11727 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Firas, ona eş-Şa'bî, ona Abdullah b. Amr'ın söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah'a ortak koşmak, anne-babaya isyan etmek büyük günahlardandır."
Ravi Şu'be burada şüpheye düşmüş veya "yalan yere yemin etmek." demiştir. Muaz'ın dediğine göre ise Şube'nin rivayeti şu şekildedir:
"Allah'a ortak koşmak, yalan yere yemin etmek ve anne-babaya isyan etmek" veya "cana kıymak büyük günahlardandır."
Bize İshak b. Mansur, ona Abdüssamed, ona Şube, ona Ubeydullah b. Ebu Bekir, ona Enes'in söylediğine göre Rasulullah şöyle buyurmuştur: "Büyük günahlar..."; (T)
Bize Amr, ona Şube, ona İbn Ebu Bekir, ona Enes b. Malik'in söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Büyük günahların en büyüğü Allah'a ortak koşmak, cana kıymak, anne-babaya isyan etmek, yalan söylemek ya da yalancı şahitlik yapmaktır."
Bize Amr b. Zürâre, ona Hüşeym, ona Hüsayn, ona Ebu Zabyân, ona da Üsame b. zeyd b. Harise şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) bizi Cuheyne kabilesinin Huraka boyu üzerine çarpışmaya göndermişti. Bizler sabah vakti o kavme baskın yapıp onları bozguna uğrattık. Ben ve Ensâr'dan bir adam, onlardan birisinin peşine düşüp onu sıkıştırdık, yakaladığımızda, adam "Lâ ilahe illallâh" dedi. Bunun üzerine Ensârlı ondan elini çekti ama ben mızrağımı saplayıp onu öldürdüm. Medine'ye geldiğimizde bu hadise Peygamber'e (sav) iletildi. Hz. Peygamber (sav) bana "ey Usame, sen o adamı 'lâ ilahe illallâh' dedikten sonra öldürdün mü?" buyurdu. Ben de “ey Allah'ın Rasulü, adam bunu, ölümden sığınmak için söyledi” dedim. Rasulullah bana tekrar "Sen onu 'lâ ilahe illallâh' dedikten sonra öldürdün mü?" buyurdu ve bu soruyu o kadar tekrarladı ki ben “keşke bu günden önce Müslüman olmayaydım” diye temenni ettim.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Yezîd, ona Ebu Hayr, ona Sunâbihî, ona da Ubade b. Sâmit (ra) şöyle demiştir:
Ben Rasulullah'a (sav) (Akabe'de) biat eden öncü gruptanım. Biz Rasulullah'a (sav), Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, Allah'ın öldürülmesini yasakladığı kişinin canına kıymamak, gasp ve yağma yapmamak, isyan etmemek ve bu sözümüze sadık kaldığımızda karşılığında cennet, bu günahlardan birini işlersek hüküm Allah'a ait olmak üzere biat ettik
Bize Abdurrahman b. Mübarek, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyûb ve Yunus, onlara Hasan, ona da Ahnef b. Kays şöyle demiştir:
Ben, (Sıffin savaşında) şu adama (Ali b. Ebu Talib) yardım etmek için hareket etmiştim. Yolda Ebu Bekre ile karşılaştım. Bana, 'Nereye gidiyorsun?' dedi. Ben de, 'Şu adama (Ali b. Ebu Talib) yardım edeceğim' dedim. O da bana şöyle dedi: Geri dön, çünkü ben Hz. Peygamber'den (sav) şöyle işittim. "İki Müslüman birbirine kılıç çekerse, öldüren de öldürülen de cehenneme gider."
Ebu Bekre: 'Ey Allah’ın Resulü! Katili anladık da, ya maktul niçin cehenneme gider?' dedim. Hz. Peygamber (sav) de: "Çünkü, o da arkadaşını öldürmeyi istiyordu" buyurdu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Nâfi, ona Abdullah b. Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Vasiyet edecek bir şeyi bulunan herhangi Müslüman bir kimseye vasiyeti yanında yazılı bulunmadıkça iki gece geçirmesi asla caiz olmaz."
Muhammed b. Müslim, Amr b. Dinar'dan, onun İbn Ömer'den, onun da Hz. Peygamber'den (sav) yaptığı rivayette İmam Mâlik'e, mutâbaat etmiştir.
Bize Hallâd b. Yahya, ona Malik, ona da Talha b. Musarrif şöyle demiştir:
Ben Abdullah b. Ebu Evfâ'ya (r.anhuma) “Peygamber (sav) vasiyet etti mi?” diye sordum, “hayır” dedi. “öyleyse insanlara vasiyet etmeleri nasıl farz kılındı, ya da emredildi?” dedim. İbn Ebu Evfâ “Hz. Peygamber (sav) Allah'ın Kitabı'yla vasiyeti farz kıldı” dedi.