2 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Ebu Meryem, ona amcası Said b. Hakem, ona Leys b. Sa'd, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona da Mervan ve Misver b. Mahreme şöyle rivayet etmişlerdir:
Hevâzin Kabilesi heyeti Müslüman olarak Rasullah'a (sav) gelip mallarının kendilerine geri verilmesini istediler. Hz. Peygamber (sav) onlara "Şüphesiz benim beraberimde şu görmekte olduğunuz insanlar vardır. Bana, sözün en hoş geleni doğru olanıdır. Tercih sizin; ya esirleri ya da malları seçin" buyurdu. Onlar da “esirlerimizi tercih ediyoruz” dediler. Nebî (sav) kalkıp Allah'ı övdü, ardından şöyle buyurdu: "Şimdi bu kardeşleriniz tövbekâr olarak geldiler. Ben, onlara esirleri vermeyi uygun buluyorum. Sizden bunu gönül hoşnutluğu ile yapacak olan yapsın. Her kim de kendi hissesinin karşılığını arzu ederse, Allah'ın bize ihsan edeceği ilk ganimet malından payını ona vermek üzere bunu yapsın." İnsanlar “ey Allah'ın Rasulü, bunu gönül hoşnutluğu ile yerine getiririz” dediler. Hz. Peygamber (sav) "sizden kimin izin verip kimin vermediği bilemiyoruz. Dönün de akil kimselerinizin görüşünü bize bildirin" buyurdu. İnsanlar da dönüp akil kimseleri ile konuştular. Onlar da bunu kabul edip izin verdiklerini bildirdiler.
Bize Ahmed b. Ebu Meryem, ona amcası Said b. Hakem, ona Leys b. Sa'd, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona da Mervan ve Misver b. Mahreme şöyle rivayet etmişlerdir:
Hevâzin Kabilesi heyeti Müslüman olarak Rasullah'a (sav) gelip mallarının kendilerine geri verilmesini istediler. Hz. Peygamber (sav) onlara "Şüphesiz benim beraberimde şu görmekte olduğunuz insanlar vardır. Bana, sözün en hoş geleni doğru olanıdır. Tercih sizin; ya esirleri ya da malları seçin" buyurdu. Onlar da “esirlerimizi tercih ediyoruz” dediler. Nebî (sav) kalkıp Allah'ı övdü, ardından şöyle buyurdu: "Şimdi bu kardeşleriniz tövbekâr olarak geldiler. Ben, onlara esirleri vermeyi uygun buluyorum. Sizden bunu gönül hoşnutluğu ile yapacak olan yapsın. Her kim de kendi hissesinin karşılığını arzu ederse, Allah'ın bize ihsan edeceği ilk ganimet malından payını ona vermek üzere bunu yapsın." İnsanlar “ey Allah'ın Rasulü, bunu gönül hoşnutluğu ile yerine getiririz” dediler. Hz. Peygamber (sav) "sizden kimin izin verip kimin vermediği bilemiyoruz. Dönün de akil kimselerinizin görüşünü bize bildirin" buyurdu. İnsanlar da dönüp akil kimseleri ile konuştular. Onlar da bunu kabul edip izin verdiklerini bildirdiler.