Öneri Formu
Hadis Id, No:
926, M000367
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ ح
وَحَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَدِيثَيْنِ قَدْ رَأَيْتُ أَحَدَهُمَا وَأَنَا أَنْتَظِرُ الآخَرَ حَدَّثَنَا "أَنَّ الأَمَانَةَ نَزَلَتْ فِى جِذْرِ قُلُوبِ الرِّجَالِ ثُمَّ نَزَلَ الْقُرْآنُ فَعَلِمُوا مِنَ الْقُرْآنِ وَعَلِمُوا مِنَ السُّنَّةِ." ثُمَّ حَدَّثَنَا عَنْ رَفْعِ الأَمَانَةِ قَالَ "يَنَامُ الرَّجُلُ النَّوْمَةَ فَتُقْبَضُ الأَمَانَةُ مِنْ قَلْبِهِ فَيَظَلُّ أَثَرُهَا مِثْلَ الْوَكْتِ ثُمَّ يَنَامُ النَّوْمَةَ فَتُقْبَضُ الأَمَانَةُ مِنْ قَلْبِهِ فَيَظَلُّ أَثَرُهَا مِثْلَ الْمَجْلِ كَجَمْرٍ دَحْرَجْتَهُ عَلَى رِجْلِكَ فَنَفِطَ فَتَرَاهُ مُنْتَبِرًا وَلَيْسَ فِيهِ شَىْءٌ - ثُمَّ أَخَذَ حَصًى فَدَحْرَجَهُ عَلَى رِجْلِهِ - فَيُصْبِحُ النَّاسُ يَتَبَايَعُونَ لاَ يَكَادُ أَحَدٌ يُؤَدِّى الأَمَانَةَ حَتَّى يُقَالَ إِنَّ فِى بَنِى فُلاَنٍ رَجُلاً أَمِينًا. حَتَّى يُقَالَ لِلرَّجُلِ مَا أَجْلَدَهُ مَا أَظْرَفَهُ مَا أَعْقَلَهُ وَمَا فِى قَلْبِهِ مِثْقَالُ حَبَّةٍ مِنْ خَرْدَلٍ مِنْ إِيمَانٍ." وَلَقَدْ أَتَى عَلَىَّ زَمَانٌ وَمَا أُبَالِى أَيَّكُمْ بَايَعْتُ لَئِنْ كَانَ مُسْلِمًا لَيَرُدَّنَّهُ عَلَىَّ دِينُهُ وَلَئِنْ كَانَ نَصْرَانِيًّا أَوْ يَهُودِيًّا لَيَرُدَّنَّهُ عَلَىَّ سَاعِيهِ وَأَمَّا الْيَوْمَ فَمَا كُنْتُ لأُبَايِعَ مِنْكُمْ إِلاَّ فُلاَنًا وَفُلاَنًا.
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebû Muâviye, ona Veki'; (T)
Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona Huzeyfe rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) iki hadis söylemişti. Birini gördüm, diğerini de bekliyordum. Bize emanet insanların kalplerinin içine indiğini, sonra Kur'an'ın ve nazil olduğunu ve Kur'an ve sünnetten öğrendiklerini anlattı. Sonra bu emanetin kalkmasından bahsetti ve şöyle buyurdu: "İnsan geceleyin uyur da bu emanet ondan alınır. Kendisinde ufak bir siyah leke kalır. Sonra tekrar uyur, emanet kalbinden tamamen alınır. Ayağının üzerine bir koru gelip de içi boş kabarcık oluştuğu gibi bir kabarcık olur." Ardından çakıl taşları aldı ve ayağında yuvarladı. Şöyle devam etti: "İnsanlar o hale gelecek ki birbirleriyle alışveriş yapacaklar. Bir kişinin doğru düzgün davrandığı görülünce falan oğullarında güvenilir bir adam var denecek. O kadar ki bir kişinin kalbinde hardal tanesi kadar iman olmadığı halde o ne sağlam adam! Ne zarif insan! Ne akıllı bir zat! denecek." Huzeyfe sözüne şöyle devam etti: Bize öyle bir zaman geldi ki hanginizden alışveriş yapacağıma aldırış etmiyordum. O kimse Müslümansa dini beni kandırmasına mâni olur, Hıristiyan veya Yahudi ise yöneticiler buna mâni olur diyordum. Bugün ise sizlerden falan ve falan kişiden başkasından alışveriş edemiyorum.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 367, /78
Senetler:
()
Konular:
Müslüman, Eman vermek/Emanete riayet
Yönetim, Yöneticilik