11727 Kayıt Bulundu.
Bana İbrahim b. Hamza, ona İbn Ebu Hâzim, ona Yezîd, ona Muhammed b. İbrahim, ona İsa b. Talha et-Teymî, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kul, manasını düşünmeden öyle bir söz söyler ki, bu söz sebebiyle cehennemde doğu ile batı arası kadar uzak bir derinliğe düşer."
Bize Abdullah b. Münîr, ona Ebu Nadr, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Dînâr, ona babası (Abdullah b. Dinar), ona Ebu Sâlih, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurdu:
"Kul, Allah’ın rızasına uygun, fakat kendisinin hiç de önemsemediği öyle bir söz söyler ki, Allah bu söz sebebiyle onun cennetteki makamını yükseltir. Bazen de kendisinin hiç önemsemediği, ama Allah’ın sevmediği öyle bir söz söyler ki, bu yüzden cehenneme düşer.”
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Abdullah b. Amr'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Müslüman, dilinden ve elinden (gelecek zarardan) müslümanların emniyette olduğu kimsedir. Muhacir ise, Allah’ın yasakladığı şeylerden uzak duran kimsedir."
Bize Musa, ona Mu’temir, ona babası, ona Katâde, ona Ukbe b. Abdulğâfir, ona da Ebu Saîd (ra) şöyle rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurmuştur:
"Sizden öncekiler arasında yaşamış bir adam Allah çok miktarda mal ve evlat vermişti. Ölüm vakti yaklaşınca oğullarına “ben nasıl bir babaydım?” diye sordu. Onlar da “en hayırlı bir baba idin” dediler. Bu sefer o “benim Allah nezdinde kabule değer hiçbir amelim yok” –Katâde: “biriktirdiğim amelim yok” diye açıkladı-. “Eğer Allah’ın huzuruna gidecek olursa onu azaplandıracaktır, bu sebeple bir bakınız, ben öldükten sonra beni yakınız. Nihayet kömür haline gelecek olursam o zaman beni öğütünüz. Daha sonra şiddetli bir rüzgârın estiği bir zamanda rüzgâra karşı beni savurunuz” dedi ve bunu yapacaklarına dair onlardan sözler aldı, Rabbine yeminler ettirdi. Onlar da bunu yaptılar. Sonra Allah “ol” deyiverdi, o da derhal dimdik ayakta duran bir adam oluverdi. Sonra “ey kulum, seni bunu yapmaya sevkeden şey nedir?” dedi. O d “Senden korkum” – ya da “senden ürküp korkmam” - dedi. Allah da ona derhal rahmet ihsan buyurdu."
Ben hadisi Ebu Osman’a naklettim, o da “ben Selman’dan bu hadisi işttim” dedi ancak "Beni denizde savurun" ifadesini rivayetine ekledi ya da hadisi nasıl naklettiyse öylece zikretti.
Muaz da der ki: Bize Şu’be, ona Katâde, ona Ukbe, ona Ebu Saîd bu hadisi Nebi’den (sav) rivayet etmiştir.