11727 Kayıt Bulundu.
Bize Ebü’l-Yemân, ona Şuayb ona ez-Zührî, ona Urve, Ebu Humeyd es-Sâidî’nin şöyle anlattığını rivayet etti. Allah Rasulü (sav) bir adamı zekât toplama memuru olarak görevlendirmişti. Bu memur işini bitirdiği zaman Rasul-i Ekrem’e geldi ve 'Yâ Rasulallah! Şu sizindir, bu da bana hediye verilmiştir' dedi. Rasul-i Ekrem (sav) da ona "Sen babanın ve ananın evinde otursaydın da sana hediye verilir miydi yoksa verilmez miydi bir görseydin!" dedi. Akabinde bir akşam vakti namazdan sonra ayağa kalktı, şehâdet kelimelerini söyledi ve Allah’ı lâyık olduğu sıfatlarla övdü. Sonra "İmdi" deyip şu konuşmayı yaptı:
"Bu memura ne oluyor ki? Biz onu bir işte görevlendiriyoruz, sonra bize gelip 'Şu, sizin verdiğiniz görevin hasılatı, bu da bana hediye verildi' diyor! O, babasının ve anasının evinde otursaydı da ona hediye verilir miydi, yoksa verilmez miydi bir görseydi! Muhammed’in canı, (kudret) elinde bulunan (Allah’a) yemin ederim ki, herhangi biriniz zekât malından hainlik yapıp haksız bir şey alırsa, muhakkak kıyamet gününde o çaldığı malı boynu üzerinde taşıyarak getirecektir. Aldığı şey bir deve ise inleyip bağırarak, sığır ise böğürerek, koyun ise yine meleyerek getirecektir. Ben tebliğ ettim!" Ebu Humeyd 'Bundan sonra Rasulullah (sav) elini, koltuk altının bozumtırak rengini göreceğimiz derecede yukarı kaldırdı' dedi. Yine Ebû Humeyd 'Bu konuşmayı benimle birlikte Zeyd b. Sabit de Hz. Peygamber’den işitmiştir, ona da sorunuz!' dedi.
Açıklama: Memurun hediye alması, ganimet malından aşırmak/ kamu malını zimmete geçirmek şeklinde kabul edilmektedir. (Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, 10/233 [20474]) Diğer varyantlar: M004738; M004739; M004740; B002597; B006979; B007174; B007197; DM001711; DM002535; D002946.
Bize Yahya b. Süleyman, ona İbn Vehb, ona Hayve, ona Ebu Akîl Zühre b. Ma'bed, ona da dedesi Abdullah b. Hişâm şöyle demiştir:
Biz Peygamber'in (sav) yanında idik. Hz. Peygamber Ömer b. Hattâb'ın elini tutuyordu. Ömer “ey Allah'ın Rasulü, Sen bana nefsimden başka her şeyden daha sevimlisin” dedi. Hz. Peygamber (sav) "Hayır, canımı elinde tutana yemin olsun ki, ben sana hayatından daha sevimli olmadıkça (imanda kemal bulmazsın)" buyurdu. Bunun üzerine Ömer de “Şu anda Allah'a yemin ederim ki, Sen bana canımdan da fazla sevimlisin” dedi. Peygamber (sav) de "İşte şimdi oldu ey Ömer" buyurdu.
Bana Abdullah b. Muhammed, ona Vehb, ona Şu'be, ona Muhammed b. Ebu Yakûb, ona Abdurrahman b. Ebu Bekre, ona da babası (Ebu Bekre)'nin rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Ne dersiniz, eğer Eşlem, Gıfâr, Muzeyne, Cuheyne kabileleri, Temim, Âmir ibn Sa'saa, Gatafân ve Esed kabilelerinden hayırlı ise, (hayırsız olanlar) zarar ve ziyanda değil midir?" buyurdu. Sahabe “Evet” dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav) "Nefsim elinde bulunana yemin ederim ki, onlar (Eslem, Gıfâr, Muzeyne, Cuheyne) bunlardan (Temîm, Âmir, Gatafân, Esed kabilelerinden) elbette daha hayırlıdır" buyurdu.
Bize İsmail, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Übeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud, ona da Ebu Hureyre ve Zeyd b. Hâlid şöyle haber vermişlerdir:
İki adam davalarını Rasulullah'a (sav) arz ettiler. Biri “aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet“ dedi. daha anlayışlı olan diğeri de “evet ey Allah'ın Rasulü, aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet ve anlatmam için bana izin ver” dedi. Rasulullah (sav) ona "konuş" buyurdu. O da “benim oğlum bu adamın yanında ücretli ücretle çalışan biriydi, bunun karısı ile zina etmiş. Bana oğlum üzerine recim cezası olduğunu haber verdiler. Ben de oğlumun yüz koyununu ve benim bir cariyemi fidye verip, oğlumu kurtardım. Sonra ben bunu ilim ehline sordum. Onlar da bana oğlum üzerine yüz değnek ile bir yıl sürgün, bu adamın karısına da recim aranızda Allah'ın Kitabı ile hüküm vereceğim. Koyunlar ve cariyen sana geri verilir" buyurdu ve onun oğlunu, yüz değnek vurup bir yıl sürgüne gönderdi. Sonra da Üneys'e o kadına gitmesini emrederek "eğer kadın suçunu itiraf ederse onu recmet" buyurdu. Kadın zina suçunu itiraf etti, o da kadını recmetti.
Bize İsmail, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Übeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud, ona da Ebu Hureyre ve Zeyd b. Hâlid şöyle haber vermişlerdir:
İki adam davalarını Rasulullah'a (sav) arz ettiler. Biri “aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet“ dedi. daha anlayışlı olan diğeri de “evet ey Allah'ın Rasulü, aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet ve anlatmam için bana izin ver” dedi. Rasulullah (sav) ona "konuş" buyurdu. O da “benim oğlum bu adamın yanında ücretli ücretle çalışan biriydi, bunun karısı ile zina etmiş. Bana oğlum üzerine recim cezası olduğunu haber verdiler. Ben de oğlumun yüz koyununu ve benim bir cariyemi fidye verip, oğlumu kurtardım. Sonra ben bunu ilim ehline sordum. Onlar da bana oğlum üzerine yüz değnek ile bir yıl sürgün, bu adamın karısına da recim aranızda Allah'ın Kitabı ile hüküm vereceğim. Koyunlar ve cariyen sana geri verilir" buyurdu ve onun oğlunu, yüz değnek vurup bir yıl sürgüne gönderdi. Sonra da Üneys'e o kadına gitmesini emrederek "eğer kadın suçunu itiraf ederse onu recmet" buyurdu. Kadın zina suçunu itiraf etti, o da kadını recmetti.