Öneri Formu
Hadis Id, No:
15955, D002628
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ الْحِمْصِىُّ وَيَزِيدُ بْنُ قُبَيْسٍ - مِنْ أَهْلِ جَبَلَةَ سَاحِلِ حِمْصٍ وَهَذَا لَفْظُ يَزِيدَ - قَالاَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْعَلاَءِ أَنَّهُ سَمِعَ مُسْلِمَ بْنَ مِشْكَمٍ أَبَا عُبَيْدِ اللَّهِ يَقُولُ حَدَّثَنَا أَبُو ثَعْلَبَةَ الْخُشَنِىُّ قَالَ كَانَ النَّاسُ إِذَا نَزَلُوا مَنْزِلاً - قَالَ عَمْرٌو كَانَ النَّاسُ إِذَا نَزَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْزِلاً - تَفَرَّقُوا فِى الشِّعَابِ وَالأَوْدِيَةِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "إِنَّ تَفَرُّقَكُمْ فِى هَذِهِ الشِّعَابِ وَالأَوْدِيَةِ إِنَّمَا ذَلِكُمْ مِنَ الشَّيْطَانِ." فَلَمْ يَنْزِلْ بَعْدَ ذَلِكَ مَنْزِلاً إِلاَّ انْضَمَّ بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْضٍ حَتَّى يُقَالُ لَوْ بُسِطَ عَلَيْهِمْ ثَوْبٌ لَعَمَّهُمْ.
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman el-Hımsî, ona Hıms sahilindeki dağ ahalisinden olan Yezid b. Kays, -hadisin lafzı Yezid'e aittir- onlara Velid b. Müslim, ona Abdullah b. Alâ, ona Ebu Ubeydullah Müslim b. Mişkem, ona da Ebu Sa'lebe el-Hüşenî dedi ki: (Sefer esnasında) Sahabiler, bir yere indikleri zaman ((ravi) Amr (bu cümleyi) Rasulullah (sav) bir yere indiği zaman sahabiler diye rivayet etti.) dağ yollarına ve vadilere dağılırlar (oralarda dağınık olarak konaklarlardı. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "sizin şu dağ yollarına ve vadilere dağılmanız ancak şeytandandır" buyurdu. Bundan sonra bir yerde konakladıklarında birbirlerine iyice yaklaşırlardı. Hatta üzerlerine bir örtü yayılacak olsa hepsini kaplar deni(lebi)lirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 97, /606
Senetler:
1. Ebu Sa'lebe el-Hüşenî (Cürsüm b. Nâşim)
2. Ebu Ubeydullah Müslim b. Mişkem el-Huzai (Müslim b. Mişkem)
3. Abdullah b. A'lâ er-Ribî (Abdullah b. Ala b. Zebr)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Yezid b. Kabis es-Seylahi (Yezid b. Kabis b. Süleyman)
Konular:
Cemaat, birlik olma
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273096, D002628-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ الْحِمْصِىُّ وَيَزِيدُ بْنُ قُبَيْسٍ - مِنْ أَهْلِ جَبَلَةَ سَاحِلِ حِمْصٍ وَهَذَا لَفْظُ يَزِيدَ - قَالاَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْعَلاَءِ أَنَّهُ سَمِعَ مُسْلِمَ بْنَ مِشْكَمٍ أَبَا عُبَيْدِ اللَّهِ يَقُولُ حَدَّثَنَا أَبُو ثَعْلَبَةَ الْخُشَنِىُّ قَالَ كَانَ النَّاسُ إِذَا نَزَلُوا مَنْزِلاً - قَالَ عَمْرٌو كَانَ النَّاسُ إِذَا نَزَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْزِلاً - تَفَرَّقُوا فِى الشِّعَابِ وَالأَوْدِيَةِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "إِنَّ تَفَرُّقَكُمْ فِى هَذِهِ الشِّعَابِ وَالأَوْدِيَةِ إِنَّمَا ذَلِكُمْ مِنَ الشَّيْطَانِ." فَلَمْ يَنْزِلْ بَعْدَ ذَلِكَ مَنْزِلاً إِلاَّ انْضَمَّ بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْضٍ حَتَّى يُقَالُ لَوْ بُسِطَ عَلَيْهِمْ ثَوْبٌ لَعَمَّهُمْ.
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman el-Hımsî, ona Hıms sahilindeki dağ ahalisinden olan Yezid b. Kays, -hadisin lafzı Yezid'e aittir- onlara Velid b. Müslim, ona Abdullah b. Alâ', ona Ebu Ubeydullah Müslim b. Mişkem, ona da Ebu Sa'lebe el-Hüşenî dedi ki: (Sefer esnasında) Sahabiler, bir yere indikleri zaman ((ravi) Amr (bu cümleyi) Rasulullah (sav) bir yere indiği zaman sahabiler diye rivayet etti.) dağ yollarına ve vadilere dağılırlar (oralarda dağınık olarak konaklarlardı. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "sizin şu dağ yollarına ve vadilere dağılmanız ancak şeytandandır" buyurdu. Bundan sonra bir yerde konakladıklarında birbirlerine iyice yaklaşırlardı. Hatta üzerlerine bir örtü yayılacak olsa hepsini kaplar deni(lebi)lirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 97, /606
Senetler:
1. Ebu Sa'lebe el-Hüşenî (Cürsüm b. Nâşim)
2. Ebu Ubeydullah Müslim b. Mişkem el-Huzai (Müslim b. Mişkem)
3. Abdullah b. A'lâ er-Ribî (Abdullah b. Ala b. Zebr)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Ebu Hafs Amr b. Osman el-Kuraşî (Amr b. Osman b. Said b. Kesir b. Dinar)
Konular:
Cemaat, birlik olma