11727 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said, ona Abdülaziz b. Rüveyfi', ona Zeyd b. Vehb, ona da Ebu Zer (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir gece (dışarı) çıktım. Baktım ki Rasulullah (sav) yanında kimse olmadan tek başına yürümekte. Kendisiyle beraber birinin yürümesini hoş görmüyor sandım. Ayın gölgesinde yürümeye başladım. Bana bakıp beni gördü ve “O da kim?” buyurdu. Ben de “Ebu Zer! Allah canımı sana feda kılsın” dedim. “Ey Ebu Zer! Gel!” buyurdu. Bir müddet beraber yürüdük. Sonra Hz. Peygamber (sav), “Allah'ın kendisine mal verip onu sağına, soluna, önüne, arkasına dağıtan ve onunla iyi işler yapan hariç, mal biriktirip çoğaltanlar Kıyamet günü azaltacak olanlardır!” buyurdu. Bir müddet daha yürüdük. Bana, “Burada otur!” dedi ve beni etrafı taşlık olan bir arazide oturtup “Yanına dönene dek burada otur!” buyurdu. Taşlık içinde kendisini göremeyene dek gitti. Geri dönmesi uzadı, sonra kendisini bana doğru gelirken işittim; “Hırsızlık yapıp zina etse de mi?” buyuruyordu. Geldiğinde dayanamayıp “Yâ Rasulullah! Allah canımı sana feda eylesin! Taşlık tarafında kimle konuştun? Sana cevap veren birini de duymadım!” dedim. Nebî (sav) şöyle buyurdu: O Cebrâîl (as) idi. Taşlık tarafında bana göründü ve “Ümmetini müjdele! Allah'a bir şeyi ortak koşmadan ölen cennete girer” dedi. Ben, “Ey Câbrâîl! Hırsızlık yapıp zina etse de mi?” dedim. “Evet” dedi. Ben, “Hırsızlık yapıp zina etse de mi?” dedim. “Evet! Hatta içki içse bile” dedi."
Nadr der ki: Bu hadisi bize Şube, Habîb b. Ebu Sâbit, A'meş, Abdülaziz b. Rüfey ve Zeyd b. Vehb de rivayet etmiştir. Ebu Abdullah der ki: Ebu Sâlih'in, Ebu Derdâ'dan naklettiği hadis mürsel olup sahih değildir. Sadece bilinmesini istedik. Sahih olan, Ebu Zer'in naklettiği hadistir. Ebu Abdullah'a, “Atâ b. Yesâr'ın, Ebu Derdâ'dan naklettiği hadisin durumu nedir?” soruldu, o da “Aynı şekilde mürsel olup sahih değildir. Sahih olan, Ebu Zer'in rivayetidir” dedi. Ebu Abdullah der ki: Ebu Derdâ'nın, "Kişi Ölüm döşeğinde 'Allah'tan başka ilah yoktur' dediği zaman" hadisinin üstünü çizin.
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd, ona Sâlih, ona İbn Şihâb, ona da Enes b. Mâlik'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Âdem oğlunun altından bir vadisi olsa o iki vadi daha ister. Onun ağzını asla topraktan başka bir şey dolduramaz. Allah, tövbe edenin tövbesini kabul eder."
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Zühri, ona Urve ve Said b. Müseyyeb, onlara da Hakim b. Hızâm şöyle demiştir:
Hz. Peygamber'den (sav) bir şeyler istedim, bana istediğimi verdi. Sonra tekrar istedim, yine verdi. Sonra tekrar istedim yine verdi. Sonrasında şöyle buyurdu: "Bu mal var ya" -Süfyan'ın rivayetine göre Hakîm, Hz. Peygamber bana "ey Hakîm" diye hitap etti, demiştir. "Bu mal tazedir, tatlıdır. Kim bunu gönül rahatlığıyla alırsa onun için bereketli olur. Kim de açgözlülükle alırsa ona bereketi olmaz. O yiyip yiyip de doymayan kimse gibi olur. Veren el de alan elden üstündür."
Bize Ahmed b. Şebîb, ona babası (Şebîb b. Said), ona Yunus; (T)
Leys der ki: Bana Yunus, ona İbn Şihab, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Benim Uhud kadar altınım olsa, bir borç karşılığında hazırda tuttuğum bir miktar haricinde, yanımda o altından bir miktar varken üzerimden üç gece geçmemesi beni mutlu eder."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْغِنَى غِنَى النَّفْسِ