حدثنا محمد بن كثير قال أخبرنا سفيان عن الأعمش والحسن بن عمرو وفطر عن مجاهد عن عبد الله بن عمرو وقال سفيان لم يرفعه الأعمش إلى النبي صلى الله عليه وسلم ورفعه الحسن وفطر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ليس الواصل بالمكافىء ولكن الواصل الذي إذا قطعت رحمه وصلها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163388, EM000068
Hadis:
حدثنا محمد بن كثير قال أخبرنا سفيان عن الأعمش والحسن بن عمرو وفطر عن مجاهد عن عبد الله بن عمرو وقال سفيان لم يرفعه الأعمش إلى النبي صلى الله عليه وسلم ورفعه الحسن وفطر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ليس الواصل بالمكافىء ولكن الواصل الذي إذا قطعت رحمه وصلها
Tercemesi:
— Abdullah İbni Amr'dan, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
«— Yapılan sılaya, aynı ile mukabelede bulunan, sılâ-i rahim eden değildir. Fakaf sıla yapan (vasıl) o kimsedir ki, akrabalık bağları kesildiği zaman, rahim sılasını yerine getirmiştir.»136
Bir kimsenin, kendisine yapılan iyiliğe veya harekete aynı şekilde karşılıkta bulunmasına «mükâfat» denir. Bu karşılığı yapan şahsa da «Mükâfî» adı verilir. O halde yapılan iyiliğe aynı ile mukabelede bulunan, vazifesini yapmış, mükâfatta bulunmuş demektir. Bu tabiî bir haldir. Bunun için önemi büyük değildir. Fakat sılâ-i rahmi terk eden ve böylece akrabalık haklarını gözetmeyen kimseye iyilik ve İhsanda bulunmak, sılâ-i rahmi yerine getirmek, işte vuslat budur. Böyle hareket edene de «Vasıl» denir. Bunun sevabı da büyük olur.
Bu mevzuda üç derece vardır: Vasıl, Mükâfî, Katı' (ilgi kesen). İyilik ve ihsanda üstün bulunan ve aşağı duruma düşmeyen kimse, «Vasıl»dır. İkinci derecede olan, kendisine yapılan iyiliğin ziyadesiz karşılığında bulunan kimsedir ki, bu da «Münâfî»dir. Kendisi daima iyilik işinde aşağı durumda olup, emsal iyiliği yapmayan kimsedir. Buna da «Katı'» denir. Bu üçüncü derece makbul olmayan ve kerih olan kısımdır. Birinci derece ise, en makbul ve üstün derecedir. Asıl vuslat budur.137
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 68, /107
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
3. Fıtr b. Halife el-Mahzumi (Fıtr b. Halife)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Muhammed b. Kesîr el-Abdî (Muhammed b. Kesir)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
حدثنا محمد بن كثير قال أخبرنا سفيان عن الأعمش والحسن بن عمرو وفطر عن مجاهد عن عبد الله بن عمرو وقال سفيان لم يرفعه الأعمش إلى النبي صلى الله عليه وسلم ورفعه الحسن وفطر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ليس الواصل بالمكافىء ولكن الواصل الذي إذا قطعت رحمه وصلها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270695, EM000068-2
Hadis:
حدثنا محمد بن كثير قال أخبرنا سفيان عن الأعمش والحسن بن عمرو وفطر عن مجاهد عن عبد الله بن عمرو وقال سفيان لم يرفعه الأعمش إلى النبي صلى الله عليه وسلم ورفعه الحسن وفطر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ليس الواصل بالمكافىء ولكن الواصل الذي إذا قطعت رحمه وصلها
Tercemesi:
— Abdullah İbni Amr'dan, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
«— Yapılan sılaya, aynı ile mukabelede bulunan, sılâ-i rahim eden değildir. Fakaf sıla yapan (vasıl) o kimsedir ki, akrabalık bağları kesildiği zaman, rahim sılasını yerine getirmiştir.»136
Bir kimsenin, kendisine yapılan iyiliğe veya harekete aynı şekilde karşılıkta bulunmasına «mükâfat» denir. Bu karşılığı yapan şahsa da «Mükâfî» adı verilir. O halde yapılan iyiliğe aynı ile mukabelede bulunan, vazifesini yapmış, mükâfatta bulunmuş demektir. Bu tabiî bir haldir. Bunun için önemi büyük değildir. Fakat sılâ-i rahmi terk eden ve böylece akrabalık haklarını gözetmeyen kimseye iyilik ve İhsanda bulunmak, sılâ-i rahmi yerine getirmek, işte vuslat budur. Böyle hareket edene de «Vasıl» denir. Bunun sevabı da büyük olur.
Bu mevzuda üç derece vardır: Vasıl, Mükâfî, Katı' (ilgi kesen). İyilik ve ihsanda üstün bulunan ve aşağı duruma düşmeyen kimse, «Vasıl»dır. İkinci derecede olan, kendisine yapılan iyiliğin ziyadesiz karşılığında bulunan kimsedir ki, bu da «Münâfî»dir. Kendisi daima iyilik işinde aşağı durumda olup, emsal iyiliği yapmayan kimsedir. Buna da «Katı'» denir. Bu üçüncü derece makbul olmayan ve kerih olan kısımdır. Birinci derece ise, en makbul ve üstün derecedir. Asıl vuslat budur.137
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 68, /107
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
3. Hasan b. Amr et-Temimî (Hasan b. Amr)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Muhammed b. Kesîr el-Abdî (Muhammed b. Kesir)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
حدثنا محمد بن كثير قال أخبرنا سفيان عن الأعمش والحسن بن عمرو وفطر عن مجاهد عن عبد الله بن عمرو وقال سفيان لم يرفعه الأعمش إلى النبي صلى الله عليه وسلم ورفعه الحسن وفطر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ليس الواصل بالمكافىء ولكن الواصل الذي إذا قطعت رحمه وصلها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270696, EM000068-3
Hadis:
حدثنا محمد بن كثير قال أخبرنا سفيان عن الأعمش والحسن بن عمرو وفطر عن مجاهد عن عبد الله بن عمرو وقال سفيان لم يرفعه الأعمش إلى النبي صلى الله عليه وسلم ورفعه الحسن وفطر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ليس الواصل بالمكافىء ولكن الواصل الذي إذا قطعت رحمه وصلها
Tercemesi:
— Abdullah İbni Amr'dan, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
«— Yapılan sılaya, aynı ile mukabelede bulunan, sılâ-i rahim eden değildir. Fakaf sıla yapan (vasıl) o kimsedir ki, akrabalık bağları kesildiği zaman, rahim sılasını yerine getirmiştir.»136
Bir kimsenin, kendisine yapılan iyiliğe veya harekete aynı şekilde karşılıkta bulunmasına «mükâfat» denir. Bu karşılığı yapan şahsa da «Mükâfî» adı verilir. O halde yapılan iyiliğe aynı ile mukabelede bulunan, vazifesini yapmış, mükâfatta bulunmuş demektir. Bu tabiî bir haldir. Bunun için önemi büyük değildir. Fakat sılâ-i rahmi terk eden ve böylece akrabalık haklarını gözetmeyen kimseye iyilik ve İhsanda bulunmak, sılâ-i rahmi yerine getirmek, işte vuslat budur. Böyle hareket edene de «Vasıl» denir. Bunun sevabı da büyük olur.
Bu mevzuda üç derece vardır: Vasıl, Mükâfî, Katı' (ilgi kesen). İyilik ve ihsanda üstün bulunan ve aşağı duruma düşmeyen kimse, «Vasıl»dır. İkinci derecede olan, kendisine yapılan iyiliğin ziyadesiz karşılığında bulunan kimsedir ki, bu da «Münâfî»dir. Kendisi daima iyilik işinde aşağı durumda olup, emsal iyiliği yapmayan kimsedir. Buna da «Katı'» denir. Bu üçüncü derece makbul olmayan ve kerih olan kısımdır. Birinci derece ise, en makbul ve üstün derecedir. Asıl vuslat budur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 68, /107
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Muhammed b. Kesîr el-Abdî (Muhammed b. Kesir)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim