Öneri Formu
Hadis Id, No:
3252, M002078
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَيَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ وَابْنُ حُجْرٍ قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شَرِيكِ بْنِ أَبِى نَمِرٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَجُلاً دَخَلَ الْمَسْجِدَ يَوْمَ جُمُعَةٍ مِنْ بَابٍ كَانَ نَحْوَ دَارِ الْقَضَاءِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمٌ يَخْطُبُ فَاسْتَقْبَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمًا ثُمَّ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهِ يُغِثْنَا. قَالَ فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ ثُمَّ قَالَ "اللَّهُمَّ أَغِثْنَا اللَّهُمَّ أَغِثْنَا اللَّهُمَّ أَغِثْنَا." قَالَ أَنَسٌ وَلاَ وَاللَّهِ مَا نَرَى فِى السَّمَاءِ مِنْ سَحَابٍ وَلاَ قَزَعَةٍ وَمَا بَيْنَنَا وَبَيْنَ سَلْعٍ مِنْ بَيْتٍ وَلاَ دَارٍ - قَالَ - فَطَلَعَتْ مِنْ وَرَائِهِ سَحَابَةٌ مِثْلُ التُّرْسِ فَلَمَّا تَوَسَّطَتِ السَّمَاءَ انْتَشَرَتْ ثُمَّ أَمْطَرَتْ - قَالَ - فَلاَ وَاللَّهِ مَا رَأَيْنَا الشَّمْسَ سَبْتًا - قَالَ - ثُمَّ دَخَلَ رَجُلٌ مِنْ ذَلِكَ الْبَابِ فِى الْجُمُعَةِ الْمُقْبِلَةِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمٌ يَخْطُبُ فَاسْتَقْبَلَهُ قَائِمًا فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهَ يُمْسِكْهَا عَنَّا - قَالَ - فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ ثُمَّ قَالَ "اللَّهُمَّ حَوْلَنَا وَلاَ عَلَيْنَا اللَّهُمَّ عَلَى الآكَامِ وَالظِّرَابِ وَبُطُونِ الأَوْدِيَةِ وَمَنَابِتِ الشَّجَرِ." فَانْقَلَعَتْ وَخَرَجْنَا نَمْشِى فِى الشَّمْسِ. قَالَ شَرِيكٌ فَسَأَلْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ أَهُوَ الرَّجُلُ الأَوَّلُ قَالَ لاَ أَدْرِى.
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, Yahya b. Eyyüb, Kuteybe ve İbn Hucr, Yahya, onlara İsmail b. Cafer, ona Şerik b. Ebu Nemr, ona da Enes b. Malik'ten rivayet ettiğine göre, bir cuma günü bir adam Darü'l-Kadâ tarafındaki bir kapıdan girdi. Rasulullah (sav) ayakta hutbe veriyordu. Adam ayakta dikilerek Rasulullah'a (sav) yüzünü döndü ve ey Allah’ın Rasulü, mallar telef oldu, yollar kesildi (çareler tükendi), Allah’a imdadımıza yetiştirmesi (yağmur yağdırması) için dua et dedi. (Enes) dedi ki: Bunun üzerine Rasulullah (sav) ellerini kaldırarak; "Allah'ım imdadımıza yetiş, Allah'ım imdadımıza yetiş, Allah'ım imdadımıza yetiş!" buyurdu. Enes dedi ki: Hayır (durum sandığınız gibi değil) vallahi, gökte bulut diye bir şey görmediğimiz gibi, bir parçacık bulut dahi yoktu. Bizlerle Sel tepesi arasında da herhangi bir ev ve bir bina da bulunmuyordu. Arkasından kalkanı andıran bir bulut çıkıverdi, semanın tam ortasına gelince etrafa yayıldı sonra yağmur yağdı. (Enes devamla) dedi ki: Hayır vallahi, (düşündüğünüz gibi değil) bir hafta boyunca güneşi göremedik. Sonra, ertesi cuma günü o kapıdan bir adam içeri girdi, yine Rasulullah (sav) ayakta hutbe irâd ediyordu. Adam ayakta durup yüzünü Rasulullah'a döndü ve ey Allah'ın Rasulü! Mallar telef oldu, yollar kesildi (çareler tükendi). Allah'a bize bu yağdırdığı yağmuru kesmesi için dua et dedi. (Enes) devamla dedi ki: Rasulullah (sav) da ellerini kaldırıp şöyle buyurdu: "Allah'ım, üzerimize değil etrafımıza (yağdır), Allah'ım dağlara, tepelere, vadilerin iç taraflarına ve ağaç biten yerlere (yağmur yağdır)!" Arkasından yağmur kesildi, mescitten çıkıp güneşte yürüdük. Şerik dedi ki: Enes b. Malik'e; bu gelen kişi, ilk adam mıydı diye sordum. Enes; bilmiyorum dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-Istiskâ 2078, /347
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Leysi (Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemr)
3. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
4. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Dua, İstiska, yağmur duası, namazı, elbisenin ters çevrilmesi
HZ. PEYGAMBER'İN DUALARI
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281478, M002078-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَيَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ وَابْنُ حُجْرٍ قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شَرِيكِ بْنِ أَبِى نَمِرٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَجُلاً دَخَلَ الْمَسْجِدَ يَوْمَ جُمُعَةٍ مِنْ بَابٍ كَانَ نَحْوَ دَارِ الْقَضَاءِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمٌ يَخْطُبُ فَاسْتَقْبَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمًا ثُمَّ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهِ يُغِثْنَا . قَالَ فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ أَغِثْنَا اللَّهُمَّ أَغِثْنَا اللَّهُمَّ أَغِثْنَا » . قَالَ أَنَسٌ وَلاَ وَاللَّهِ مَا نَرَى فِى السَّمَاءِ مِنْ سَحَابٍ وَلاَ قَزَعَةٍ وَمَا بَيْنَنَا وَبَيْنَ سَلْعٍ مِنْ بَيْتٍ وَلاَ دَارٍ - قَالَ - فَطَلَعَتْ مِنْ وَرَائِهِ سَحَابَةٌ مِثْلُ التُّرْسِ فَلَمَّا تَوَسَّطَتِ السَّمَاءَ انْتَشَرَتْ ثُمَّ أَمْطَرَتْ - قَالَ - فَلاَ وَاللَّهِ مَا رَأَيْنَا الشَّمْسَ سَبْتًا - قَالَ - ثُمَّ دَخَلَ رَجُلٌ مِنْ ذَلِكَ الْبَابِ فِى الْجُمُعَةِ الْمُقْبِلَةِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمٌ يَخْطُبُ فَاسْتَقْبَلَهُ قَائِمًا فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهَ يُمْسِكْهَا عَنَّا - قَالَ - فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ حَوْلَنَا وَلاَ عَلَيْنَا اللَّهُمَّ عَلَى الآكَامِ وَالظِّرَابِ وَبُطُونِ الأَوْدِيَةِ وَمَنَابِتِ الشَّجَرِ » . فَانْقَلَعَتْ وَخَرَجْنَا نَمْشِى فِى الشَّمْسِ . قَالَ شَرِيكٌ فَسَأَلْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ أَهُوَ الرَّجُلُ الأَوَّلُ قَالَ لاَ أَدْرِى .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, Yahya b. Eyyub, Kuteybe ve İbn Hucr rivayet etmiştir, Yahya: “ahbaranâ: bize haber verdi” derken, diğerleri: “haddesenâ: bize tahdis etti” demişlerdir, onlara İsmail b. Cafer, ona Şerik b. Ebu Nemir, onun Enes b. Malik’ten rivayet ettiğine göre, bir Cuma günü Daru’l Kaza tarafındaki bir kapıdan bir adam girdi. Rasulullah (sav) ayakta hutbe veriyordu. Adam ayakta durp yüzünü Rasulullah’a (sav) çevirdi, sonra:
-Ey Allah’ın Rasulü, mallar telef oldu, yollar kesildi (çareler tükendi), bize yağmur yağdırması için Allah’a dua et, dedi. (Enes) dedi ki: Rasulullah (sav) ellerini kaldırarak:
-Allah’ım, imdadımıza yetiş, Allah’ım, imdadımıza yetiş, Allah’ım imdadımıza yetiş (yani bize yağmur yağdır)! buyurdu.
Enes dedi ki: Hayır (durum bildiğiniz gibi değil) vallahi, semada ne bir bulut ne de bir bulut parçası görüyorduk. Bizlerle Sel‘ dağı arasında da ne bir ev ne de bir bina vardı. Onun arka tarafından kalkan misali bir bulut çıkıverdi. Semanın tam ortasına gelince o bulut yayıldı, sonra yağmur yağdırdı. (Enes devamla) dedi ki: Hayır (bildiğiniz gibi değil), bir hafta boyunca güneşi görmedik. Sonra aynı kapıdan, ertesi Cuma günü yine Rasulullah (sav) ayakta hutbe okurken, bir adam girdi, ayakta durup Rasulullah’a döndü ve:
-Ey Allah’ın Rasulü, mallar telef oldu, yollar kesildi (çaresiz kaldık), artık Allah’a dua et de, bu yağan yağmuru kessin, dedi. Rasulullah (sav) bunun üzerine ellerini kaldırarak şöyle buyurdu:
-Allah’ım, üzerimize değil etrafımıza, Allah’ım, dağlara, tepelere, vadilerin içlerine ağaçlık yerlere (yağmur yağdır)! buyurdu. Yağmur kesildi, bizler dışarı çıkıp güneşte yürüdük. Şerik dedi ki: Enes b. Malik’e: O ikinci defa gelen adam, ilk gelen adamın kendisi miydi? diye sordum. Enes: Bilmiyorum, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-Istiskâ 2078, /347
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Leysi (Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemr)
3. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Dua, İstiska, yağmur duası, namazı, elbisenin ters çevrilmesi
HZ. PEYGAMBER'İN DUALARI
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281479, M002078-3
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَيَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ وَابْنُ حُجْرٍ قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شَرِيكِ بْنِ أَبِى نَمِرٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَجُلاً دَخَلَ الْمَسْجِدَ يَوْمَ جُمُعَةٍ مِنْ بَابٍ كَانَ نَحْوَ دَارِ الْقَضَاءِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمٌ يَخْطُبُ فَاسْتَقْبَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمًا ثُمَّ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهِ يُغِثْنَا . قَالَ فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ أَغِثْنَا اللَّهُمَّ أَغِثْنَا اللَّهُمَّ أَغِثْنَا » . قَالَ أَنَسٌ وَلاَ وَاللَّهِ مَا نَرَى فِى السَّمَاءِ مِنْ سَحَابٍ وَلاَ قَزَعَةٍ وَمَا بَيْنَنَا وَبَيْنَ سَلْعٍ مِنْ بَيْتٍ وَلاَ دَارٍ - قَالَ - فَطَلَعَتْ مِنْ وَرَائِهِ سَحَابَةٌ مِثْلُ التُّرْسِ فَلَمَّا تَوَسَّطَتِ السَّمَاءَ انْتَشَرَتْ ثُمَّ أَمْطَرَتْ - قَالَ - فَلاَ وَاللَّهِ مَا رَأَيْنَا الشَّمْسَ سَبْتًا - قَالَ - ثُمَّ دَخَلَ رَجُلٌ مِنْ ذَلِكَ الْبَابِ فِى الْجُمُعَةِ الْمُقْبِلَةِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمٌ يَخْطُبُ فَاسْتَقْبَلَهُ قَائِمًا فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهَ يُمْسِكْهَا عَنَّا - قَالَ - فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ حَوْلَنَا وَلاَ عَلَيْنَا اللَّهُمَّ عَلَى الآكَامِ وَالظِّرَابِ وَبُطُونِ الأَوْدِيَةِ وَمَنَابِتِ الشَّجَرِ » . فَانْقَلَعَتْ وَخَرَجْنَا نَمْشِى فِى الشَّمْسِ . قَالَ شَرِيكٌ فَسَأَلْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ أَهُوَ الرَّجُلُ الأَوَّلُ قَالَ لاَ أَدْرِى .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, Yahya b. Eyyûb, Kuteybe ve İbn Hucr rivayet etti, Yahya: “Ahberanâ: Bize haber verdi” derken, diğer ikisi: Haddesenâ: Bize tahdis etti” dediler, (onlara) İsmail b. Cafer, ona Şerik b. Ebu Nemir, ona Enes b. Malik’in rivayet ettiğine göre, bir adam Cuma gününde Daru’l-Kaza tarafındaki bir kapıdan mescide girdi. Rasulullah (sav) ayakta hutbe veriyordu, adam ayakta durup yüzünü Rasulullah’a (sav) çevirdikten sonra:
-Ey Allah’ın Rasulü, mallar telef oldu, yollar kesildi (çaresiz kaldık), Allah’a dua et de, bize yağmur yağdırsın, dedi. Enes dedi ki: Rasulullah (sav) ellerini kaldırarak:
-Allah’ım, imdadımıza yetiş, Allah’ım, imdadımıza yetiş, Allah’ım, imdadımıza yetiş (yani bize yağmur yağdır)! buyurdu.
Enes dedi ki: Hayır (durum bildiğiniz gibi değil) vallahi, biz gökte ne bulut namına bir şey görüyorduk, ne de bir bulut parçası. Bizlerle Sel‘ arasında da herhangi bir ev ve bir bina yoktu. (Enes) dedi ki: Sel‘in arka tarafından, kalkan misali bir bulut çıktı, semanın tam ortasına gelince yayıldı, sonra yağmur yağdırdı. (Enes) dedi ki: Hayır (bildiğiniz gibi değil) vallahi, bir hafta boyunca güneş yüzü görmedik. Sonra aynı kapıdan, ertesi Cuma günü bir adam içeri girdi. Rasulullah (sav) da ayakta hutbe veriyordu. Adam ayakta durup yüzünü Allah Rasulü’ne çevirdi ve:
-Ey Allah’ın Rasulü, mallar telef oldu, yollar kesildi (çaresiz kaldık). Allah’a bu yağmuru kesmesi için dua et, dedi. (Enes) dedi ki: Rasulullah (sav) ellerini kaldırarak:
-Allah’ım, etrafımıza yağdır, üzerimize değil. Allah’ım dağlara ve tepelere, vadilerin iç taraflarına, ağaç yetişen yerlere (yağdır)! buyurdu. Yağmur kesiliverdi ve biz mescitten çıktık, güneşte yürümeye başladık.
Şerik dedi ki: Enes b. Malik’e, o sonra gelen adam ilk gelen adamın kendisi miydi? dedim. O: Bilemiyorum, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-Istiskâ 2078, /347
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Leysi (Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemr)
3. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
4. Ebu Zekeriyya Yahya b. Eyyüb el-Mekabirî (Yahya b. Eyyüb)
Konular:
Dua, İstiska, yağmur duası, namazı, elbisenin ters çevrilmesi
HZ. PEYGAMBER'İN DUALARI
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281480, M002078-4
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَيَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ وَابْنُ حُجْرٍ قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شَرِيكِ بْنِ أَبِى نَمِرٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَجُلاً دَخَلَ الْمَسْجِدَ يَوْمَ جُمُعَةٍ مِنْ بَابٍ كَانَ نَحْوَ دَارِ الْقَضَاءِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمٌ يَخْطُبُ فَاسْتَقْبَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمًا ثُمَّ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهِ يُغِثْنَا . قَالَ فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ أَغِثْنَا اللَّهُمَّ أَغِثْنَا اللَّهُمَّ أَغِثْنَا » . قَالَ أَنَسٌ وَلاَ وَاللَّهِ مَا نَرَى فِى السَّمَاءِ مِنْ سَحَابٍ وَلاَ قَزَعَةٍ وَمَا بَيْنَنَا وَبَيْنَ سَلْعٍ مِنْ بَيْتٍ وَلاَ دَارٍ - قَالَ - فَطَلَعَتْ مِنْ وَرَائِهِ سَحَابَةٌ مِثْلُ التُّرْسِ فَلَمَّا تَوَسَّطَتِ السَّمَاءَ انْتَشَرَتْ ثُمَّ أَمْطَرَتْ - قَالَ - فَلاَ وَاللَّهِ مَا رَأَيْنَا الشَّمْسَ سَبْتًا - قَالَ - ثُمَّ دَخَلَ رَجُلٌ مِنْ ذَلِكَ الْبَابِ فِى الْجُمُعَةِ الْمُقْبِلَةِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمٌ يَخْطُبُ فَاسْتَقْبَلَهُ قَائِمًا فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهَ يُمْسِكْهَا عَنَّا - قَالَ - فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ حَوْلَنَا وَلاَ عَلَيْنَا اللَّهُمَّ عَلَى الآكَامِ وَالظِّرَابِ وَبُطُونِ الأَوْدِيَةِ وَمَنَابِتِ الشَّجَرِ » . فَانْقَلَعَتْ وَخَرَجْنَا نَمْشِى فِى الشَّمْسِ . قَالَ شَرِيكٌ فَسَأَلْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ أَهُوَ الرَّجُلُ الأَوَّلُ قَالَ لاَ أَدْرِى .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, Yahya b. Eyyub, Kuteybe ve İbn Hucr rivayet etti, Yahya: “Ahberenâ: Bize haber verdi” derken, diğerleri: “Haddesenâ: Bize tahdis etti” dediler, (onlara) İsmail b. Cafer, ona Şerik b. Ebu Nemir, ona Enes b. Malik’in rivayet ettiğine göre, bir adam bir Cuma gününde Daru’l-Kaza yakınlarındaki bir kapıdan mescide girdi. Rasulullah (sav) da ayakta hutbe veriyordu. Adam ayakta durarak Rasulullah’a (sav) döndü sonra:
-Ey Allah’ın Rasulü, mallar telef oldu, yollar kesildi (çaresiz kaldık), Allah’a dua et de, imdadımıza yetişsin (bize yağmur yağdırsın), dedi. (Enes) dedi ki: Rasulullah (sav) ellerini kaldırarak:
-Allah’ım, imdadımıza yetiş, Allah’ım, imdadımıza yetiş, Allah’ım, imdadımıza yetiş (bize yağmur yağdır)! buyurdu. Enes dedi ki: Hayır (bildiğiniz gibi değil) vallahi, gökte bulut diye bir şey görmüyorduk, hatta bir bulut parçası bile yoktu. Bizlerle Sel‘ tepesi arasında bir ev ve bir bina da yoktu. Enes (devamla) dedi ki: Sel‘ tepesinin arkasından, kalkan misali bir bulut çıktı, bulut semanın tam ortasına gelince yayıldı, sonra yağmur yağdırdı. Enes (devamla) dedi ki: Hayır, bildiğiniz gibi değil, vallahi, bir hafta boyunca güneşi göremedik.
(Devamla) dedi ki: Sonra ertesi Cuma günü Rasulullah (sav) ayakta hutbe vermekte iken, o kapıdan bir adam içeri girdi. Adam ayakta durarak Allah Rasulü’ne döndü ve:
-Ey Allah’ın Rasulü, mallar telef oldu, yollar kesildi (çaresiz kaldık), Allah’a dua et de, üzerimize yağan bu yağmuru kessin, dedi. (Enes) dedi ki: Bunun üzerine Rasulullah (sav) ellerini kaldırarak:
-Allah’ım, üzerimize değil etrafımıza, Allah’ım, dağlara, tepelere, vadilerin iç taraflarına ve ağaç yetişen yerlere (yağmur yağdır)! buyurdu. Yağmur derhal kesildi. Bizler de dışarı çıkıp, güneşte yürüyerek gittik.
Şerik dedi ki: Enes b. Malik’e: O ikinci gelen adam ilk gelen adamın kendisi miydi? diye sordum. Enes: Bilemiyorum, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-Istiskâ 2078, /347
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Leysi (Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemr)
3. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
4. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
Konular:
Dua, İstiska, yağmur duası, namazı, elbisenin ters çevrilmesi
HZ. PEYGAMBER'İN DUALARI
KTB, NAMAZ,