Öneri Formu
Hadis Id, No:
8759, M002990
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا يَحْيَى - وَهُوَ الْقَطَّانُ - عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ حَدَّثَنِى نَافِعٌ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ وَسَالِمَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ كَلَّمَا عَبْدَ اللَّهِ حِينَ نَزَلَ الْحَجَّاجُ لِقِتَالِ ابْنِ الزُّبَيْرِ قَالاَ لاَ يَضُرُّكَ أَنْ لاَ تَحُجَّ الْعَامَ فَإِنَّا نَخْشَى أَنْ يَكُونَ بَيْنَ النَّاسِ قِتَالٌ يُحَالُ بَيْنَكَ وَبَيْنَ الْبَيْتِ قَالَ فَإِنْ حِيلَ بَيْنِى وَبَيْنَهُ فَعَلْتُ كَمَا فَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا مَعَهُ حِينَ حَالَتْ كُفَّارُ قُرَيْشٍ بَيْنَهُ وَبَيْنَ الْبَيْتِ أُشْهِدُكُمْ أَنِّى قَدْ أَوْجَبْتُ عُمْرَةً. فَانْطَلَقَ حَتَّى أَتَى ذَا الْحُلَيْفَةِ فَلَبَّى بِالْعُمْرَةِ ثُمَّ قَالَ إِنْ خُلِّىَ سَبِيلِى قَضَيْتُ عُمْرَتِى وَإِنْ حِيلَ بَيْنِى وَبَيْنَهُ فَعَلْتُ كَمَا فَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا مَعَهُ. ثُمَّ تَلاَ "(لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِى رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ)" ثُمَّ سَارَ حَتَّى إِذَا كَانَ بِظَهْرِ الْبَيْدَاءِ قَالَ مَا أَمْرُهُمَا إِلاَّ وَاحِدٌ إِنْ حِيلَ بَيْنِى وَبَيْنَ الْعُمْرَةِ حِيلَ بَيْنِى وَبَيْنَ الْحَجِّ أُشْهِدُكُمْ أَنِّى قَدْ أَوْجَبْتُ حَجَّةً مَعَ عُمْرَةٍ. فَانْطَلَقَ حَتَّى ابْتَاعَ بِقُدَيْدٍ هَدْيًا ثُمَّ طَافَ لَهُمَا طَوَافًا وَاحِدًا بِالْبَيْتِ وَبَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ثُمَّ لَمْ يَحِلَّ مِنْهُمَا حَتَّى حَلَّ مِنْهُمَا بِحَجَّةٍ يَوْمَ النَّحْرِ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Yahya –ki o el-Kattan'dır-, ona Ubeydullah, ona Nafi'nin rivayet ettiğine göre Abdullah b. Abdullah ile Salim b. Abdullah, Haccac'ın İbn ez-Zübeyr ile savaşmak üzere (Mekke yakınına) indiği zaman Abdullah (b. Ömer) ile konuşmuşlar ve bu sene hac etmemenin sana bir zararı olmaz. Çünkü biz bunlar arasında bir savaş çıkacağından ve senin Beyt'e ulaşmanın engelleneceğinden korkuyoruz dediler. O: Eğer benim Beyt'e ulaşmama engel olunursa, benim de kendisi ile bulunduğum sırada Kureyş kâfirlerinin Rasulullah'ın (sav) Beyt'e ulaşmasına engel olduklarında yaptığının aynısını yaparım. Ben sizleri (niyet ederek) umreyi kendime vacip kıldığıma şahit tutarım deyip yola koyuldu. Nihâyet Zü'l-Huleyfe'ye vardığında umre yapmak niyetiyle ihrama girip telbiye getirdi. Sonra eğer benim önüm kesilmezse umremi eda ederim. Şayet bana engel olunup Beyt'e ulaşmam önlenirse, o zaman ben de kendisi ile bulunduğum zaman Rasulullah'ın (sav) yaptığı gibi yaparım dedi. Sonra da "and olsun, sizin için Rasılullah'ta uyulmaya değer güzel bir örnek vardır" (Ahzâb, 33/21) buyruğunu okudu sonra yoluna devam etti. Nihâyet el-Beydâ'nın üst taraflarına vardığında; hac ile umrenin durumu şüphesiz aynıdır. Eğer benim umre yapmama engel olunursa, hac yapmama da engel olunmuş olur. Benim umre ile hac yapmayı da (niyet ederek) kendime vacip kıldığıma sizi şahit tutarım diyerek yola devam etti. Nihâyet Kudeyd'de bir kurbanlık satın aldı. Sonra hem umre hem de hac için Beyt'in etrafında bir tavaf ve Safa ile Merve arasında bir defa sa'y yaptı. Sonra her ikisi için girmiş olduğu ihramından nahr (Kurban Bayramı birinci) günü haccını da tamamlayıp ondan çıkıncaya kadar ihramından çıkmadı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 2990, /497
Senetler:
()
Konular:
Hac, engel durumunda ne yapılacağı
Hac, Hacc-ı kıran