hişam b. Zeyd, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etti:
Biz (bir seferde) Merru'z-Zahrân’da iken bir tavşanı ürkütüp kaçırdık. Bazıları arkasından koştular, nihayet yorulup aciz kaldılar. Ben de hayvanın arkasından koştum ve sonunda onu yakalayıp Ebu Talha'ya getirdim. Ebu Talha hayvanın inciğini ve iki budunu (benimle) Hz. Peygamber’e (sav) yolladı. Hz. Peygamber de (sav) bu tavşan hediyesini kabul etti.
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Ömer b. Ubeydullah’ın azatlısı Ebu’n-Nadr, ona da Ebu Katâde’nin azatlısı Nâfi şöyle rivayet etmiştir:
"Ebu Katâde, Rasulullah (sav) ile birlikte seferdeyken, Mekke yolunun bir yerinde, arkadaşlarından ihramlı bazı kimselerle birlikte geride kaldı. Kendisi ihramlı değildi. Derken bir yaban eşeği gördü ve atına bindi. Daha sonra arkadaşlarından kendisine kamçısını vermelerini istediyse de onlar kabul etmediler. Mızrağını vermelerini istedi onu da vermeyi kabul etmeyince onu kendisi aldı, sonra eşeğin üzerine hızlıca gitti ve onu öldürdü. Rasulullah’ın (sav) ashabından bazıları ondan yerken, bazıları yemekten çekindi. Rasulullah’a (sav) yetiştiklerinde ona bunun hükmünü sordular. Hz. Peygamber de “Şüphesiz ki o, Allah’ın size yiyesiniz diye önünüze getirdiği bir yemektir” buyurdu."