حَدَّثَنَا عَبْدُ السَّلاَمِ بْنُ مُطَهَّرٍ حَدَّثَنَا جَعْفَرٌ - يَعْنِى ابْنَ سُلَيْمَانَ - عَنْ عَلِىِّ بْنِ الْحَكَمِ الْبُنَانِىِّ عَنْ أَبِى الْحَسَنِ الْجَزَرِىِّ عَنْ مِقْسَمٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ:
"إِذَا أَصَابَهَا فِى أَوَّلِ الدَّمِ فَدِينَارٌ وَإِذَا أَصَابَهَا فِى انْقِطَاعِ الدَّمِ فَنِصْفُ دِينَارٍ."
قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَكَذَلِكَ قَالَ ابْنُ جُرَيْجٍ عَنْ عَبْدِ الْكَرِيمِ عَنْ مِقْسَمٍ.

Bize Abdusselam b. Mutahher, ona Cafer b. Süleyman, ona Ali b. Hakem el-Bünanî, ona Ebu Hasan el-Cezeri, ona Miksem, ona da İbn Abbas şöyle demiştir:
"Bir kimse hayızın başlangıcında karısıyla cinsi ilişkide bulunursa bir dinar, kanın kesilmesi sırasında cinsi ilişkide bulunursa yarım dinar kefâret olarak sadaka versin."
Ebu Davud şöyle demiştir: İbn Cüreyc, Abdülkerim'den, o da Miksem'den bu rivayetin aynısı nakletmiştir.

• Ebû Davud Sünen-i Ebu Davud Tahâret 106, /67