حدثنا محمد بن عرعرة قال حدثنا شعبة عن سعد بن إبراهيم عن أبي أمامة بن سهل بن حنيف عن أبي سعيد الخدري : أن ناسا نزلوا على حكم سعد بن معاذ فأرسل إليه فجاء على حمار فلما بلغ قريبا من المسجد قال النبي صلى الله عليه وسلم ائتوا خيركم أو سيدكم فقال يا سعد إن هؤلاء نزلوا على حكمك فقال سعد أحكم فيهم أن تقتل مقاتلتهم وتسبى ذريتهم فقال النبي صلى الله عليه وسلم حكمت بحكم الله أو قال حكمت بحكم الملك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165643, EM000945
Hadis:
حدثنا محمد بن عرعرة قال حدثنا شعبة عن سعد بن إبراهيم عن أبي أمامة بن سهل بن حنيف عن أبي سعيد الخدري : أن ناسا نزلوا على حكم سعد بن معاذ فأرسل إليه فجاء على حمار فلما بلغ قريبا من المسجد قال النبي صلى الله عليه وسلم ائتوا خيركم أو سيدكم فقال يا سعد إن هؤلاء نزلوا على حكمك فقال سعد أحكم فيهم أن تقتل مقاتلتهم وتسبى ذريتهم فقال النبي صلى الله عليه وسلم حكمت بحكم الله أو قال حكمت بحكم الملك
Tercemesi:
— Ebû Said el-Hudri’den rivayet edildiğine göre; (Kurayza fcaoları) insanlar Sa’d ibni Muâz'ın hükmüne razı oldular da amber tarafından) ona haber gönderildi Muâz da bir merkep üzerinde geldi (Peygamberin bulunduğu bir) mescidin yakınma varınca Peygamber:
Haydia faayırlınısa, yahut ulunuza karşı durun (ayağa telkin) buyurdu.
«— Ya Sa’d! Şunlar (Kurayza Oğullan Yahudiler kabilesi) seaisa hükmüne razı oldular, (ne dersin, onlar hakkında hükmün nedir?) Sa'd:
— Onlar hakkında hüküm veriyorum ki, harb edenlerini öldüresin, çocuklarını ve kadınlarını da esir edesin, cevabını verdi. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve SeMern) şöyle buyurdu:
— Afiah'm hükmü île hüküm verdin.» Yahut «Melik'in e= Allah'ın hütoaü ile hüküm verdin.»614
Hadis-i şerif, ilim ve fazîlet sahibi şerefli kimselere hürmet için ayağa kalkmanın cevazına delil münasebetiyle bu bölümde zİkrodilmişse de, buradaki metinde ayağa, kalkma emri açık ofarak yoktur. S'a'd'a varın, karşı çıkın mânâsım, taşıyan kelimesi mevcuttur. Fakat yine Buhârî hazretlerinin Söfeîh'inde ve İmam Müslim'in Tchric'inde ayağa kalkınız mânâsını taşıyana Kûmu» emri mevcuttur. Bu itibarla ha-dîs-i şerîfin bu bölümle olan ilgisi meydana çıkmaktadır.
Hadîs-İ şerifte işaret edilen vak'aya gelince :
Medine civCnnda ikâmet etmekte olan Yahudi kabilelerinden biri de Kurayza oğulları idi. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Medine'ye hicret ettikten sonra onlarla bir sözleşme yaptı; ve böylece., mallarını ve canlarını teminat altına aldı. Uhud yenilgisinden sonra Yahudi'ler şımarmışlar ve bunlardan Nadîr oğulları sözleşmeyi yenilemediklerinden sürgün edilmişler, Medine civarından çıkarılmışlardı. Kurayza oğulları, sözleşmeyi yenilemiş olduklarından yerlerinde bırakıldılar.
Hendek savaşında bütün müşriklerden ibaret Arap kabileleri ve Yahudi'ler müslümanlara karşı birleşip harbe çıktıklarından bunu fırsat sayan Kurayza oğullan da rahat durmadılar. Hz. Peygamber'e karşı kötü sözler söylemeğe ve çeşitli tahriklere başladılar. Evs kabilesi müslürnanlan ile Kurayza oğulları arasında daha önce mevcut sözleşmeye göre bu Yahudî'-ler Evs kabilesi tarafından korunmakta İdi. Bu şımarıklık ve tahrikleri do-layısiyle Evs kabilesinin reisi bulunan Sa'd ibni Muaz hazretleri Kurayza oğullarına bu çirkin tutumlarından vazgeçmeleri yolunda tavsiyede bulunmuşsa da onu dinlemediler, yine fenalıklarına devam ettiler.
Hendek savaşından döner dönmez İlâhî bir emirle Peygamber (Saîkdîûhü Aleyhi veSetkm) 3000 kişilik bir kuvvetle Kurayza Oğulianna karşı sefere çıktı. Nihayet Yahudi'ler çembere alındı. Muhasara 10 veya 25 gün devam etti. Sonunda Yahudiler, Evs kabilesi reisi bulunan Sa'd ibni Muaz'ın haklarında vereceği hükme razı oldular. Sa'd İse, Hendek savaşında aldığı bîr yarayı Medine'deki bir çadırda tedavi ettirmekteydi. İşte Muaz hazretleri bu halde iken Peygamber (Saliallahü Aleyhi ve Sellem) onu yanına çağırtmış, So'd da bir merkep üzerinde ResûlüElahın kurmuş olduğu ordugâhtaki Mescidinde huzura çıkmıştı. Bu esnada Hz. Peygamber; yanındaki ashaba :
«Büyüğünüze (kalkınız, onu bindiği merkepten indiriniz.»
Emrini verdi ve metinde geçtiği üzere, Kurayza oğulları hakkında ne hüküm vereceğini Sa'd hazretlerine sordu. O da savaşanların öldürülmelerini, kadınîariyle çocuklarının esir edilmelerini hükme bağladı. Hz. Peygamber de bu hükmü Allah'ın emrine uygun buldu ve alınan karar yerine getirildi. Bu kararın Tevrat'ın hükmüne de uygun olduğunu Yahudi Kurayza oğulları itiraf etmişlerdi, öldürülenlerin sayısı 400-600 kişi idi.
So'd ibnî Muaz kimdir? :
Medîne'li ashabdan olup, künyesi E b û A m r 'dır. M u s ' a b İbni U m e y r 'in delaletiyle Evs kabilesinin reisi olduğu halde İslâm'ı kabul etti ve kavmine :
— «Siz İslâm1! kabul etmedikçe, sîzin erkek ve kadınlarınızla konuşmak bana haram olsyn,» dedi. Onlar da bunun üzerine İslâm'ı kabul et-' tiler. Bedir, Uhud ve Hendek savaşlarında bulundu. Hendek savaşında ot-dığı bir yaranın tesiriyle bir ay sonunda, Kurayza Oğulları hakkında yukarda geçen hükmünü verdikten birkaç gün sonra vefat etti. Vefatında Peygamber (Sallallahü A leyhi ve Settem):
«Sa'd ibni Muaz'ın ölümü ile Arş titredi.» Buyurmuştur.
Vefatı hicretin 5. yılına tesadüf eder. Kavmi ile topluca İslâm'a girdiğinde bereket ve hizmeti büyük olmuştur. Allah hepsinden razı olsun.
(Ebû Saîd El-Hudrî = Sa'd ibni Malik'in hal tercemesİ 510 sayılı hadîs münasebetiyle geçmiştir, bakılsın.)615
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 945, /736
Senetler:
()
Konular:
Savaş, esirlik
Savaş, Hukuku