Öneri Formu
Hadis Id, No:
7453, M006309
Hadis:
حَدَّثَنِى أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا أَبِى عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ كَثِيرٍ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ حَلْحَلَةَ الدُّؤَلِىُّ أَنَّ ابْنَ شِهَابٍ حَدَّثَهُ أَنَّ عَلِىَّ بْنَ الْحُسَيْنِ حَدَّثَهُ أَنَّهُمْ حِينَ قَدِمُوا الْمَدِينَةَ مِنْ عِنْدِ يَزِيدَ بْنِ مُعَاوِيَةَ مَقْتَلَ الْحُسَيْنِ بْنِ عَلِىٍّ رضى الله عنهما لَقِيَهُ الْمِسْوَرُ بْنُ مَخْرَمَةَ فَقَالَ لَهُ هَلْ لَكَ إِلَىَّ مِنْ حَاجَةٍ تَأْمُرُنِى بِهَا قَالَ فَقُلْتُ لَهُ لاَ . قَالَ لَهُ هَلْ أَنْتَ مُعْطِىَّ سَيْفَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَإِنِّى أَخَافُ أَنْ يَغْلِبَكَ الْقَوْمُ عَلَيْهِ وَايْمُ اللَّهِ لَئِنْ أَعْطَيْتَنِيهِ لاَ يُخْلَصُ إِلَيْهِ أَبَدًا حَتَّى تَبْلُغَ نَفْسِى إِنَّ عَلِىَّ بْنَ أَبِى طَالِبٍ خَطَبَ بِنْتَ أَبِى جَهْلٍ عَلَى فَاطِمَةَ فَسَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَخْطُبُ النَّاسَ فِى ذَلِكَ عَلَى مِنْبَرِهِ هَذَا وَأَنَا يَوْمَئِذٍ مُحْتَلِمٌ فَقَالَ « إِنَّ فَاطِمَةَ مِنِّى وَإِنِّى أَتَخَوَّفُ أَنْ تُفْتَنَ فِى دِينِهَا » . قَالَ ثُمَّ ذَكَرَ صِهْرًا لَهُ مِنْ بَنِى عَبْدِ شَمْسٍ فَأَثْنَى عَلَيْهِ فِى مُصَاهَرَتِهِ إِيَّاهُ فَأَحْسَنَ قَالَ « حَدَّثَنِى فَصَدَقَنِى وَوَعَدَنِى فَأَوْفَى لِى وَإِنِّى لَسْتُ أُحَرِّمُ حَلاَلاً وَلاَ أُحِلُّ حَرَامًا وَلَكِنْ وَاللَّهِ لاَ تَجْتَمِعُ بِنْتُ رَسُولِ اللَّهِ وَبِنْتُ عَدُوِّ اللَّهِ مَكَانًا وَاحِدًا أَبَدًا » .
Tercemesi:
Bana Ahmed b. Hanbel rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ya'-kub b. İbrahim haber verdi. (Dedi ki) : Bize babam Velid b. Kesir'den rivayet etti, (Demiş ki) : Bana Muhammed b. Amr b. Halhatele'd-Düelî rivayet etti. Ona da İbni Şihab rivayet etmiş, ona da Ali b. Hüseyn rivayet etmiş ki: Kendileri Yezid b. Muâviye'nin yanından, Hüseyin b. Â1i (Radiyallahû anhüma) 'nın şehid edildiği yerden Medine'ye geldikleri .vakit ona Misver b. Mahreme tesadüf etmiş ve o:
— Bana emredecek bir hacetin var mı? diye sormuş. Ali şöyle demiş :
— Ben kendisine : Hayır! diye cevab verdim. Misver :
— Bana Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in kılıcını verir misin? Çünkü ben bu kavmin onu almak için sana galebe çalacaklarından korkarım. Allah'a yemin olsun! Eğer onu bana verirsen ona ebediyyen dokunulmaz, tâ canım çıkıncaya kadar! Gerçekten Ali b. Ebî Tâlib, Ebû Cehl'in kızı Fâtime'yi istedi de, ben Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)"ı dinledim. Kendisi halka şurada, şu minberinin üzerinde hutbe okuyordu. Ben o zaman baliğ olmuştum:
«Gerçekten Fâiıme bendendir. Ben onun dini hususunda fitneye uğrayacağından korkarım.» buyurdular, demiş.
Misver demiş ki: Sonra Abdi Şems oğullarından bir damadım anarak kendisine damat olması hususunda ona senada bulundu. Ve çok güzel sena etti. Buyurdu ki;
«Benimle konuştu, bana doğruyu söyledi; bana vadetti, sözünü yerine getirdi. Ben ne helâli haram kılarım, ne de haramı helâl! Lâkin Vallahi Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'m kızıyla Allah'ın düşmanının kızı ebediyyen bir yere gelemez!»
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâilü's-sahâbe 6309, /1021
Senetler:
()
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Ehl-i Beyt, Hz. Fatıma evliliği, miras talebi vs
HZ. PEYGAMBER'İN ÇOCUKLARI
Hz. Peygamber, kızı üzerine ikinci eşe izin vermemesi