11722 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Nuaym, ona Abdülaziz b. Ebu Seleme, ona Abdurrahman b. Kasım, ona Kasım b. Muhammed, ona da Aişe şöyle demiştir:
"Bizler Peygamber'in (sav) gözetiminde, sadece haccı düşünerek yola çıkmıştık. Serîf bölgesine geldiğimizde ben hayız oldum ve ağlamaya başladım. O esnada Peygamber (sav) yanıma girdi ve 'Seni ağlatan nedir?' dedi. Ben 'vallahi bu sene hac için yola çıkmamış olmayı dilerdim' dedim. Peygamber de 'Muhtemelen sen hayız oldun' dedi. 'Evet' dedim. O da 'Şüphe yok, sendeki bu hâl, Allah'ın Adem'in kızları üzerine yazdığı bir şeydir. Hacıların yapacakları fiilleri sen de yap fakat temizleninceye kadar Kabe'yi tavaf etme' buyurdu."
Bize Abdullah b. Abdulvehhâb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyûb, ona Hafsa (Ebu Abdullah (Buhari) Hafsa'dan bu rivayeti Hişam b. Hassân'ın da naklettiğini söylemiştir) ona da Ümmü Atiyye şöyle rivayet etmiştir:
"Bizlere bir ölü için üç günden fazla yas tutmamız yasaklanmıştı. Ancak sadece kocalar için dört ay on gün yas tutmaya izin verildi. Bu süre zarfında sürme çekemez, hoş koku sürünemez, asb (denilen Yemen) kumaşı dışında boyanmış elbise de giyemezdik. Birimiz ay halinden gusledip temizlendiği esnada bir nebze koku kullanmamıza ruhsat verilmişti. Diğer taraftan, cenazelerin arkasından gitmemiz de bize yasaklanmıştı."
Buhârî şöyle demiştir: Bu hadisi Hişâm b. Hassan, ona Hafsa, ona da Ümm Atiyye, Nebî’den (sav) rivayet etmiştir.
Açıklama: İbn Hacer'e göre hadis, hükmen merfudur (Fethu'l-bari, Daru'l-Marife, I, 410).