باب مَا يَفْعَلُ الْمَرِيضُ فِى صِيَامِهِ قَالَ يَحْيَى سَمِعْتُ مَالِكًا يَقُولُ الأَمْرُ الَّذِى سَمِعْتُ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ أَنَّ الْمَرِيضَ إِذَا أَصَابَهُ الْمَرَضُ الَّذِى يَشُقُّ عَلَيْهِ الصِّيَامُ مَعَهُ وَيُتْعِبُهُ وَيَبْلُغُ ذَلِكَ مِنْهُ فَإِنَّ لَهُ أَنْ يُفْطِرَ وَكَذَلِكَ الْمَرِيضُ الَّذِى اشْتَدَّ عَلَيْهِ الْقِيَامُ فِى الصَّلاَةِ وَبَلَغَ مِنْهُ وَمَا اللَّهُ أَعْلَمُ بِعُذْرِ ذَلِكَ مِنَ الْعَبْدِ وَمِنْ ذَلِكَ مَا لاَ تَبْلُغُ صِفَتُهُ فَإِذَا بَلَغَ ذَلِكَ صَلَّى وَهُوَ جَالِسٌ وَدِينُ اللَّهِ يُسْرٌ وَقَدْ أَرْخَصَ اللَّهُ لِلْمُسَافِرِ فِى الْفِطْرِ فِى السَّفَرِ وَهُوَ أَقْوَى عَلَى الصِّيَامِ مِنَ الْمَرِيضِ قَالَ اللَّهُ تَعَالَى فِى كِتَابِهِ فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرِيضًا أَوْ عَلَى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ أَيَّامٍ أُخَرَ فَأَرْخَصَ اللَّهُ لِلْمُسَافِرِ فِى الْفِطْرِ فِى السَّفَرِ وَهُوَ أَقْوَى عَلَى الصَّوْمِ مِنَ الْمَرِيضِ فَهَذَا أَحَبُّ مَا سَمِعْتُ إِلَىَّ وَهُوَ الأَمْرُ الْمُجْتَمَعُ عَلَيْهِ .
Tercemesi:
(Yahya b. Yahya) Bana Malik (b. Enes), ona Ebu Zinâd (Abdullah b. Zekvân), ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hüreyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Savm-ı visal (iftar etmeden peşpeşe oruç) tutmayın! Savm-ı visal tutmayın!" Bunun üzerine sahabe: 'Sen iftar etmeden peşpeşe oruç tutuyorsun Ey Allah'ın Rasulü!' dediler. Hz. Peygamber (sav) de : 'Ben sizin gibi değilim; Rabbim beni yedirdiği ve içirdiği halde gecelerim.' buyurdu.
Hata yoluyla bir kimseyi öldüren veya zıhar yapan kimsenin orucu ile alakalı hadislerin babı
Bana Yahya, Malik'in şöyle dediğini rivayet etti:
Hataen adam öldürüp veya zıhar yapıp kendisine iki ay peşpeşe oruç kefareti farz olan kimse kefaret orucuna başlayınca hastalanıp zor duruma düşse (bayılsa) oruca ara verir, iyileşince tekrar kaldığı yerden devam eder. Hastalık sebebiyle orucu ertelemez. Bu konuda duyduğum en güzel hüküm budur. Hataen adam öldürüp farz olan kefaret orucunu tutmaya başlayan kadın oruç esnasında hayız görse, o da temizlenince kaldığı yerden orucu devam eder, hayız oldum diye kefaret orucunu ertelemez.
Kendisine iki ay aralıksız kefaret orucu farz olan kimse sadece hastalık ve hayız sebepleriyle orucunu bozabilir. Sefer hali kefaret orucuna ara vermek için bir sebep sayılmaz.
Bu konu (hakkındaki hükümlerden) duyduklarımın en güzeli budur.
Hastanın oruç durumunda yapması gerekenlerle ilgili hadislerin bulunduğu bab:
Bana Yahya, Malik'in şöyle dediğini rivayet etti: Alimlerden şöyle duydum: Bir kimse kendisiyle birlikte oruç tutmanın güçleştiği bir hastalığa yakalansa, bu (oruç) onu yorsa ve bir hayli güç duruma soksa orucunu bozabilir. Namazda ayakta durması zor olan ve bu yüzden güç durumda kalan kimse de oturarak namazını kılabilir. Allah, kulunun özrünü daha iyi bilir. Allah'ın dini kolaydır.
Allah seferde oruç tutmamaya müsaade etmiştir, halbuki seferde olan kimse oruca hastadan daha iyi güç getirir. Allah teala, Kitab'ında "Sizden hasta olanlar veya seferî olanlar tutmadıkları günler kadar başka günlerde tutarlar..." (Bakara, 2/184) buyurmaktadır.
Duyduğum en güzel hüküm budur. Bu konuda ittifak vardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıyâm 673, 1/105
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
Konular:
Hasta, Oruç, hastanın orucu
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
KTB, ORUÇ
Oruç, ara vermeden
Oruç, kaza ve keffareti