2 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Seleme ve Hâris b. Miskîn - lafız Hâris'e aittir-, onlara İbn Kasım, ona Mâlik, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir:
Haris b. Hişam, Hz. Peygamber'e (sav) vahyin nasıl geldiğini sordu. Hz. Peygamber (sav), 'Bazen çıngırak sesi şeklinde gelir. Bu da bana en zor gelen şeklidir. Ses kesildiği zaman bana vahyedilen şeyi ezberlemiş olurum. Bazen de vahiy meleği insan şekline bürünerek vahyi getirir; benimle konuşur ve ben de söylediklerini aklımda tutarım.' dedi.
Hz. Aişe, "Soğuk bir günde Hz. Peygamber'e vahiy geldiğini gördüm. Vahiy alması bitince baktım ki alnından oluk gibi ter boşalıyordu." demiştir.
Bize Muhammed b. Seleme ve Hâris b. Miskîn - hadisin lafızları ona ait olup hadisi, ona bir talebesi okuyor ben de dinliyordum-, onlara İbn Kasım, ona Mâlik, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Hâris b. Hişâm, Rasulullah'a (sav), kendisine vahyin nasıl geldiğini sordu. Rasulullah da (sav), ''Bana, bazen çan sesi gibi gelir ki o bana en zor gelenidir. Vahiy hali geçince dediğini kavrarım. Bazen de melek, bana adam suretinde görünüp benimle konuşur; ben de dediklerini idrak ederim'' buyurdu. Aişe şöyle dedi: ''Onu, soğuk bir günde kendisine vahiy inerken gördüm. Vahiy hali bitiyor (ancak) alnından ter boşanıyordu.