Öneri Formu
Hadis Id, No:
10556, M006739
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الْحَنْظَلِىُّ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا عَزْرَةُ بْنُ ثَابِتٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ عُقَيْلٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ يَعْمُرَ عَنْ أَبِى الأَسْوَدِ الدِّئَلِىِّ قَالَ قَالَ لِى عِمْرَانُ بْنُ الْحُصَيْنِ أَرَأَيْتَ مَا يَعْمَلُ النَّاسُ الْيَوْمَ وَيَكْدَحُونَ فِيهِ أَشَىْءٌ قُضِىَ عَلَيْهِمْ وَمَضَى عَلَيْهِمْ مِنْ قَدَرِ مَا سَبَقَ أَوْ فِيمَا يُسْتَقْبَلُونَ بِهِ مِمَّا أَتَاهُمْ بِهِ نَبِيُّهُمْ وَثَبَتَتِ الْحُجَّةُ عَلَيْهِمْ فَقُلْتُ بَلْ شَىْءٌ قُضِىَ عَلَيْهِمْ وَمَضَى عَلَيْهِمْ قَالَ فَقَالَ أَفَلاَ يَكُونُ ظُلْمًا قَالَ فَفَزِعْتُ مِنْ ذَلِكَ فَزَعًا شَدِيدًا وَقُلْتُ كُلُّ شَىْءٍ خَلْقُ اللَّهِ وَمِلْكُ يَدِهِ فَلاَ يُسْأَلُ عَمَّا يَفْعَلُ وَهُمْ يُسْأَلُونَ . فَقَالَ لِى يَرْحَمُكَ اللَّهُ إِنِّى لَمْ أُرِدْ بِمَا سَأَلْتُكَ إِلاَّ لأَحْزُرَ عَقْلَكَ إِنَّ رَجُلَيْنِ مِنْ مُزَيْنَةَ أَتَيَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالاَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ مَا يَعْمَلُ النَّاسُ الْيَوْمَ وَيَكْدَحُونَ فِيهِ أَشَىْءٌ قُضِىَ عَلَيْهِمْ وَمَضَى فِيهِمْ مِنْ قَدَرٍ قَدْ سَبَقَ أَوْ فِيمَا يُسْتَقْبَلُونَ بِهِ مِمَّا أَتَاهُمْ بِهِ نَبِيُّهُمْ وَثَبَتَتِ الْحُجَّةُ عَلَيْهِمْ فَقَالَ:"لاَ بَلْ شَىْءٌ قُضِىَ عَلَيْهِمْ وَمَضَى فِيهِمْ "وَتَصْدِيقُ ذَلِكَ فِى كِتَابِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ وَنَفْسٍ وَمَا سَوَّاهَا فَأَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوَاهَا
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, ona Osman b. Ömer, ona Azra b. Sabit, ona Yahya b. Ukayl, ona Yahya b. Ya’mer, ona Ebü'l-Esved ed-Düelî şöyle söylemiştir: Bana İmran b. Husayn dedi ki, insanların bugün yaptıkları ameller ve çabaladıkları şeyler hakkında ne düşünüyorsun? Bunlar onlar hakkında verilmiş bir hüküm ve kesinleşmiş bir kader midir, yoksa Peygamberlerinin getirdiği ve amel etmelerini gerektirecek delillerle karşılaşmalarıyla mı ilgilidir? Ben insanların yaptıkları amellerin kesinleşmiş ve ezelden takdir edilmiş olduğunu söyledim. İmran ‘öyleyse bu zulüm olmuyor mu? Bundan dolayı dehşete kapıldım’ dedi. Ben de her şeyi Allah’ın yarattığını ve her şeyin onun tasarrufunda olduğunu, Allah fiillerinden dolayı sorguya çekilemeyeceğini fakat insanların yaptıklarından dolayı hesaba çekileceğini söyledim. Bunun üzerine bana ‘Allah sana merhamet etsin. Ben bunları sadece seni sınamak için sormuştum.’ Dedi ve ekledi: (Bir gün) Müzeyne kabilesinden iki kişi Rasulullah'a (sav) gelerek şöyle dediler: Ya Rasulallah! İnsanların bugün yaptıkları ameller ve çabaladıkları şeyler hakkında ne düşünüyorsun? Bunlar onlar hakkında verilmiş bir hüküm ve kesinleşmiş bir kader midir, yoksa Peygamberlerinin getirdiği ve amel etmelerini gerektirecek delillerle karşılaşmalarıyla mı ilgilidir? Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Hayır, bu ezelden takdir edilmiş ve verilmiş bir hükümdür." Allah’ın kitabındaki ‘Nefse ve onu şekillendirene, sonra da ona iyilik ve kötülük kabiliyeti verene and oslun’ (eş-Şems, 91/7-8) ayeti de bunu tasdik etmektedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Kader 6739, /1093
Senetler:
1. Ebu Nüceyd İmran b. Husayn el-Ezdî (İmran b. Husayn b. Ubeyd b. Halef b. Abdünühüm)
2. Ebu Esved ed-Düeli (Zâlim b. Amr b. Süfyan b. Cendel b. Ya'mer b. Hıls b. Nüfâse b. Adiy b. ed-Düil)
3. Yahya b. Ya'mer el-Kaysî (Yahya b. Ya'mer)
4. Yahya b. Ukayl el-Huzâî (Yahya b. Ukayl)
5. Azre b. Sabit el-Ensarî (Azre b. Sabit b. Amr)
6. Osman b. Ömer el-Abdî (Osman b. Ömer b. Faris b. Lakît)
7. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER