Öneri Formu
Hadis Id, No:
7889, M006381
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى الْعَنَزِىُّ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَوْنٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ عَنْ قَيْسِ بْنِ عُبَادٍ قَالَ كُنْتُ بِالْمَدِينَةِ فِى نَاسٍ فِيهِمْ بَعْضُ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَجَاءَ رَجُلٌ فِى وَجْهِهِ أَثَرٌ مِنْ خُشُوعٍ فَقَالَ بَعْضُ الْقَوْمِ هَذَا رَجُلٌ مِنْ أَهْلِ الْجَنَّةِ هَذَا رَجُلٌ مِنْ أَهْلِ الْجَنَّةِ . فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ يَتَجَوَّزُ فِيهِمَا ثُمَّ خَرَجَ فَاتَّبَعْتُهُ فَدَخَلَ مَنْزِلَهُ وَدَخَلْتُ فَتَحَدَّثْنَا فَلَمَّا اسْتَأْنَسَ قُلْتُ لَهُ إِنَّكَ لَمَّا دَخَلْتَ قَبْلُ قَالَ رَجُلٌ كَذَا وَكَذَا قَالَ سُبْحَانَ اللَّهِ مَا يَنْبَغِى لأَحَدٍ أَنْ يَقُولَ مَا لاَ يَعْلَمُ وَسَأُحَدِّثُكَ لِمَ ذَاكَ رَأَيْتُ رُؤْيَا عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَصَصْتُهَا عَلَيْهِ رَأَيْتُنِى فِى رَوْضَةٍ - ذَكَرَ سَعَتَهَا وَعُشْبَهَا وَخُضْرَتَهَا - وَوَسْطَ الرَّوْضَةِ عَمُودٌ مِنْ حَدِيدٍ أَسْفَلُهُ فِى الأَرْضِ وَأَعْلاَهُ فِى السَّمَاءِ فِى أَعْلاَهُ عُرْوَةٌ . فَقِيلَ لِى ارْقَهْ . فَقُلْتُ لَهُ لاَ أَسْتَطِيعُ . فَجَاءَنِى مِنْصَفٌ - قَالَ ابْنُ عَوْنٍ وَالْمِنْصَفُ الْخَادِمُ - فَقَالَ بِثِيَابِى مِنْ خَلْفِى - وَصَفَ أَنَّهُ رَفَعَهُ مِنْ خَلْفِهِ بِيَدِهِ - فَرَقِيتُ حَتَّى كُنْتُ فِى أَعْلَى الْعَمُودِ فَأَخَذْتُ بِالْعُرْوَةِ فَقِيلَ لِىَ اسْتَمْسِكْ . فَلَقَدِ اسْتَيْقَظْتُ وَإِنَّهَا لَفِى يَدِى فَقَصَصْتُهَا عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « تِلْكَ الرَّوْضَةُ الإِسْلاَمُ وَذَلِكَ الْعَمُودُ عَمُودُ الإِسْلاَمِ وَتِلْكَ الْعُرْوَةُ عُرْوَةُ الْوُثْقَى وَأَنْتَ عَلَى الإِسْلاَمِ حَتَّى تَمُوتَ » . قَالَ وَالرَّجُلُ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَلاَمٍ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsennâ Eİ-Anezî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Muâz b. Muâz rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdullah b. Avn, Muhammed b. Sîrîn'den, o da Kays b. Ubâd'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Medine'de bîr takım insanların içinde bulunuyordum. Aralarında Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in ashabından bâzıları da vardı. Derken yüzünde huşu'dan eser bulunan bir zât geldi. Cemaattan bazısı:
— Bu cennetliklerden bir zâttır; bu cennetliklerden bir zâttır, dedi. Bu zât caiz olacak kadar okuyarak iki rek'at namaz kıldı, Sonra çıktı.
Ben de peşine düştüm. Ve evine girdi. Ben de girdim. Biraz konuştuk. Bana kalbi yatışınca kendisine şunu söyledim :
— Biraz önce sen girdiğin vakit bir adam şöyle şöyle dedi. Şunu söyledi :
— Sübhânellah! Hiç bir kimseye bilmediği bir şeyi söylemek yakışmaz. Bunu niçin söylediğini sana anlatayım: Ben Resûlüllah (SallaUahü Aleyhi ve Sellem) zamanında bir rüya gördüm de, onu kendisine anlattım. Kendimi bir bahçede gördüm. —Abdullah burada bahçenin genişliğini, çimenini ve yeşilliğini anlatmış.— Bahçenin içinde demirden bir vardı ki, alt kısmı yerde, üst kısmı gökte idi. Tepesinde bir kulp vardı. Bana : Buna çık! denildi. Ben ona: Yapamam! dedim. Derken lana bir nıinsaf geldi. (İbni Avn : Minsâf, hizmetçidir, demiş.) Ve arkamdan elbisemi tutarak kaldırdı. —Abdullah kendisini arkasından tutarak kaldırdığını eliyle tarif etmiş. — Ben de çıktım. Tâ direğin tepesine vardım ve kulpdan tuttum. Bana : Tutun! denildi. Bir de uyandım ki, kulp elimdedir. Bu rü'-yayı Peygamber (SallaUahü Aleyhi ve Sellem)''e anlattım da:
«O bahçe İslâm'dır. Bu direk de İslâm'ın direğidir. Kulp da Urve-i Vüs-ka'dır. Sen ölünceye kadar İslâmiyet üzere kalacaksın!» buyurdular. Râvi: Bu adam Abdullah b. Selâm'dır, demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâilü's-sahâbe 6381, /1035
Senetler:
()
Konular:
Rüya, doğru çıkanı
Rüya, tabirleri, Hz. Peygamber'in