Öneri Formu
Hadis Id, No:
41563, DM001720
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُسَدَّدٌ وَأَبُو نُعَيْمٍ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ هَارُونَ بْنِ رِئَابٍ حَدَّثَنِى كِنَانَةُ بْنُ نُعَيْمٍ عَنْ قَبِيصَةَ بْنِ مُخَارِقٍ الْهِلاَلِىِّ قَالَ : تَحَمَّلْتُ بِحَمَالَةٍ فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- أَسْأَلُهُ فِيهَا ، فَقَالَ :« أَقِمْ يَا قَبِيصَةُ حَتَّى تَأْتِيَنَا الصَّدَقَةُ فَنَأْمُرَ لَكَ بِهَا ». ثُمَّ قَالَ :« يَا قَبِيصَةُ إِنَّ الْمَسْأَلَةَ لاَ تَحِلُّ إِلاَّ لأَحَدِ ثَلاَثَةٍ : رَجُلٍ تَحَمَّلَ حَمَالَةً فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ فَسَأَلَ حَتَّى يُصِيبَهَا ثُمَّ يُمْسِكَ ، وَرَجُلٍ أَصَابَتْهُ جَائِحَةٌ فَاجْتَاحَتْ مَالَهُ فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ فَسَأَلَ حَتَّى يُصِيبَ قِوَاماً مِنْ عَيْشٍ أَوْ قَالَ سِدَاداً مِنْ عَيْشٍ ، وَرَجُلٍ أَصَابَتْهُ فَاقَةٌ حَتَّى يَقُولَ ثَلاَثَةٌ مِنْ ذَوِى الْحِجَى مِنْ قَوْمِهِ قَدْ أَصَابَ فُلاَناً الْفَاقَةُ فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ فَسَأَلَ حَتَّى يُصِيبَ قِوَاماً مِنْ عَيْشٍ أَوْ سِدَاداً مِنْ عَيْشٍ ثُمَّ يُمْسِكَ ، وَمَا سِوَاهُنَّ مِنَ الْمَسْأَلَةِ سُحْتٌ يَا قَبِيصَةُ يَأْكُلُهَا صَاحِبُهَا سُحْتاً ».
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed el-Esdî) ve Ebu Nuaym (Fadl b. Dükeyn el-Mülâî), onlara Hammad b. Zeyd, ona Harun b. Riab, ona Kinane b. Nuaym ona da Kabîsa b. Muhârik el-Hilâlî şöyle rivayet etti:
Ben (kan davasını önlemek niyetiyle) birinin diyetini üstlendim. Bunun üzerine ödemede yardım talep etmek için Hz. Peygamber'in (sav) yanına vardım. O (sav) şöyle buyurdu: "Bize zekat malları gelinceye kadar bekle ki sana ondan verelim." ve ekledi "Ya Kabîsa, dilenmek kesinlikle helal değildir, ancak şu üç kişi (bundan) müstesnadır: Başkasının diyet borcunu üstlenen kişi ki ona dilenmek borcu kapatana dek caizdir, ancak sonra dilenmekten kaçınır; Doğal afete duçar olup malını kaybeden kişi ki ona da dilenmek caizdir, ta ki yaşamak için zaruri ihtiyaçlarını giderebilsin- yahut fakirliği def edebilsin; (Zenginken) fakirliğe duçar olmuş kişi ki toplumundan üç aklı başında kişi hakkında "falanca fakirliğe duçar oldu" desin, ona da dilenmek caizdir ta ki yaşamak için zaruri ihtiyaçlarını giderebilsin- yahut fakirliği def edebilsin, ancak sonra dilenmekten kaçınır. Bunların dışında dilenmek haramdır Ya Kabîsa, yapan kişi haram lokma yer."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Zekât 37, 2/1044
Senetler:
1. Kabîsa b. Muhârik el-Hilali (Kabîsa b. Muhârik b. Abdullah b. Şeddad b. Ebu Rabi'a)
2. Ebu Bekir Kinane b. Nuaym el-Adevi (Kinane b. Nuaym)
3. Ebu Hasan Harun b. Riab et-Temimî (Harun b. Riab)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
Borç, Hz. Peygamber borç konusunda çok hassas idi
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
KTB, BORÇ, BORÇLANMA
Ticaret, kefil olmak
Zekat, borçlunun durumu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274859, DM001720-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُسَدَّدٌ وَأَبُو نُعَيْمٍ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ هَارُونَ بْنِ رِئَابٍ حَدَّثَنِى كِنَانَةُ بْنُ نُعَيْمٍ عَنْ قَبِيصَةَ بْنِ مُخَارِقٍ الْهِلاَلِىِّ قَالَ : تَحَمَّلْتُ بِحَمَالَةٍ فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- أَسْأَلُهُ فِيهَا ، فَقَالَ :« أَقِمْ يَا قَبِيصَةُ حَتَّى تَأْتِيَنَا الصَّدَقَةُ فَنَأْمُرَ لَكَ بِهَا ». ثُمَّ قَالَ :« يَا قَبِيصَةُ إِنَّ الْمَسْأَلَةَ لاَ تَحِلُّ إِلاَّ لأَحَدِ ثَلاَثَةٍ : رَجُلٍ تَحَمَّلَ حَمَالَةً فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ فَسَأَلَ حَتَّى يُصِيبَهَا ثُمَّ يُمْسِكَ ، وَرَجُلٍ أَصَابَتْهُ جَائِحَةٌ فَاجْتَاحَتْ مَالَهُ فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ فَسَأَلَ حَتَّى يُصِيبَ قِوَاماً مِنْ عَيْشٍ أَوْ قَالَ سِدَاداً مِنْ عَيْشٍ ، وَرَجُلٍ أَصَابَتْهُ فَاقَةٌ حَتَّى يَقُولَ ثَلاَثَةٌ مِنْ ذَوِى الْحِجَى مِنْ قَوْمِهِ قَدْ أَصَابَ فُلاَناً الْفَاقَةُ فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ فَسَأَلَ حَتَّى يُصِيبَ قِوَاماً مِنْ عَيْشٍ أَوْ سِدَاداً مِنْ عَيْشٍ ثُمَّ يُمْسِكَ ، وَمَا سِوَاهُنَّ مِنَ الْمَسْأَلَةِ سُحْتٌ يَا قَبِيصَةُ يَأْكُلُهَا صَاحِبُهَا سُحْتاً ».
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed el-Esdî) ve Ebu Nuaym (Fadl b. Dükeyn el-Mülâî), onlara Hammad b. Zeyd, ona Harun b. Riab, ona Kinane b. Nuaym ona da Kabîsa b. Muhârik el-Hilâlî şöyle rivayet etti:
Ben (kan davasını önlemek niyetiyle) birinin diyetini üstlendim. Bunun üzerine ödemede yardım talep etmek için Hz. Peygamber'in (sav) yanına vardım. O (sav) şöyle buyurdu: "Bize zekat malları gelinceye kadar bekle ki sana ondan verelim." ve ekledi "Ya Kabîsa, dilenmek kesinlikle helal değildir, ancak şu üç kişi (bundan) müstesnadır: Başkasının diyet borcunu üstlenen kişi ki ona dilenmek borcu kapatana dek caizdir, ancak sonra dilenmekten kaçınır; Doğal afete duçar olup malını kaybeden kişi ki ona da dilenmek caizdir, ta ki yaşamak için zaruri ihtiyaçlarını giderebilsin- yahut fakirliği def edebilsin; (Zenginken) fakirliğe duçar olmuş kişi ki toplumundan üç aklı başında kişi hakkında "falanca fakirliğe duçar oldu" desin, ona da dilenmek caizdir ta ki yaşamak için zaruri ihtiyaçlarını giderebilsin- yahut fakirliği def edebilsin, ancak sonra dilenmekten kaçınır. Bunların dışında dilenmek haramdır Ya Kabîsa, yapan kişi haram lokma yer."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Zekât 37, 2/1044
Senetler:
1. Kabîsa b. Muhârik el-Hilali (Kabîsa b. Muhârik b. Abdullah b. Şeddad b. Ebu Rabi'a)
2. Ebu Bekir Kinane b. Nuaym el-Adevi (Kinane b. Nuaym)
3. Ebu Hasan Harun b. Riab et-Temimî (Harun b. Riab)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Borç, Hz. Peygamber borç konusunda çok hassas idi
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
KTB, BORÇ, BORÇLANMA
Ticaret, kefil olmak
Zekat, borçlunun durumu