Giriş

Bize İshak b. İbrahim, ona Cerir, ona Mansur, ona Ebu Duhâ, ona da Mesruk şöyle demiştir: Abdullah'ın yanında oturuyorduk. Kendisi de aramız­da yaslanmıştı. Derken ona bir adam gelerek; ey Ebu Abdurrahman! Kinde kapıları yanında bir hi­kayeci kıssa anlatıyor ve duman mucizesi gelecek, kâfirlerin canlarını ala­cak, müminler de ondan nezle şeklinde etkilenecek diyor dedi. Bunun üzerine Abdullah kızarak oturdu ve şunları söyledi: Ey insanlar! Allah'tan korkun! Sizden kim bir şey biliyorsa bildiğini söylesin. Bilmeyen de Allah bilir desin. Çünkü birinizin bilmediği bir şey için Allah bilir demesi en büyük ilimdir. Hiç Şüphesiz Allah (ac), Peygamber'ine; "de ki: Tebliğim karşılığında sizden bir ücret istemiyorum. Ben kendiliğimden peygamberlik de taslamıyorum" (Sâd, 38/86) buyurdu. (Duman meselesine gelince) Hz. Peygamber (sav) insanların İslâm Dinini kabulde ağır davra­ndıklarını görünce; "Allah'ım Yusuf Peygamber'in kavmine verdiğin gibi bunlara da ye­di yıllık kıtlık ver" diye dua etti. Hemen ardından onları öyle şiddetli bir kıtlık yakaladı ki, birçokları açlıktan ölü eti ve deriler yediler. Öyle ki kişi yerle gök arasındaki hava tabakasını duman şekli gibi gö­rüyordu. Bunun üzerine Ebu Süfyan, Hz. Peygamber'e geldi ve ey Muhammed, sen bize gelmiş, Allah'a itaati ve hısımlarla ilgilenmeyi em­rediyorsun, ama kavmin ise helak oldu. Artık onlar için Allah'a dua et dedi. Yüce Allah şöyle buyurdu:
"Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle. Bu acı bir azaptır. O gün insanlar; ey Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Artık biz inanıyoruz derler. Onlar nerede, öğüt almak nerede? Halbuki onlara her şeyi açıkça bildiren bir peygamber gelmişti. Fakat onlar peygamberden yüz çevirmiş. Bu, kendisine belletilmiş delinin biri' demişlerdi. Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine inkâra döneceksiniz." (Duhân, 44/10-15) Abdullah şöyle dedi: (Bu azap Kindeli'nin dediği gibi ahiret azabı olsaydı) Ahiret azabı bir kere geldikten sonra tekrar kaldırılır mı? (Ku­reyş müşrikleri sonra yine şirk­lerine döndüler. Bu dönekliğin cezasını) Allah; "fakat biz büyük bir şiddetle yakalayacağımız gün, kesinlikle intikamımızı alırız." (Duhân, 44/16) ayetinde bildirmiştir. Bu intikam günü, Bedir günüdür. Duman mucizesi, Lizâm ve Rumların tekrar galip geleceğini bildiren mucize, olmuş bitmiştir.


Açıklama: "Duhân Mucizesi": Kureyşlilerin kıtlıkla cezalandırılmasıdır. (Duhân, 10-15 ayetlerinin tefsirine bakınız). "Lizâm": Bedir'de yenilip esir düşmeleridir. (Furkân, 77. ayetin tefsirine bakınız). "Rumların galip gelmesi" de Mekke döneminde ehl-i kitap olan Bizans'ın ateşperest olan İranlılara mağlup olmasından sonra bir kaç sene içinde tekrar galip geleceklerinin Kur'an tarafından önceden bildirilmesi, bildirildiği üzere de Bizans'ın İranlıları mağlup etmesidir. (Rûm, 1-4 ayetlerinin tefsirine bakınız)

    Öneri Formu
13494 M007066 Müslim, Sıfâtu'l-Münâfıkın ve Ahkamuhüm, 39