قَالَ هَذَا صِرَاطٌ عَلَيَّ مُسْتَقِيمٌ

(Allah) şöyle buyurdu: "İşte bana varan dosdoğru yol budur."

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Hicr 15/41, /

إِنَّ عِبَادِي لَيْسَ لَكَ عَلَيْهِمْ سُلْطَانٌ إِلاَّ مَنِ اتَّبَعَكَ مِنَ الْغَاوِينَ

"Şüphesiz kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin yoktur. Ancak azgınlardan sana uyanlar müstesna."

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Hicr 15/42, /

ادْخُلُوهَا بِسَلاَمٍ آمِنِينَ

"Oraya emniyet ve selâmetle girin" (denilir, onlara).

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Hicr 15/46, /

وَنَزَعْنَا مَا فِي صُدُورِهِم مِّنْ غِلٍّ إِخْوَانًا عَلَى سُرُرٍ مُّتَقَابِلِينَ

Biz, onların gönüllerindeki kini söküp attık; onlar artık köşkler üzerinde karşı karşıya oturan kardeşler olacaklar.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Hicr 15/47, /

إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ

(Allah'ın azabından korkup rahmetine sığınan) takvâ sahipleri, mutlaka cennetlerde ve pınar başlarında olacaklar.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Hicr 15/45, /

لاَ يَمَسُّهُمْ فِيهَا نَصَبٌ وَمَا هُم مِّنْهَا بِمُخْرَجِينَ

Onlara orada hiçbir yorgunluk gelmeyecek ve onlar, oradan çıkarılmayacaklardır.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Hicr 15/48, /

نَبِّئْ عِبَادِي أَنِّي أَنَا الْغَفُورُ الرَّحِيمُ

(Resûlüm!) Kullarıma, benim, çok bağışlayıcı ve pek esirgeyici olduğumu haber ver.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Hicr 15/49, /

وَ أَنَّ عَذَابِي هُوَ الْعَذَابُ الأَلِيمَ

Benim azabımın elem verici bir azap olduğunu da bildir.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Hicr 15/50, /

وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمَوْعِدُهُمْ أَجْمَعِينَ

لَهَا سَبْعَةُ أَبْوَابٍ لِّكُلِّ بَابٍ مِّنْهُمْ جُزْءٌ مَّقْسُومٌ