Öneri Formu
Hadis Id, No:
17052, M003641
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ - يَعْنِى ابْنَ عَبْدِ الْمَجِيدِ الثَّقَفِىَّ - حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ خَرَجْتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى غَزَاةٍ فَأَبْطَأَ بِى جَمَلِى فَأَتَى عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لِى « يَا جَابِرُ » . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ « مَا شَأْنُكَ » . قُلْتُ أَبْطَأَ بِى جَمَلِى وَأَعْيَا فَتَخَلَّفْتُ . فَنَزَلَ فَحَجَنَهُ بِمِحْجَنِهِ ثُمَّ قَالَ « ارْكَبْ » . فَرَكِبْتُ فَلَقَدْ رَأَيْتُنِى أَكُفُّهُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَتَزَوَّجْتَ » . فَقُلْتُ نَعَمْ . فَقَالَ « أَبِكْرًا أَمْ ثَيِّبًا » . فَقُلْتُ بَلْ ثَيِّبٌ . قَالَ « فَهَلاَّ جَارِيَةً تُلاَعِبُهَا وَتُلاَعِبُكَ » . قُلْتُ إِنَّ لِى أَخَوَاتٍ فَأَحْبَبْتُ أَنْ أَتَزَوَّجَ امْرَأَةً تَجْمَعُهُنَّ وَتَمْشُطُهُنَّ وَتَقُومُ عَلَيْهِنَّ . قَالَ « أَمَا إِنَّكَ قَادِمٌ فَإِذَا قَدِمْتَ فَالْكَيْسَ الْكَيْسَ » . ثُمَّ قَالَ « أَتَبِيعُ جَمَلَكَ » . قُلْتُ نَعَمْ . فَاشْتَرَاهُ مِنِّى بِأُوقِيَّةٍ ثُمَّ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَدِمْتُ بِالْغَدَاةِ فَجِئْتُ الْمَسْجِدَ فَوَجَدْتُهُ عَلَى بَابِ الْمَسْجِدِ فَقَالَ « الآنَ حِينَ قَدِمْتَ » . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ « فَدَعْ جَمَلَكَ وَادْخُلْ فَصَلِّ رَكْعَتَيْنِ » . قَالَ فَدَخَلْتُ فَصَلَّيْتُ ثُمَّ رَجَعْتُ فَأَمَرَ بِلاَلاً أَنْ يَزِنَ لِى أُوقِيَّةً فَوَزَنَ لِى بِلاَلٌ فَأَرْجَحَ فِى الْمِيزَانِ - قَالَ - فَانْطَلَقْتُ فَلَمَّا وَلَّيْتُ قَالَ « ادْعُ لِى جَابِرًا » . فَدُعِيتُ فَقُلْتُ الآنَ يَرُدُّ عَلَىَّ الْجَمَلَ . وَلَمْ يَكُنْ شَىْءٌ أَبْغَضَ إِلَىَّ مِنْهُ فَقَالَ « خُذْ جَمَلَكَ وَلَكَ ثَمَنُهُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammedu'bnü'l-Müsennâ rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdülvehhâb yâni İbni Abdümecîd es-Sekafî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize UbeyduIIah, Vehb b. Keysân'dan, o da Câbir b. Abdillâh'dan naklen rivayet etti. Câbir şöyle demiş :
Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ile birlikte bir gazaya çıktım.
Devem beni geri bıraktı. Derken yanıma Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Seîlem) gelerek bana :
«Yâ Câbİr!» diye seslendi.
— Efendim, dedim.
«Ne hâldesin?» dedi.
— Devem beni geri bıraktı ve bîtâb düştü de arkada kaldım; cevâbım verdim. Bunun üzerine hayvanından inerek bastonu ile devemi çekti. Sonra (bana) :
«Bin!» dedi. Ben de bindim, Yemin olsun hayvanım Resûlüllah (SaLlaîîahü Aleyhi ve Sellem) in devesini geçmesin diye onu durdurmağa çalıştığımı bilirim. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ;
«Evlendin mi?» diye sordu.
— Evet, cevâbını verdim.
«Bakire mi aldın, dul mu?» dedi.
— Bu! aldıran, dedim.
«Bakire olsaydın ya! Sen onunla, o seninle oynaşird:nız!» buyurdular.
— Benim kız kardeşlerim vardır. Bu sebeple onları toplayıp başlarını tarayacak, kendilerine bakacak bir kadınla evlenmek istedim; dedim.
«Dikkat et! işte geliyorsun! Evine vardığında cima' etmeye bak, cima' etmeye!» buyurdu. Sonra :
«Deveni satıyor musun?» diye sordu.
— Evet, dedim. Onu bir okıyye mukabilinde benden satın aldı. Sonra resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (Medine'ye) geldi. Ben ertesi gün geldim. Az sonra mescide geldim; ve onu mescidin kapısında buldum.
(Bana) :
«Şimdİ mİ geldin?» dîye sordu.
— Evet, dedim.
«Dyle ise deveni bırak da gir iki rek'at namaz kıl!» buyurdular. Hemen içeri girerek namaz kıldım. Sonra döndüm. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Bilâl'a benim için bir okıyye tartmasını emir buyurdu. Bilâl de dolu dolu tarttı. Ben oradan çekildim. Uzaklaştığım vakit:
«Bana Câbir'İ çağır!» emrini vermiş. Beni çağırdılar. (İçimden) şimdi deveyi bana iade edecek, dedim. Bu hayvan kadar kendisinden hoşlanmadığım hiç bir şey yoktu.
«Al deveni! Parası da senîn olsun!» buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Radâ' 3641, /594
Senetler:
()
Konular:
Evlilik, bakireyle
Evlilik, eşler arası ilişkiler
Evlilik, evleneceklere destek olunması
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
KTB, NİKAH