Öneri Formu
Hadis Id, No:
44331, DM002535
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحَكَمُ بْنُ نَافِعٍ حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ أَخْبَرَنِى عُرْوَةُ بْنُ الزُّبَيْرِ عَنْ أَبِى حُمَيْدٍ السَّاعِدِىِّ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- اسْتَعْمَلَ عَامِلاً عَلَى الصَّدَقَةِ فَجَاءَهُ الْعَامِلُ حِينَ فَرَغَ مِنْ عَمَلِهِ فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا الَّذِى لَكُمْ وَهَذَا أُهْدِىَ لِى. فَقَالَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- :« فَهَلاَّ قَعَدْتَ فِى بَيْتِ أَبِيكَ وَأُمِّكَ فَنَظَرْتَ أَيُهْدَى لَكَ أَمْ لاَ ». ثُمَّ قَامَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- عَشِيَّةً بَعْدَ الصَّلاَةِ عَلَى الْمِنْبَرِ فَتَشَهَّدَ فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ بِمَا هُوَ أَهْلُهُ ثُمَّ قَالَ :« أَمَّا بَعْدُ فَمَا بَالُ الْعَامِلِ نَسْتَعْمِلُهُ فَيَأْتِينَا فَيَقُولُ : هَذَا مِنْ عَمَلِكُمْ وَهَذَا أُهْدِىَ لِى. فَهَلاَّ قَعَدَ فِى بَيْتِ أَبِيهِ وَأُمِّهِ فَيَنْظُرَ أَيُهْدَى لَهُ أَمْ لاَ ، وَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لاَ يَغُلُّ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنْهَا شَيْئاً إِلاَّ جَاءَ بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَحْمِلُهُ عَلَى عُنُقِهِ ، إِنْ كَانَ بَعِيراً جَاءَ بِهِ لَهُ رُغَاءٌ ، وَإِنْ كَانَتْ بَقَرَةً جَاءَ بِهَا لَهَا خُوَارٌ ، وَإِنْ كَانَتْ شَاةً جَاءَ بِهَا تَيْعِرُ ، فَقَدْ بَلَّغْتُ ». قَالَ أَبُو حُمَيْدٍ : ثُمَّ رَفَعَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- يَدَيْهِ حَتَّى إِنَّا لَنَنْظُرُ إِلَى عُفْرَةِ إِبْطَيْهِ - قَالَ أَبُو حُمَيْدٍ - وَقَدْ سَمِعَ ذَلِكَ مَعِى مِنَ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- زَيْدُ بْنُ ثَابِتٍ فَسَلُوهُ.
Tercemesi:
Bize el-Hakem b. Nâfi', ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Urve b. ez-Zübeyr Ebu Humeyd es-Sâidî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) zekat toplamak üzere birisini görevlendirdi. Görevli işini bitirince Hz. Peygamber’e geldi ve “Yâ Rasulallah! Bu, sizindir, bu da bana hediye edildi!” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Babanın ve annenin evinde otursaydın da sana hediye verilecek mi verilmeyecek mi bir görseydin!” dedi. Daha sonra Hz. Peygamber (sav) bir akşam vakti namazdan sonra minbere çıktı ve şehadet getirip, Allah’a hamd etti ve O’na lâyık olduğu şekilde senada bulundu. Sonra şu konuşmayı yaptı: “İmdi! Şu görevliye ne oluyor ki, biz onu (zekat toplamakla) görevlendiriyoruz, o da bize gelip ‘Bu sizin görevinizin hasılatı, bu da bana hediye edildi’ diyor. Babasının ve annesinin evinde otursaydı da kendisine hediye verilecek mi yoksa verilmeyecek mi bir görseydi! Muhammed’in canı (kudret) elinde olan (Allah’a) yemin olsun ki, biriniz şu (zekât malından) hainlikle bir şey almaz ki, onu Kıyamet günü boynunun üzerinde taşıyarak getirmiş olmasın! Eğer (bu aldığı şey) bir deve ise onu, inleyip bağırması olduğu halde, bir sığır ise onu böğürürken, bir koyun ise onu da melerken getirir. İşte ben (size bunları) tebliğ etmiş oldum!” Ebu Humeyd sözüne şöyle devam etti: Sonra Hz. Peygamber (sav) ellerini, biz O'nun koltuk altlarının bozumtırak rengini görecek kadar yukarı kaldırdı (Ve Allah’ım! Ben tebliğ ettim dedi.) Ebu Humeyd sözüne devamla dedi ki: Bunu Ra-sulullah’tan (sav) benimle birlikte Zeyd b. Sabit de işitmişti. (İsterseniz) O’na da sorun!
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Siyer 52, 3/1619
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Hediye, işçilere hediye vermek
Hediye, Zekat memurunun hediye alması
Hz. Peygamber, hitabeleri