Öneri Formu
Hadis Id, No:
48829, HM008030
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو النضرأَبُو كَامِلٍ وَأَبُو النَّضْرِ قَالَا حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا سَعْدٌ الطَّائِيُّ قَالَ أَبُو النَّضْرِ سَعْدٌ أَبُو مُجَاهِدٍ حَدَّثَنَا أَبُو الْمُدِلَّةِ مَوْلَى أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ
قُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا إِذَا رَأَيْنَاكَ رَقَّتْ قُلُوبُنَا وَكُنَّا مِنْ أَهْلِ الْآخِرَةِ وَإِذَا فَارَقْنَاكَ أَعْجَبَتْنَا الدُّنْيَا وَشَمَمْنَا النِّسَاءَ وَالْأَوْلَادَ قَالَ لَوْ تَكُونُونَ أَوْ قَالَ لَوْ أَنَّكُمْ تَكُونُونَ عَلَى كُلِّ حَالٍ عَلَى الْحَالِ الَّتِي أَنْتُمْ عَلَيْهَا عِنْدِي لَصَافَحَتْكُمْ الْمَلَائِكَةُ بِأَكُفِّهِمْ وَلَزَارَتْكُمْ فِي بُيُوتِكُمْ وَلَوْ لَمْ تُذْنِبُوا لَجَاءَ اللَّهُ بِقَوْمٍ يُذْنِبُونَ كَيْ يَغْفِرَ لَهُمْ قَالَ قُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ حَدِّثْنَا عَنْ الْجَنَّةِ مَا بِنَاؤُهَا قَالَ لَبِنَةُ ذَهَبٍ وَلَبِنَةُ فِضَّةٍ وَمِلَاطُهَا الْمِسْكُ الْأَذْفَرُ وَحَصْبَاؤُهَا اللُّؤْلُؤُ وَالْيَاقُوتُ وَتُرَابُهَا الزَّعْفَرَانُ مَنْ يَدْخُلُهَا يَنْعَمُ وَلَا يَبْأَسُ وَيَخْلُدُ وَلَا يَمُوتُ لَا تَبْلَى ثِيَابُهُ وَلَا يَفْنَى شَبَابُهُ ثَلَاثَةٌ لَا تُرَدُّ دَعْوَتُهُمْ الْإِمَامُ الْعَادِلُ وَالصَّائِمُ حَتَّى يُفْطِرَ وَدَعْوَةُ الْمَظْلُومِ تُحْمَلُ عَلَى الْغَمَامِ وَتُفْتَحُ لَهَا أَبْوَابُ السَّمَاءِ وَيَقُولُ الرَّبُّ عَزَّ وَجَلَّ وَعِزَّتِي لَأَنْصُرَنَّكَ وَلَوْ بَعْدَ حِينٍ
Tercemesi:
Bize Ebû Kâmil ve Ebu’n-Nadr nakletti. > Dediler ki: Bize Züheyr nakletti. > Dedi ki: Bize Sa’d et-Tâî nakletti. Ebu’n-Nadr, ‘Sa’d, Ebû Mücahid’dir.’ Dedi. > Dedi ki: Bize müminlerin annesinin azatlı kölesi Ebu’l-Mudille nakletti. > O, Ebû Hureyre’yi şöyle söylerken işitmiş: Ebû Hureyre (radıyallahu anh) dedi ki: Biz, ‘Ey Allah’ın Rasûlü seni gördüğümüzde gönlümüz duygulanıyor ve âhiret ehlinden oluyoruz. Senden ayrıldığımızda dünyanın cazibesine kapılıyor, kadınlar ve çocuklar burnumuzda tütmeye başlıyor’, dedik. Allah Rasûlü: “Şayet olsaydınız…” Veya şöyle buyurdu: “Şayet siz benim yanımdaki hâlinizi her hâl ü kârda koruyabilseydiniz, melekler elleriyle sizinle musafaha eder, sizi evlerinizde ziyaret ederlerdi. Ayrıca şayet siz günah işlemeyecek olsaydınız Allah mağfiret etmek için günah işleyen başka bir kavim yaratırdı.” (Ebû Hureyre): Biz, ‘Ey Allah’ın Rasûlü! Bize cennetten bahset, ne ile bina edilmiştir? diye sorduk, dedi. Allah Rasûlü: “Cennetin binası altın ve gümüş tuğlalarla yapılmıştır. Sıvası misk kokusundan, taşları mücevher ve yakuttan, toprağı zaferân kokusundandır. Kim Cennete girerse onun nimetlerinden yararlanır; orada sıkıntı yaşamaz; orada ebedî kalır, ölmez; elbisesi eskimez, gençliği yok olmaz. Cennette üç grup insan vardır, duaları geri çevrilmez: Adil yöneticinin, iftar edinceye kadar oruçlu ve zulme uğrayan kimsenin duası. Mazlumun duası göğe yükselir, gök kapıları açılır, bunun üzerine Aziz ve Yüce olan Rabbimiz: ‘Belli bir süre sonra olsa da izzetim hakkı için sana mutlaka yardım edeceğim’ buyurur.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Hureyre 8030, 3/198
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Müdille Abdullah b. Abdullah el-Medenî (Abdullah b. Abdullah)
3. Ebu Mücahid Sa'd et-Taî (Sa'd)
4. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
5. Ebu Nadr Haşim b. Kasım el-Leysi (Haşim b. Kasım b. Müslim)
6. Ebu Kamil Muzaffer b. Müdrik el-Horasanî (Muzaffer b. Müdrik)
Konular:
Cennet,
Cennet, Cehennem, cennet ve cehennem ebedidir
Cennet, Nimetleri
Dua, duası makbul kimseler
EĞLENCE KÜLTÜRÜ
İman
İnsan, insanın yaratılış gayesi, yapısı ve saygınlığı
İnsan, insanların karakter farklılığı yaratılıştandır
KTB, İMAN
KTB, YARATILIŞ