Öneri Formu
Hadis Id, No:
17408, M003487
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ الثَّقَفِىُّ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ - يَعْنِى ابْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْقَارِىَّ - عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ ح
وَحَدَّثَنَاهُ قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ السَّاعِدِىِّ قَالَ جَاءَتِ امْرَأَةٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ جِئْتُ أَهَبُ لَكَ نَفْسِى. فَنَظَرَ إِلَيْهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَصَعَّدَ النَّظَرَ فِيهَا وَصَوَّبَهُ ثُمَّ طَأْطَأَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَأْسَهُ فَلَمَّا رَأَتِ الْمَرْأَةُ أَنَّهُ لَمْ يَقْضِ فِيهَا شَيْئًا جَلَسَتْ فَقَامَ رَجُلٌ مِنْ أَصْحَابِهِ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنْ لَمْ يَكُنْ لَكَ بِهَا حَاجَةٌ فَزَوِّجْنِيهَا. فَقَالَ "فَهَلْ عِنْدَكَ مِنْ شَىْءٍ." فَقَالَ لاَ وَاللَّهِ يَا رَسُولَ اللَّهِ. فَقَالَ "اذْهَبْ إِلَى أَهْلِكَ فَانْظُرْ هَلْ تَجِدُ شَيْئًا." فَذَهَبَ ثُمَّ رَجَعَ فَقَالَ لاَ وَاللَّهِ مَا وَجَدْتُ شَيْئًا. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "انْظُرْ وَلَوْ خَاتِمًا مِنْ حَدِيدٍ." فَذَهَبَ ثُمَّ رَجَعَ. فَقَالَ لاَ وَاللَّهِ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَلاَ خَاتِمًا مِنْ حَدِيدٍ. وَلَكِنْ هَذَا إِزَارِى - قَالَ سَهْلٌ مَا لَهُ رِدَاءٌ - فَلَهَا نِصْفُهُ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "مَا تَصْنَعُ بِإِزَارِكَ إِنْ لَبِسْتَهُ لَمْ يَكُنْ عَلَيْهَا مِنْهُ شَىْءٌ وَإِنْ لَبِسَتْهُ لَمْ يَكُنْ عَلَيْكَ مِنْهُ شَىْءٌ." فَجَلَسَ الرَّجُلُ حَتَّى إِذَا طَالَ مَجْلِسُهُ قَامَ فَرَآهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُوَلِّيًا فَأَمَرَ بِهِ فَدُعِىَ فَلَمَّا جَاءَ قَالَ "مَاذَا مَعَكَ مِنَ الْقُرْآنِ." قَالَ مَعِى سُورَةُ كَذَا وَسُورَةُ كَذَا - عَدَّدَهَا. فَقَالَ "تَقْرَؤُهُنَّ عَنْ ظَهْرِ قَلْبِكَ." قَالَ نَعَمْ. قَالَ "اذْهَبْ فَقَدْ مَلَّكْتُكَهَا بِمَا مَعَكَ مِنَ الْقُرْآنِ." هَذَا حَدِيثُ ابْنِ أَبِى حَازِمٍ وَحَدِيثُ يَعْقُوبَ يُقَارِبُهُ فِى اللَّفْظِ.
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said es-Sakafî, ona Yakub b. Abdurrahman el-Kâri, ona Ebu Hazim, ona Sehl b. Sa'd; (T)
Bize Kuteybe, ona Abdülaziz b. Ebu Hazim, ona babası, ona da Sehl b. Sa'd b. Sa'd es-Sâidî şöyle rivayet etti: Bir kadın Rasulullah'a (sav) gelerek; ya Rasulullah! Kendimi sana hibe etmeye geldim dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) kadına bakarak onu tepeden tırnağa süzdü. Sonra başını eğdi. Kadın kendi hakkında bir hüküm vermediğini görünce oturdu. Derken Rasulullah'ın (sav) ashabından bir zât kalkarak; ya Rasulullah! Eğer senin bu kadına bir ihtiyacın yoksa, onu benimle evlendiriver dedi. Rasulullah (sav); "sende (verecek) bir şey var mı" diye sordu. O zat; yok vallahi ya Rasulullah dedi. Rasulullah (sav); "sen evine git de bir şey bulabilecek misin bak" buyurdu. Bunun üzerine o zât gitti. Sonra dönerek; yok vallahi! Hiçbir şey bulamadım dedi. Rasulullah (sav); demirden bir yüzük olsun (bulmaya) bak" dedi. O zât yine gitti. Sonra dönerek; yok vallahi ya Rasulullah! Demirden bir yüzük de bulamadım. Lâkin işte kaftanım (Ravi Sehl malı bir kaftandan ibaretti demiş). Bunun yarısı kadının olsun dedi. Rasulullah (sav); "senin kaftanını ne yapsın? Onu sen giymiş olsan, kadının üzerinde bir şey kalmayacak; kadın giyse senin üzerinde ondan bir şey kalmayacak" buyurdular. Bunun üzerine o zat oturdu. Bir hayli oturduktan sonra kalktı. Dönüp giderken Rasulullah (sav) onu görerek çağrılmasını emir buyurdu. Adamı çağırdılar. Geldiği vakit Rasulullah (sav); "ezberinde Kur'an'dan neler var" diye sordu. O zât; filân ve filân sureler ezberimdedir diyerek (bildiği) sureleri saydı. Rasulullah (sav); "onları ezberden okuyabilir misin" dedi. O zât; evet cevabını verdi. Rasulullah (sav); "haydi git! Kadın sana ezber bildiğin Kur'an ile temlik olundu" buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Nikah 3487, /569
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, ümmetiyle ilişkisi, ashabım ve kardeşim ayırımı
Nikah,
Nikah, mehir