حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَبِى فَرْوَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى بِهَذَا الْخَبَرِ وَلَيْسَ بِتَمَامِهِ قَالَ وَقَضَى بِهَا لِجَعْفَرٍ وَقَالَ
"إِنَّ خَالَتَهَا عِنْدَهُ."

Bize Muhammed b. İsa, ona Süfyan, ona Ebu Ferve, ona da Abdurrahman b. Ebu Leyla bu haberi rivayet etmiştir. Ancak bu rivayet tam değildir. Neticede Rasulullah (sav) kızı Cafer'e verdi ve "kızın teyzesi, Cafer'in yanındadır" dedi.

Açıklama: Burada işaret edilen olay şudur: Uhud savaşında şehit düşmüş olan Hz. Hamza’nın kızı Ammâre’nin hidâne hakkı konusunda Hz. Ali, ağabeyi Hz. Cafer ve Hz. Peygamber’in âzâdlısı Zeyd b. Hârise arasında tartışma çıkmıştı. Ammâre, Hz. Ali ile Hz. Cafer’in amca kızıdır. Zeyd b. Hârise de ona kardeşinin kızı diye sahip çıkmaktadır. Bunun sebebi de Hz. Peygamber’in Hz. Hamza ile Zeyd b. Hârise arasında kardeşlik akdi yapmış olmasıdır. İşte Zeyd b. Hârise bu akde dayanarak, Ammâre’ye, yeğeni olarak sahip çıkmakta ve hidâne hakkı davasında bulunmaktadır. Neticede Hz. Peygamber, ismi geçen üç davacıdan Hz. Cafer’i tercih etmiştir. Buna sebep olarak da "Teyze anne makamındadır" buyurarak Hz. Cafer’in eşinin, Ammâre’nin teyzesi olmasını göstermiştir.

• Ebû Davud Sünen-i Ebu Davud Talak 35, /530