Bir adam Resulullah'a -sallallahü aleyhi ve sellem-; "Senin (Peygamberlik) işinin başlangıcı nasıl oldu? ya Resulullah!" dedi. (Bunun üzerine Hz. Peygamber) şöyle buyurdu: "Süt annem Sa'd b. Bek-roğullarındandı. (Bir gün) ben ve onun bir oğlu, kuzu ve oğlaklarımızı (otarmağa) gittik. Yanımıza azık almamıştık. Ben; "Kardeşim, git de bize annemizden azık getir" dedim. Kardeşim de gitti. Ben kuzu ve oğlakların yanında kaldım. Derken beyaz iki kuş geldi. Sanki onlar kerkenez kuşuydular. Onlardan biri arkadaşına dedi ki; "Bu mu o?" Diğeri, "evet!" dedi. Dönüp bana koştular ve, beni tutup sırt üstü yatırdılar. Sonra karnımı yardılar. Ardından kalbimi çıkarıp yardılar ve ondan siyah iki kan pıhtısı çıkardılar. Sonra onlardan biri, arkadaşına: "Bana kar suyu getir!" dedi. (Getirdi). O da bununla içimi yıkadı. Sonra: "Bana dolu suyu getir!" dedi. (Getirdi). O da bununla kalbimi yıkadı. Sonra; "Bana 'sekine'yi (huzuru, sükunu, itmi'nanı) getir!" dedi. (Getirdi). O da onu kalbime saçtı.
Daha sonra onlardan biri arkadaşına: "Onu dik!" dedi. O da dikti ve, üzerini peygamberlik mührü ile mühürledi. Ardından, onlardan biri diğerine; "Onu (terazinin) bir kefesine, ümmetinden bin (kişiyi de) bir kefeye koy!" dedi. Resulullah -sallallahü aleyhi ve seîlem- buyurdu ki; "Ansızın kendimi, bazısının üzerime düşmesinden korktuğum bir halde, üstümde (duran) bin (kişiye) bakarken buldum." Bunun üzerine (onlardan biri) dedi ki; "Şayet ümmeti(nin hepsi) onunla tartılsa (yine de) hiç şüphesiz onlara ağır basar!" Daha sonra beni bırakarak gittiler. Resulullah -sallallahü aleyhi ve sellem-; "Ben çok korkmuştum" buyurdu. Sonra (süt) anneme gittim ve ona, karşılaştığım şeyi haber verdim. Bunun üzerine o, benim aklımı karıştırmış (kaçırmış) olmamdan korktu. Bu sebeple; 'Seni Allah'a sığındırırım!' dedi ve hemen kendisine ait bir yük devesini yükletti ve beni palanın üzerine bindirdi. Kendisi de terkime bindi. (Yola koyulduk). Nihayet bizi annemin yanına ulaştırdı ve şöyle dedi: "Emanetimi ve (üstlendiğim) zimmetimi yerine getirdim! Sütannem Ona, benim karşılaştığım şeyi de anlatmış, ama bu onu (yani öz annemi) kor-kutmamışdı. (Bilâkis) o; "Şüphe yok ki ben, onu doğurduğum zaman (bir şey) yani kendisinden Şam'ın köşklerinin aydınlandığı bir nûr görmüştüm demişti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 3, 1/163
Senetler:
1. Utbe b. Abd es-Sülemî (Utbe b. Abd)
2. Abdurrahman b. Amr es-Sülemi (Abdurrahman b. Amr b. Abese)
3. Ebu Abdullah Halid b. Ma'dân el-Kilâ'î (Halid b. Ma'dân b. Ebu Küreyb)
4. Ebu Halid Bahîr b. Sa'd es-Suhûlî (Bahîr b. Sa'd)
5. Ebu Muhammed Bakiyye b. Velîd el-Kilâ'î (Bakiyye b. Velîd b. Sâid b. Ka'b b. Harîz)
6. Nuaym b. Hammad el-Huzaî (Nuaym b. Hammad b. Muaviye b. Haris b. Hemmam b. Seleme b. Malik)
Konular:
Hz. Peygamber, göğsünün yarılması