Öneri Formu
Hadis Id, No:
2395, M004738
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَمْرٌو النَّاقِدُ وَابْنُ أَبِى عُمَرَ - وَاللَّفْظُ لأَبِى بَكْرٍ - قَالُوا حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ أَبِى حُمَيْدٍ السَّاعِدِىِّ قَالَ اسْتَعْمَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَجُلاً مِنَ الأَسْدِ يُقَالُ لَهُ ابْنُ اللُّتْبِيَّةِ - قَالَ عَمْرٌو وَابْنُ أَبِى عُمَرَ عَلَى الصَّدَقَةِ - فَلَمَّا قَدِمَ قَالَ هَذَا لَكُمْ وَهَذَا لِى أُهْدِىَ لِى قَالَ فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْمِنْبَرِ فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ وَقَالَ « مَا بَالُ عَامِلٍ أَبْعَثُهُ فَيَقُولُ هَذَا لَكُمْ وَهَذَا أُهْدِىَ لِى . أَفَلاَ قَعَدَ فِى بَيْتِ أَبِيهِ أَوْ فِى بَيْتِ أُمِّهِ حَتَّى يَنْظُرَ أَيُهْدَى إِلَيْهِ أَمْ لاَ وَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لاَ يَنَالُ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنْهَا شَيْئًا إِلاَّ جَاءَ بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَحْمِلُهُ عَلَى عُنُقِهِ بَعِيرٌ لَهُ رُغَاءٌ أَوْ بَقَرَةٌ لَهَا خُوَارٌ أَوْ شَاةٌ تَيْعِرُ » . ثُمَّ رَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى رَأَيْنَا عُفْرَتَىْ إِبْطَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ هَلْ بَلَّغْتُ » . مَرَّتَيْنِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkıd ve İbn Ebu Ömer –lafız Ebu Bekir’e aittir- onlara Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Urve, Ebu Humeyd es-Sâidî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) Esd (kabilesin)’den İbnü’l-Lutbiyye isminde bir adamı memur olarak görevlendirdi. (Amr’la İbn Ebu Ömer zekât toplama memuru olarak görevlendirdi dediler.) İbnü’l-Lutbiyye (görevini yapıp geri) geldiği zaman “Bu sizin, bu da benim; bana hediye edildi” dedi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem, minbere çıkarak Allah’a hamd u sena etti. Ve şunları söyledi: “Benim gönderdiğim bir memura ne oluyor ki, bu sizin, bu da bana hediye edildi” diyor! Babasının yahut anasının evinde otursa da kendisine hediye verilecek mi yoksa verilmeyecek mi bir görse! Muhammed’in canı (kudret) elinde olan Allah’a yemin ederim ki, sizden biriniz o zekâttan bir şey ele geçirirse kıyamet gününde onu boynunda taşıyarak getirecektir. İnleyip bağırması olan bir deve, yahut öğürmesi olan bir inek veya meleyen bir koyun! Rasulullah (sav) daha sonra ellerini kaldırdı. Hattâ koltuk altlarının bozumtırak rengini gördük. Sonra iki defa “Allahım! Tebliğ ettim mi?” dedi
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4738, /786
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî (Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer)
Konular:
Hediye, Zekat memurunun hediye alması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276779, M004738-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَمْرٌو النَّاقِدُ وَابْنُ أَبِى عُمَرَ - وَاللَّفْظُ لأَبِى بَكْرٍ - قَالُوا حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ أَبِى حُمَيْدٍ السَّاعِدِىِّ قَالَ اسْتَعْمَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَجُلاً مِنَ الأَسْدِ يُقَالُ لَهُ ابْنُ اللُّتْبِيَّةِ - قَالَ عَمْرٌو وَابْنُ أَبِى عُمَرَ عَلَى الصَّدَقَةِ - فَلَمَّا قَدِمَ قَالَ هَذَا لَكُمْ وَهَذَا لِى أُهْدِىَ لِى قَالَ فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْمِنْبَرِ فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ وَقَالَ « مَا بَالُ عَامِلٍ أَبْعَثُهُ فَيَقُولُ هَذَا لَكُمْ وَهَذَا أُهْدِىَ لِى . أَفَلاَ قَعَدَ فِى بَيْتِ أَبِيهِ أَوْ فِى بَيْتِ أُمِّهِ حَتَّى يَنْظُرَ أَيُهْدَى إِلَيْهِ أَمْ لاَ وَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لاَ يَنَالُ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنْهَا شَيْئًا إِلاَّ جَاءَ بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَحْمِلُهُ عَلَى عُنُقِهِ بَعِيرٌ لَهُ رُغَاءٌ أَوْ بَقَرَةٌ لَهَا خُوَارٌ أَوْ شَاةٌ تَيْعِرُ » . ثُمَّ رَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى رَأَيْنَا عُفْرَتَىْ إِبْطَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ هَلْ بَلَّغْتُ » . مَرَّتَيْنِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkıd ve İbn Ebu Ömer –lafız Ebu Bekir’e aittir- onlara Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Urve, Ebu Humeyd es-Sâidî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) Esd (kabilesin)’den İbnü’l-Lutbiyye isminde bir adamı memur olarak görevlendirdi. (Amr’la İbn Ebu Ömer zekât toplama memuru olarak görevlendirdi dediler.) İbnü’l-Lutbiyye (görevini yapıp geri) geldiği zaman “Bu sizin; bu da benim; bana hediye edildi” dedi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem, minbere çıkarak Allah’a hamd u sena etti. Ve şunları söyledi: “Benim gönderdiğim bir memura ne oluyor ki, bu sizin, bu da bana hediye edildi” diyor! Babasının yahut anasının evinde otursa da kendisine hediye verilecek mi yoksa verilmeyecek mi bir görse! Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, sizden biriniz o zekâttan bir şey ele geçirirse kıyamet gününde onu boynunda taşıyarak getirecektir. İnleyip bağırması olan bir deve, yahut öğürmesi olan bir inek veya meleyen bir koyun!... Rasulullah (sav) daha sonra ellerini kaldırdı. Hattâ koltuk altlarının bozumtırak rengini gördük. Sonra iki defa “Allahım! Tebliğ ettim mi?” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4738, /786
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Osman Amr b. Muhammed en-Nakıd (Amr b. Muhammed b. Bükeyr)
Konular:
Hediye, işçilere hediye vermek
Hediye, memurun hediye alması
KTB, HEDİYELEŞMEK
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276780, M004738-3
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَمْرٌو النَّاقِدُ وَابْنُ أَبِى عُمَرَ - وَاللَّفْظُ لأَبِى بَكْرٍ - قَالُوا حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ أَبِى حُمَيْدٍ السَّاعِدِىِّ قَالَ اسْتَعْمَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَجُلاً مِنَ الأَسْدِ يُقَالُ لَهُ ابْنُ اللُّتْبِيَّةِ - قَالَ عَمْرٌو وَابْنُ أَبِى عُمَرَ عَلَى الصَّدَقَةِ - فَلَمَّا قَدِمَ قَالَ هَذَا لَكُمْ وَهَذَا لِى أُهْدِىَ لِى قَالَ فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْمِنْبَرِ فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ وَقَالَ « مَا بَالُ عَامِلٍ أَبْعَثُهُ فَيَقُولُ هَذَا لَكُمْ وَهَذَا أُهْدِىَ لِى . أَفَلاَ قَعَدَ فِى بَيْتِ أَبِيهِ أَوْ فِى بَيْتِ أُمِّهِ حَتَّى يَنْظُرَ أَيُهْدَى إِلَيْهِ أَمْ لاَ وَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لاَ يَنَالُ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنْهَا شَيْئًا إِلاَّ جَاءَ بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَحْمِلُهُ عَلَى عُنُقِهِ بَعِيرٌ لَهُ رُغَاءٌ أَوْ بَقَرَةٌ لَهَا خُوَارٌ أَوْ شَاةٌ تَيْعِرُ » . ثُمَّ رَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى رَأَيْنَا عُفْرَتَىْ إِبْطَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ هَلْ بَلَّغْتُ » . مَرَّتَيْنِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkıd ve İbn Ebu Ömer –lafız Ebu Bekir’e aittir- onlara Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Urve, Ebu Humeyd es-Sâidî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) Esd (kabilesin)’den İbnü’l-Lutbiyye isminde bir adamı memur olarak görevlendirdi. (Amr’la İbn Ebu Ömer zekât toplama memuru olarak görevlendirdi dediler.) İbnü’l-Lutbiyye (görevini yapıp geri) geldiği zaman “Bu sizin; bu da benim; bana hediye edildi” dedi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem, minbere çıkarak Allah’a hamd u sena etti. Ve şunları söyledi: “Benim gönderdiğim bir memura ne oluyor ki, bu sizin, bu da bana hediye edildi” diyor! Babasının yahut anasının evinde otursa da kendisine hediye verilecek mi yoksa verilmeyecek mi bir görse! Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, sizden biriniz o zekâttan bir şey ele geçirirse kıyamet gününde onu boynunda taşıyarak getirecektir. İnleyip bağırması olan bir deve, yahut öğürmesi olan bir inek veya meleyen bir koyun!... Rasulullah (sav) daha sonra ellerini kaldırdı. Hattâ koltuk altlarının bozumtırak rengini gördük. Sonra iki defa “Allahım! Tebliğ ettim mi?” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4738, /786
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Hediye, işçilere hediye vermek
Hediye, memurun hediye alması
KTB, HEDİYELEŞMEK