أَلَيْسَ ذَلِكَ بِقَادِرٍ عَلَى أَن يُحْيِيَ الْمَوْتَى

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kıyâme 75/40, /

فَلَا صَدَّقَ وَلَا صَلَّى

İşte o, (Peygamber'in getirdiğini) doğru kabul etmemiş, namaz da kılmamıştı.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kıyâme 75/31, /

وَلَكِن كَذَّبَ وَتَوَلَّى

Aksine yalan saymış ve yüz çevirmişti.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kıyâme 75/32, /

ثُمَّ ذَهَبَ إِلَى أَهْلِهِ يَتَمَطَّى

Sonra da çalım sata sata yürüyerek kendi ehline (taraftarlarına) gitmişti.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kıyâme 75/33, /

أَلَمْ يَكُ نُطْفَةً مِّن مَّنِيٍّ يُمْنَى

O, (döl yatağına) akıtılan meninin içinden bir nutfe (sperm) değil miydi?

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kıyâme , /

ثُمَّ كَانَ عَلَقَةً فَخَلَقَ فَسَوَّى

Sonra bu, alaka (aşılanmış yumurta) olmuş, derken Allah onu (insan biçiminde) yaratıp şekillendirmişti.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kıyâme 75/38, /

فَجَعَلَ مِنْهُ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْأُنثَى

Ondan da iki eşi, yani erkek ve dişiyi var etmişti.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kıyâme 75/39, /

أَوْلَى لَكَ فَأَوْلَى

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kıyâme 75/34, /

ثُمَّ أَوْلَى لَكَ فَأَوْلَى

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kıyâme 75/35, /

أَيَحْسَبُ الْإِنسَانُ أَن يُتْرَكَ سُدًى

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kıyâme 75/36, /