وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّهُ قَالَ أُسْرِىَ بِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَرَأَى عِفْرِيتًا مِنَ الْجِنِّ يَطْلُبُهُ بِشُعْلَةٍ مِنْ نَارٍ كُلَّمَا الْتَفَتَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَآهُ فَقَالَ لَهُ جِبْرِيلُ أَفَلاَ أُعَلِّمُكَ كَلِمَاتٍ تَقُولُهُنَّ إِذَا قُلْتَهُنَّ طَفِئَتْ شُعْلَتُهُ وَخَرَّ لِفِيهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَلَى فَقَالَ جِبْرِيلُ فَقُلْ أَعُوذُ بِوَجْهِ اللَّهِ الْكَرِيمِ وَبِكَلِمَاتِ اللَّهِ التَّامَّاتِ اللاَّتِى لاَ يُجَاوِزُهُنَّ بَرٌّ وَلاَ فَاجِرٌ مِنْ شَرِّ مَا يَنْزِلُ مِنَ السَّمَاءِ وَشَرِّ مَا يَعْرُجُ فِيهَا وَشَرِّ مَا ذَرَأَ فِى الأَرْضِ وَشَرِّ مَا يَخْرُجُ مِنْهَا وَمِنْ فِتَنِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَمِنْ طَوَارِقِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ إِلاَّ طَارِقًا يَطْرُقُ بِخَيْرٍ يَا رَحْمَنُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
204028, MU001742
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّهُ قَالَ أُسْرِىَ بِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَرَأَى عِفْرِيتًا مِنَ الْجِنِّ يَطْلُبُهُ بِشُعْلَةٍ مِنْ نَارٍ كُلَّمَا الْتَفَتَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَآهُ فَقَالَ لَهُ جِبْرِيلُ أَفَلاَ أُعَلِّمُكَ كَلِمَاتٍ تَقُولُهُنَّ إِذَا قُلْتَهُنَّ طَفِئَتْ شُعْلَتُهُ وَخَرَّ لِفِيهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَلَى فَقَالَ جِبْرِيلُ فَقُلْ أَعُوذُ بِوَجْهِ اللَّهِ الْكَرِيمِ وَبِكَلِمَاتِ اللَّهِ التَّامَّاتِ اللاَّتِى لاَ يُجَاوِزُهُنَّ بَرٌّ وَلاَ فَاجِرٌ مِنْ شَرِّ مَا يَنْزِلُ مِنَ السَّمَاءِ وَشَرِّ مَا يَعْرُجُ فِيهَا وَشَرِّ مَا ذَرَأَ فِى الأَرْضِ وَشَرِّ مَا يَخْرُجُ مِنْهَا وَمِنْ فِتَنِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَمِنْ طَوَارِقِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ إِلاَّ طَارِقًا يَطْرُقُ بِخَيْرٍ يَا رَحْمَنُ .
Tercemesi:
O (Yahya b. Yahya) bana, ona Mâlik, ona Yahya b. Saîd’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) İsra’ya yürütüldüğü gece cinlerden bir ifrit gördü. Elinde bir ateş meşalesiyle onun arkasından geliyordu. Rasulullah (sav) her dönüp baktığında onu görüyordu. Bunun üzerine Cebrail ona: Söylemen halinde onun meşalesinin sönmesini ve yüz üstü düşmesini sağlayacak, söyleyeceğin bir takım kelimeleri sana öğreteyim mi? dedi. Rasulullah (sav): “Evet öğret” deyince, Cebrail dedi ki: Euzû bi vechi’l-lahi’l-kerim ve bi kelimâtillahi’t-tâmmêt elletî lâ yucâvizuhunne berrun ve lâ fâcir min şerri mâ yenzilu mine’s-semâ ve şerri mâ ye’rucu fîhâ ve şerri mâ zerae fi’l-ardi ve şerri mâ yehrucu minhâ ve min fiteni’l-leyli ve’n-nehâr ve min tavâriki’l-leyli ve’n-nehâr illâ târikan yetruku bi hayrin, ya Rahmân: Gökten inenlerin şerrinden, oraya yükselenlerin kötülüklerinden, yerde yarattıklarının şerrinden, oradan çıkanların kötülüklerinden, gece ve gündüzün fitnelerinden,–hayır ile gelen müstesnâ- gece ve gündüz bastıranların şerrinden, iyi ve kötü bir kimsenin asla aşamayacağı Allah’ın eksizsiz kelimeleri ile Allah’ın kerim zatına sığınırım, ey Rahman, de dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Şe'ar 1742, 1/371
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, istiazesi
Melek, Cin, Şeytan