1 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Kesîr, ona el-Evzâî, ona da Harun b. Riâb, Ahnef b. Kays'ın şöyle anlattığını rivayet etti:
"Bir gün Dımaşk camisine gitmiştim. Orada bir adamın çokça rükû ve secde ettiğini gördüm. Dışarı çıkmadan şu adamın namazını çift rekâtta mı, yoksa tek rekâtta mı bitireceğini acaba bilecek mi diye düşünüp bekledim. Adam namazını bitirince kendisine, 'Ey Allah'ın kulu! Namazdan çift rekâtta mı yoksa tek rekâtta mı ayrıldın, biliyor musun?' dedim. Adam,: 'Ben bilmiyorsam, şüphe yok ki, Allah biliyor!' dedi ve sonra da ' Ben, dostum Ebû'l-Kasım'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim' dedi
"Hiçbir kul yoktur ki Allah için bir secde etsin de, Allah bu secde sebebiyle onu bir derece yükseltmiş ve yine bu secde sebebiyle ondan bir günahını indirmiş olmasın!”
Bunun üzerine ben, adama; “Allah sana merhamet buyursun! Sen kimsin?” dedim. O da. “Ben Ebû Zerr'im” dedi. el-Ahnef dedi ki: “O zaman o adamın karşısında kendi şahsiyetim bana çok küçük ve önemsiz göründü.”