Giriş

Onlara, şu iki adamı misal olarak anlat: Bunlardan birine iki üzüm bağı vermiş, her ikisinin de etrafını hurmalarla donatmış, aralarında da ekinler bitirmiştik.


    Öneri Formu
55606 KK18/32 Kehf, 18, 32

İki bağın ikisi de yemişlerini vermiş, hiçbirini eksik bırakmamıştı. İkisinin arasından bir de ırmak fışkırtmıştık.


    Öneri Formu
55608 KK18/33 Kehf, 18, 33

Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken ona şöyle dedi: "Ben, servetçe senden daha zenginim; insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm."


    Öneri Formu
55613 KK18/34 Kehf, 18, 34

(Böyle gurur ve kibirle) kendisine zulmederek bağına girdi. Şöyle dedi: "Bunun, hiçbir zaman yok olacağını sanmam."


    Öneri Formu
55617 KK18/35 Kehf, 18, 35

"Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Şayet Rabbimin huzuruna götürülürsem, hiç şüphem yok ki, (orada) bundan daha hayırlı bir akıbet bulurum."


    Öneri Formu
55620 KK18/36 Kehf, 18, 36

Karşılıklı konuşan arkadaşı ona hitaben: "Sen, dedi, seni topraktan, sonra nutfeden (spermadan) yaratan, daha sonra seni bir adam biçimine sokan Allah'ı inkâr mı ettin?"


    Öneri Formu
55623 KK18/37 Kehf, 18, 37

"Fakat O Allah benim Rabbimdir ve ben Rabbime hiçbir şeyi ortak koşmam."


    Öneri Formu
55625 KK18/38 Kehf, 18, 38

"Belki Rabbim bana, senin bağından daha iyisini verir; senin bağına ise gökten yıldırımlar gönderir de bağ kupkuru bir toprak haline gelir."


    Öneri Formu
55627 KK18/40 Kehf, 18, 40

"Bağına girdiğinde: Mâşâallah! Kuvvet yalnız Allah'ındır, deseydin ya! Eğer malca ve evlâtça beni kendinden güçsüz görüyorsan (şunu bil ki):"


    Öneri Formu
55626 KK18/39 Kehf, 18, 39

"Yahut, bağının suyu dibe çekilir de bir daha onu arayıp bulamazsın."


    Öneri Formu
55628 KK18/41 Kehf, 18, 41