Açıklama: Ebu Davud, Sünen-i Ebu Davud'da D005071, Ebu Davud, Sünen-i Ebu Davud'da D005084, Müslim, Sahîh-i Müslim'de M006908, Tirmizi, Sünen-i Tirmizî'de T003390, Bezzâr, Müsned-i Bezzâr'da BM008685 ve Buhari, Edebü'l-Müfred'de EM000604 farklı bir içerikle rivayet etmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
284099, KHA000383
Hadis:
أصبحنا وأصبح الملك لله
Tercemesi:
Biz sabaha erdik, Allah’ın mülkü de sabaha erdi.
Açıklama:
Ebu Davud, Sünen-i Ebu Davud'da D005071, Ebu Davud, Sünen-i Ebu Davud'da D005084, Müslim, Sahîh-i Müslim'de M006908, Tirmizi, Sünen-i Tirmizî'de T003390, Bezzâr, Müsned-i Bezzâr'da BM008685 ve Buhari, Edebü'l-Müfred'de EM000604 farklı bir içerikle rivayet etmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ, Harfu'l-Hemze me'a's-Sâdi'l-mühmele 383, 1/148
Senetler:
()
Konular:
حدثنا موسى قال حدثنا أبو عوانة قال حدثنا عمر عن أبيه عن أبى هريرة قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم إذا أصبح قال أصبحنا وأصبح الملك لله والحمد كله لله لا شريك له لا إله إلا الله وإليه النشور وإذا أمسى قال أمسينا وأمسى الملك لله والحمد كله لله لا شريك له لا إله إلا الله وإليه المصير
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164877, EM000604
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا أبو عوانة قال حدثنا عمر عن أبيه عن أبى هريرة قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم إذا أصبح قال أصبحنا وأصبح الملك لله والحمد كله لله لا شريك له لا إله إلا الله وإليه النشور وإذا أمسى قال أمسينا وأمسى الملك لله والحمد كله لله لا شريك له لا إله إلا الله وإليه المصير
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir.: — Peygamber, (Saİlaltahü Aleyhi ve Sellem) sabah kalktığı zaman :
«— Sabaha girmiş olduk, bütün mülk de Allah'ın bulunuyor. Bütün hamd ortağı olmıyan Allah'a mahsustur. Allah'dan başka hiç bir ilah yoktu; ve öldükten sonra diriliş O'nadır.» derdi. Gecelediği zaman da :
«— Geceye girmiş olduk, bütün mülk de Allah'ın bulunuyor. Bütün hamd, ortağı olmayan Allah'a mahsustur. Allah'dan başka hiç bir İlâh yoktur ve akıbet dönüş de onadır.» derdi.1171
Peygamber Efendimizden sâdır olan duaların manasını öğrenip metinlerini, ezberlemek ve onları aslî lâfızları ile huzur ve tefekküre bağlı bir inançla söylemekte fazilet vardır. Bununla beraber samimiyet ve güvenle herkes düşünebildiği ve dilinin döndüğü kadar bir ifade ile dua etmesinde herhangi bir mahzur yoktur. Ancak Peygamber Efendimizin duaları en güzel ve makbul dualar olduğundan, onları öğrenip söylemekte başka bir bereket ve sevab vardır.
Dua, davet gibi, çağırma manasınadır. Sonra küçükten büyüğe, aşağı rütbeden büyük rütbeye iletilen istek ve yalvarışa bir isim olmuştur. Dua ettim, dua okudum ve dua işittim şeklinde kullanılır. Duanın hakîkafr, kulun Allah'dan yardım ve inayet istemesidir.
Mülkünde ortağı olmayan, dilediği gibİt asarruf eden ve her şey kendine muhtaç olan Allah Teald nın lütuf ve yardımlarına kullan her an muhtaçtır. Ona yalvarıp dua etmek, hem bir tazim ifadesi, hem de kulluk borcudur. İnsan mükellef bulunduğu vazifeleri yerine getirip zahirî sebeplere baş vurduktan sonra ihlâsla Allah'a dua ederse, böyle dualar makbul oıur. Bakara Sûresi 186. âyetinde Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:
— Kullarım sana benden (dualarımızı işitir mi diye) sorarlarsa (bil-sinler ki,) ben (onlara) çok yakınım, (onların şikâyet ve fısıltılarım işitirim ve) bana duâ ettiği zaman duacının duasını ka^ul ederim. O halde, kullar da benim emirlerime koşsunlar ve bana iman etsinler ki, zafere ulaşsınlar.»
Bu âyet-i kerîme ile Cenab-ı Hak, önce bize, kulluk vazifelerimiz olan sahih iman ve salih amelde bulunmayı, ondan sonra kendisine dua etmemizi ve böylece yapılacak duaların makbul olacağını beyan buyuruyor. Bu asıl şartlar yanında duanın bir takım edebleri vardır kİ, şunlardır:
1— Hayırlı ve bereketli zaman oldukları bildirilen arefe günlerinde, ramazan aylarında, mübarek gecelerde, haftanın cuma günlerinde, gecelerin sahur vaktinde tercihan dua etmek,
2— Kıbleye yönelip eller açık ve omuz hizasında yüze doğru dönük oldukları halde, yahut kolları koltuk altlan görülebilecek şekilde yu'ıarı doğru kaldırarak veya elleri birbirine bitiştirerek dua etmek.
3— Duayı kesin bir inançla yapmak ve kabul olunacağına şüphesiz inanmak,
4— Vezin ve kafiye uygunluğuna kendini zorlamadan tabiî bir yalvarış içinde huzurla dua etmek,
5— Allah dan umarak ve ondan korkarak ihlâsla dua etmek,
6— Dua üzerinde ısrar edip üç defa tekrarlamak,
7— Allah'a hamd ederek veya teşbihte bulunarak duaya başlamak,
8— Bağırıp çağırmakstzın hafif bir yalvarışla, gizli ve aşikâr arasında bir sesle dua etmek,
9— Günahlardan tevbe etmiş olmak, zulüm ve haksızlık gibi şeyleri terk etmiş bulunmak. Bu durumda bütün varlığı ile Hakka yönelip tam bir teslimiyet içinde dua edenin er geç muhakkak Allah Tealâ duasını kabul eder.
Hadîs kitaplarında dua ve ezkâr'a dair özel bölümler vardır. Hangi zamanlarda ve yerlerde ne g:bi dualarda bulunacağı tesbit edilmiştir.1172
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 604, /478
Senetler:
()
Konular:
Dua, sabah/akşam okunacak
Hz. Peygamber, duaları