11727 Kayıt Bulundu.
Bana İshak b. İbrahim, ona Ebu Usame, ona İdris, ona Talha, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (r.anhuma) "her biri için mevâlî (mirasçı) belirledik" (Nisa, 4/33) ve "antlaşma yoluyla yakınlık bağı kurduğunuz kimseler" (Nisa, 4/33) ayetleri hakkında şöyle demiştir:
Muhacirler Medine'ye geldiklerinde, Peygamberin (sav) aralarında yapmış olduğu kardeşlik anlaşmasına dayalı olarak, herhangi akrabalık bağı olmaksızın Ensar'a mirasçı olurlardı. "mirasçı belirledik" (Nisa, 4/33) ayeti inince, "antlaşma yoluyla yakınlık bağı kurduğunuz kimseler" (Nisa, 4/33) kısmının hükmünü kaldırdı.
Bize Kuteybe b. Saîd, ona İsmail b. Cafer, ona Ebu Suheyl Nâfi b. Mâlik b. Ebu Âmir, ona babası (Malik b. Amir), ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Münafığın alameti üçtür: Konuştuğu zaman yaylan söyler, kendisine emanet bırakıldığı zaman hainlik eder, söz verdiği zaman sözünde durmaz".
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir:
Utbe kardeşi Sa'd (b. Ebu Vakkâs)'a “Zem'a'nın cariyesinin doğan (Abdurrahman), benim çocuğumdur, Bu çocuğu himayene al” diye vasiyet etti. Mekke'nin fethedildiği sene Mekke'ye varıldığında, Sa'd b. Ebu Vakkâs bu çocuğu aldı ve “bu çocuk kardeşimin oğludur. Nesebimize katılması konusunda kardeşim bana vasiyet etmiştir” dedi. Abd b. Zem'a da ayağa kalkıp “bu, benim kardeşimdir, babamın cariyesinin oğlu olup babamın döşeğinde doğmuştur” dedi. Her iki taraf iddialarını Hz. Peygamber'e taşıdılar. Sa'd b. Ebu Vakkâs “Ey Allah'ın Rasûlü, bu çocuk kardeşimin oğludur. Nesebimize katılması konusunda kardeşim bana vasiyet etmiştir” dedi. Abd b. Zem'a da “bu, benim kardeşimdir, babamın cariyesinin oğlu olup babamın döşeğinde doğmuştur” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Ey Abd b. Zem'a, bu çocuk senin kardeşindir" dedi, ardından "çocuk (doğduğu) döşeğe aittir. Zina eden erkeğe de mahrumiyet düşer" buyurdu. Sonra Hz. Peygamber (sav) çocuğun Utbe'ye benzediğini görünce eşi Sevde bt. Zem'a'ya "ey Sevde! Bundan sonra sen de Abdurrahman'ın yanında örtünü üzerine al, örtün" buyurdu. Abdurrahman, bu vakitten sonra vefat edinceye kadar, Sevde'yi örtüsüz olarak görmedi.