Öneri Formu
Hadis Id, No:
5114, M001347
Hadis:
حَدَّثَنَا عَاصِمُ بْنُ النَّضْرِ التَّيْمِىُّ حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ ح
قَالَ وَحَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنِ ابْنِ عَجْلاَنَ كِلاَهُمَا عَنْ سُمَىٍّ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - وَهَذَا حَدِيثُ قُتَيْبَةَ أَنَّ فُقَرَاءَ الْمُهَاجِرِينَ أَتَوْا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا ذَهَبَ أَهْلُ الدُّثُورِ بِالدَّرَجَاتِ الْعُلَى وَالنَّعِيمِ الْمُقِيمِ. فَقَالَ "وَمَا ذَاكَ." قَالُوا يُصَلُّونَ كَمَا نُصَلِّى وَيَصُومُونَ كَمَا نَصُومُ وَيَتَصَدَّقُونَ وَلاَ نَتَصَدَّقُ وَيُعْتِقُونَ وَلاَ نُعْتِقُ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "أَفَلاَ أُعَلِّمُكُمْ شَيْئًا تُدْرِكُونَ بِهِ مَنْ سَبَقَكُمْ وَتَسْبِقُونَ بِهِ مَنْ بَعْدَكُمْ وَلاَ يَكُونُ أَحَدٌ أَفْضَلَ مِنْكُمْ إِلاَّ مَنْ صَنَعَ مِثْلَ مَا صَنَعْتُمْ." قَالُوا بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ. قَالَ "تُسَبِّحُونَ وَتُكَبِّرُونَ وَتَحْمَدُونَ دُبُرَ كُلِّ صَلاَةٍ ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ مَرَّةً." قَالَ أَبُو صَالِحٍ فَرَجَعَ فُقَرَاءُ الْمُهَاجِرِينَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا سَمِعَ إِخْوَانُنَا أَهْلُ الأَمْوَالِ بِمَا فَعَلْنَا فَفَعَلُوا مِثْلَهُ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "ذَلِكَ فَضْلُ اللَّهِ يُؤْتِيهِ مَنْ يَشَاءُ."
وَزَادَ غَيْرُ قُتَيْبَةَ فِى هَذَا الْحَدِيثِ عَنِ اللَّيْثِ عَنِ ابْنِ عَجْلاَنَ قَالَ سُمَىٌّ فَحَدَّثْتُ بَعْضَ أَهْلِى هَذَا الْحَدِيثَ فَقَالَ وَهِمْتَ إِنَّمَا قَالَ "تُسَبِّحُ اللَّهَ ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ وَتَحْمَدُ اللَّهَ ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ وَتُكَبِّرُ اللَّهَ ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ." فَرَجَعْتُ إِلَى أَبِى صَالِحٍ فَقُلْتُ لَهُ ذَلِكَ فَأَخَذَ بِيَدِى فَقَالَ اللَّهُ أَكْبَرُ وَسُبْحَانَ اللَّهِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ وَاللَّهُ أَكْبَرُ وَسُبْحَانَ اللَّهِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ حَتَّى تَبْلُغَ مِنْ جَمِيعِهِنَّ ثَلاَثَةً وَثَلاَثِينَ.
قَالَ ابْنُ عَجْلاَنَ فَحَدَّثْتُ بِهَذَا الْحَدِيثِ رَجَاءَ بْنَ حَيْوَةَ فَحَدَّثَنِى بِمِثْلِهِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم.
Tercemesi:
Bize Asım b. Nadr et-Temimi, ona el-Mutemir, ona Ubeydullah; (T)
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona İbn Aclân, o ikisine Sümey, ona Ebû Salih, ona Ebu Hureyre rivayet etmiştir –bu (zikredeceğim) hadis Kuteybe'nin hadisidir-: Buna göre muhacirlerin fakirleri Rasulullah'a (sav) gelerek; servet sahipleri, yüksek mertebeleri ve kalıcı nimetleri alıp götürdüler, dediler. Allah Rasulü; "o nasıl oldu?" buyurdu. Fakir muhacirler; bizim gibi namaz kılıyor, bizim gibi oruç tutuyorlar, diğer taraftan bizler sadaka veremediğimiz halde onlar sadaka veriyorlar, köle azat edemediğimiz halde köle azat ediyorlar, dediler. Bu sefer Rasulullah (sav); "ben sizlere yerine getirmeniz halinde sizi geçenlere yetişmenizi, sizden sonrakilerin önüne geçmenizi sağlayacak ve sizin yaptığınızın aynısını yapmadığı sürece, kimsenin sizden daha faziletli olmamasını temin edecek bir şey öğretirsem olmaz mı?" buyurdu. Onlar; elbette! Ey Allah'ın Rasulü dediler. O; "her bir namazdan sonra otuz üçer defa Subhanallah, Allahu Ekber ve Elhamdülilllah deyiniz" buyurdu.
Ebû Salih rivayetinde dedi ki: Sonra muhacirlerin fakirleri Rasulullah'a (sav) geri gelip; varlıklı kardeşlerimiz bizim yaptığımızı işittiler, onlar da yaptıklarımızın aynısını yaptılar, dediler. Bu sefer Rasulullah (sav); "işte bu Allah’ın lütfudur, onu dilediği kimselere verir" buyurdu.
Bu hadiste Kuteybe'den başkalarına Leys, ona İbn Aclân'ın şöyle dediğini eklemektedir: Sümey dedi ki: Ben yakınlarımdan birisine bu hadisi zikrettim. O; sen yanıldın dedi. O ancak; "otuz üç defa tesbih getirirsin, otuz üç defa Allah'a hamd edersin ve otuz üç defa Allah'ın en büyük olduğunu söylersin" dedi. Bunun üzerine ben Ebû Salih'e döndüm, ona bunu söyleyince o elimden tutarak: Allahu Ekber, subhanallah ve’l-hamdülillah, Allahu Ekber subhanallah ve’l-hamdulillah, diye hepsinden otuz üçer defa tamamlayıncaya kadar söylersin dedi.
İbn Aclân dedi ki: Ben bu hadisi Recâ b. Hayve’ye rivayet ettim, o da bana aynısını, kendisine Ebû Salih'in, ona Ebu Hureyre'nin o, Rasulullah'tan (sav) rivayeti olarak nakletti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1347, /236
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Sümey el-Kuraşi (Sümey)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Aclân el-Kuraşî (Muhammed b. Aclân)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Dua, Namazda ve ardından yapılan
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282199, M001347-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَاصِمُ بْنُ النَّضْرِ التَّيْمِىُّ حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ ح قَالَ وَحَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنِ ابْنِ عَجْلاَنَ كِلاَهُمَا عَنْ سُمَىٍّ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - وَهَذَا حَدِيثُ قُتَيْبَةَ أَنَّ فُقَرَاءَ الْمُهَاجِرِينَ أَتَوْا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا ذَهَبَ أَهْلُ الدُّثُورِ بِالدَّرَجَاتِ الْعُلَى وَالنَّعِيمِ الْمُقِيمِ . فَقَالَ « وَمَا ذَاكَ » . قَالُوا يُصَلُّونَ كَمَا نُصَلِّى وَيَصُومُونَ كَمَا نَصُومُ وَيَتَصَدَّقُونَ وَلاَ نَتَصَدَّقُ وَيُعْتِقُونَ وَلاَ نُعْتِقُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَفَلاَ أُعَلِّمُكُمْ شَيْئًا تُدْرِكُونَ بِهِ مَنْ سَبَقَكُمْ وَتَسْبِقُونَ بِهِ مَنْ بَعْدَكُمْ وَلاَ يَكُونُ أَحَدٌ أَفْضَلَ مِنْكُمْ إِلاَّ مَنْ صَنَعَ مِثْلَ مَا صَنَعْتُمْ » . قَالُوا بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « تُسَبِّحُونَ وَتُكَبِّرُونَ وَتَحْمَدُونَ دُبُرَ كُلِّ صَلاَةٍ ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ مَرَّةً » . قَالَ أَبُو صَالِحٍ فَرَجَعَ فُقَرَاءُ الْمُهَاجِرِينَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا سَمِعَ إِخْوَانُنَا أَهْلُ الأَمْوَالِ بِمَا فَعَلْنَا فَفَعَلُوا مِثْلَهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « ذَلِكَ فَضْلُ اللَّهِ يُؤْتِيهِ مَنْ يَشَاءُ » . وَزَادَ غَيْرُ قُتَيْبَةَ فِى هَذَا الْحَدِيثِ عَنِ اللَّيْثِ عَنِ ابْنِ عَجْلاَنَ قَالَ سُمَىٌّ فَحَدَّثْتُ بَعْضَ أَهْلِى هَذَا الْحَدِيثَ فَقَالَ وَهِمْتَ إِنَّمَا قَالَ « تُسَبِّحُ اللَّهَ ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ وَتَحْمَدُ اللَّهَ ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ وَتُكَبِّرُ اللَّهَ ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ » . فَرَجَعْتُ إِلَى أَبِى صَالِحٍ فَقُلْتُ لَهُ ذَلِكَ فَأَخَذَ بِيَدِى فَقَالَ اللَّهُ أَكْبَرُ وَسُبْحَانَ اللَّهِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ وَاللَّهُ أَكْبَرُ وَسُبْحَانَ اللَّهِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ حَتَّى تَبْلُغَ مِنْ جَمِيعِهِنَّ ثَلاَثَةً وَثَلاَثِينَ . قَالَ ابْنُ عَجْلاَنَ فَحَدَّثْتُ بِهَذَا الْحَدِيثِ رَجَاءَ بْنَ حَيْوَةَ فَحَدَّثَنِى بِمِثْلِهِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Âsım b. Nadr et-Temimî, ona el-Mu‘temir, ona Ubeydullah rivayet etmiştir; (T) bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona İbn Aclân rivayet etmiştir, her ikisine (Ubeydullah ile İbn Aclân’a) Sumey, ona Ebu Salih, ona Ebu Hureyre rivayet etmiştir –bu (zikredeceğim) hadis Kuteybe’nin hadisidir-: Buna göre muhacirlerin fakirleri Rasulullah’a (sav) gelerek:
-Servet sahipleri, yüksek mertebeleri ve kalıcı nimetleri alıp götürdüler, dediler. Allah Rasulü:
-O nasıl oldu? buyurdu. Fakir muhacirler:
-Bizim gibi namaz kılıyor, bizim gibi oruç tutuyorlar, diğer taraftan bizler sadaka veremediğimiz halde onlar sadaka veriyorlar, köle azat edemediğimiz halde köle azat ediyorlar, dediler. Bu sefer Rasulullah (sav):
-Ben sizlere yerine getirmeniz halinde sizi geçenlere yetişmenizi, sizden sonrakilerin önüne geçmenizi sağlayacak ve sizin yaptığınızın aynısını yapmadığı sürece, kimsenin sizden daha faziletli olmamasını temin edecek bir şey öğretirsem olmaz mı? buyurdu. Onlar:
-Elbette, ey Allah’ın Rasulü dediler. O:
-Her bir namazdan sonra otuz üçer defa Subhanallah, Allahu Ekber ve Elhamdülilllah deyiniz, buyurdu.
Ebu Salih rivayetinde dedi ki: Sonra muhacirlerin fakirleri Rasulullah’a (sav) geri gelip:
-Varlıklı kardeşlerimiz bizim yaptığımızı işittiler, onlar da yaptıklarımızın aynısını yaptılar, dediler. Bu sefer Rasulullah (sav):
-İşte bu Allah’ın lütfudur, onu dilediği kimselere verir, buyurdu.
Bu hadiste Kuteybe’den başkalarına Leys, ona İbn Aclân’ın şöyle dediğini eklemektedir: Sumey dedi ki: Ben yakınlarımdan birisine bu hadisi zikrettim, o: Sen yanıldın dedi, o ancak: “Otuz üç defa tesbih getirirsin, otuz üç defa Allah’a hamd edersin ve otuz üç defa Allah’ın en büyük olduğunu söylersin, dedi.
Bunun üzerine ben Ebu Salih’e döndüm, ona bunu söyleyince o elimden tutarak: Allahu Ekber, subhanallah ve’l-hamdülillah, Allahu Ekber subhanallah ve’l-hamdulillah, diye hepsinden otuz üçer defa tamamlayıncaya kadar söylersin, dedi.
İbn Aclân dedi ki: Ben bu hadisi Recâ b. Hayve’ye rivayet ettim, o da bana aynısını, kendisine Ebu Salih’in, ona Ebu Hureyre’nin o, Rasulullah’dan (sav) rivayeti olarak nakletti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1347, /236
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Sümey el-Kuraşi (Sümey)
4. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
5. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
6. Ebu Ömer Asım b. Nadr et-Teymî (Asım b. Nadr b. Münteşir)
Konular:
Dua, Namazda ve ardından yapılan
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282200, M001347-3
Hadis:
حَدَّثَنَا عَاصِمُ بْنُ النَّضْرِ التَّيْمِىُّ حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ ح قَالَ وَحَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنِ ابْنِ عَجْلاَنَ كِلاَهُمَا عَنْ سُمَىٍّ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - وَهَذَا حَدِيثُ قُتَيْبَةَ أَنَّ فُقَرَاءَ الْمُهَاجِرِينَ أَتَوْا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا ذَهَبَ أَهْلُ الدُّثُورِ بِالدَّرَجَاتِ الْعُلَى وَالنَّعِيمِ الْمُقِيمِ . فَقَالَ « وَمَا ذَاكَ » . قَالُوا يُصَلُّونَ كَمَا نُصَلِّى وَيَصُومُونَ كَمَا نَصُومُ وَيَتَصَدَّقُونَ وَلاَ نَتَصَدَّقُ وَيُعْتِقُونَ وَلاَ نُعْتِقُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَفَلاَ أُعَلِّمُكُمْ شَيْئًا تُدْرِكُونَ بِهِ مَنْ سَبَقَكُمْ وَتَسْبِقُونَ بِهِ مَنْ بَعْدَكُمْ وَلاَ يَكُونُ أَحَدٌ أَفْضَلَ مِنْكُمْ إِلاَّ مَنْ صَنَعَ مِثْلَ مَا صَنَعْتُمْ » . قَالُوا بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « تُسَبِّحُونَ وَتُكَبِّرُونَ وَتَحْمَدُونَ دُبُرَ كُلِّ صَلاَةٍ ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ مَرَّةً » . قَالَ أَبُو صَالِحٍ فَرَجَعَ فُقَرَاءُ الْمُهَاجِرِينَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا سَمِعَ إِخْوَانُنَا أَهْلُ الأَمْوَالِ بِمَا فَعَلْنَا فَفَعَلُوا مِثْلَهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « ذَلِكَ فَضْلُ اللَّهِ يُؤْتِيهِ مَنْ يَشَاءُ » . وَزَادَ غَيْرُ قُتَيْبَةَ فِى هَذَا الْحَدِيثِ عَنِ اللَّيْثِ عَنِ ابْنِ عَجْلاَنَ قَالَ سُمَىٌّ فَحَدَّثْتُ بَعْضَ أَهْلِى هَذَا الْحَدِيثَ فَقَالَ وَهِمْتَ إِنَّمَا قَالَ « تُسَبِّحُ اللَّهَ ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ وَتَحْمَدُ اللَّهَ ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ وَتُكَبِّرُ اللَّهَ ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ » . فَرَجَعْتُ إِلَى أَبِى صَالِحٍ فَقُلْتُ لَهُ ذَلِكَ فَأَخَذَ بِيَدِى فَقَالَ اللَّهُ أَكْبَرُ وَسُبْحَانَ اللَّهِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ وَاللَّهُ أَكْبَرُ وَسُبْحَانَ اللَّهِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ حَتَّى تَبْلُغَ مِنْ جَمِيعِهِنَّ ثَلاَثَةً وَثَلاَثِينَ . قَالَ ابْنُ عَجْلاَنَ فَحَدَّثْتُ بِهَذَا الْحَدِيثِ رَجَاءَ بْنَ حَيْوَةَ فَحَدَّثَنِى بِمِثْلِهِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Âsım b. Nadr et-Temimî, ona el-Mu‘temir, ona Ubeydullah rivayet etmiştir; (T) bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona İbn Aclân rivayet etmiştir, her ikisine (Ubeydullah ile İbn Aclân’a) Sumey, ona Ebu Salih, ona Ebu Hureyre rivayet etmiştir –bu (zikredeceğim) hadis Kuteybe’nin hadisidir-: Buna göre muhacirlerin fakirleri Rasulullah’a (sav) gelerek:
-Servet sahipleri, yüksek mertebeleri ve kalıcı nimetleri alıp götürdüler, dediler. Allah Rasulü:
-O nasıl oldu? buyurdu. Fakir muhacirler:
-Bizim gibi namaz kılıyor, bizim gibi oruç tutuyorlar, diğer taraftan bizler sadaka veremediğimiz halde onlar sadaka veriyorlar, köle azat edemediğimiz halde köle azat ediyorlar, dediler. Bu sefer Rasulullah (sav):
-Ben sizlere yerine getirmeniz halinde sizi geçenlere yetişmenizi, sizden sonrakilerin önüne geçmenizi sağlayacak ve sizin yaptığınızın aynısını yapmadığı sürece, kimsenin sizden daha faziletli olmamasını temin edecek bir şey öğretirsem olmaz mı? buyurdu. Onlar:
-Elbette, ey Allah’ın Rasulü dediler. O:
-Her bir namazdan sonra otuz üçer defa Subhanallah, Allahu Ekber ve Elhamdülilllah deyiniz, buyurdu.
Ebu Salih rivayetinde dedi ki: Sonra muhacirlerin fakirleri Rasulullah’a (sav) geri gelip:
-Varlıklı kardeşlerimiz bizim yaptığımızı işittiler, onlar da yaptıklarımızın aynısını yaptılar, dediler. Bu sefer Rasulullah (sav):
-İşte bu Allah’ın lütfudur, onu dilediği kimselere verir, buyurdu.
Bu hadiste Kuteybe’den başkalarına Leys, ona İbn Aclân’ın şöyle dediğini eklemektedir: Sumey dedi ki: Ben yakınlarımdan birisine bu hadisi zikrettim, o: Sen yanıldın dedi, o ancak: “Otuz üç defa tesbih getirirsin, otuz üç defa Allah’a hamd edersin ve otuz üç defa Allah’ın en büyük olduğunu söylersin, dedi.
Bunun üzerine ben Ebu Salih’e döndüm, ona bunu söyleyince o elimden tutarak: Allahu Ekber, subhanallah ve’l-hamdülillah, Allahu Ekber subhanallah ve’l-hamdulillah, diye hepsinden otuz üçer defa tamamlayıncaya kadar söylersin, dedi.
İbn Aclân dedi ki: Ben bu hadisi Recâ b. Hayve’ye rivayet ettim, o da bana aynısını, kendisine Ebu Salih’in, ona Ebu Hureyre’nin o, Rasulullah’dan (sav) rivayeti olarak nakletti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1347, /236
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Nasr Reca b. Hayve el-Kindi (Reca b. Hayve b. Cervel b. Ahnef)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Aclân el-Kuraşî (Muhammed b. Aclân)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Dua, Namazda ve ardından yapılan
KTB, NAMAZ,