أَوْ إِطْعَامٌ فِي يَوْمٍ ذِي مَسْغَبَةٍ

Veya açlık gününde yemek yedirmektir,

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Beled 90/14, /

يَتِيمًا ذَا مَقْرَبَةٍ

Yakınlığı olan bir yetime.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Beled 90/15, /

أَوْ مِسْكِينًا ذَا مَتْرَبَةٍ

Veya hiçbir şeyi olmayan yoksula.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Beled 90/16, /

ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ

Sonra iman edenlerden, birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden ve birbirlerine acımayı öğütleyenlerden olmaktır.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Beled 90/17, /

أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ

İşte bunlar sağdakilerdir.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Beled 90/18, /

وَالَّذِينَ كَفَرُوا بِآيَاتِنَا هُمْ أَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ

Ayetlerimizi inkâr edenler ise işte onlar soldakilerdir,

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Beled 90/19, /

وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْعَقَبَةُ

O sarp yokuş nedir bilir misin?

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Beled 90/12, /

فَكُّ رَقَبَةٍ

Köle azat etmek,

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Beled 90/13, /

عَلَيْهِمْ نَارٌ مُّؤْصَدَةٌ

Cezaları, kapıları üzerlerine sımsıkı kapatılmış bir ateştir.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Beled 90/20, /

فَلَا اقْتَحَمَ الْعَقَبَةَ

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Beled 90/11, /