3 Kayıt Bulundu.
Yine bize Abdullah b. Muhammed b. Esma, ona Cüveyriye, ona Malik, ona Zührî, ona Saîd b. Müseyyeb ve Ebu Ubeyd, onlara da Ebu Hureyre, Bu hadisi, Yunus'un Zührî'den rivayet ettiği hadisle aynı manada, Rasulullah'tan rivayet etmiştir.
Açıklama: Hadisin tam metni için M000382-2 numaralı hadise bakınız.
Bize Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Seleme b. Abdurrahman ve Said b. el-Müseyyeb, onlara da Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'ın şöyle buyurduğunu haber verdi:
"Biz şüphe etmeye Hz. İbrahim'den daha lâyıkız; hani o, ya Rabbi ölüleri nasıl diriltiyorsun, bana göster deyince; Rabbi, yoksa inanmıyor musun?' demişti. O da hayır inanıyorum fakat kalbim tam kanaat getirsin cevabını vermişti." (el-Bakara, 2/260)
"Allah Lût'a da rahmet eylesin! Hakikatte o pek muhkem bir desteğe dayanıyordu. (Hûd, 11/80). Eğer ben zindanda Yusuf'un kaldığı kadar uzun süre kalsaydım (zindandan çıkarmaya gelen) davetçiyi kabul ederdim."
Bana Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman ve Saîd b. Müseyyeb, onlara da Ebu Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Şüphe duymak İbrahim'den (as) daha çok bize müstahaktır. İbrahim, “Rabbim! Bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster” dediğinde (Allah ona) “İnanmıyor musun?” diye sormuş, o da “Hayır inandım ancak kalbimin kanaat getirmesi için” demişti." (bakara, 260). "Allah Lût Peygamber'e de rahmet etsin, hiç şüphesiz o sağlam bir rükne (Allah'a) dayanmışken “keşke size karşı yetecek bir kuvvetim olsaydı yahut sarp bir kalaya sığınabilseydim” dedi." (Hûd, 80). "Eğer ben zindanda Yusuf'un kaldığı gibi uzun zaman hapis kalsaydım, onu hapisten çıkarmağa gelen kişinin davetine hemen icabet ederdim."