Öneri Formu
Hadis Id, No:
26251, N001431
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا بَكْرٌ - يَعْنِى ابْنَ مُضَرَ - عَنِ ابْنِ الْهَادِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ أَتَيْتُ الطُّورَ فَوَجَدْتُ ثَمَّ كَعْبًا فَمَكَثْتُ أَنَا وَهُوَ يَوْمًا أُحَدِّثُهُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَيُحَدِّثُنِى عَنِ التَّوْرَاةِ فَقُلْتُ لَهُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « خَيْرُ يَوْمٍ طَلَعَتْ فِيهِ الشَّمْسُ يَوْمُ الْجُمُعَةِ فِيهِ خُلِقَ آدَمُ وَفِيهِ أُهْبِطَ وَفِيهِ تِيبَ عَلَيْهِ وَفِيهِ قُبِضَ وَفِيهِ تَقُومُ السَّاعَةُ مَا عَلَى الأَرْضِ مِنْ دَابَّةٍ إِلاَّ وَهِىَ تُصْبِحُ يَوْمَ الْجُمُعَةِ مُصِيخَةً حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ شَفَقًا مِنَ السَّاعَةِ إِلاَّ ابْنَ آدَمَ وَفِيهِ سَاعَةٌ لاَ يُصَادِفُهَا مُؤْمِنٌ وَهُوَ فِى الصَّلاَةِ يَسْأَلُ اللَّهَ فِيهَا شَيْئًا إِلاَّ أَعْطَاهُ إِيَّاهُ » . فَقَالَ كَعْبٌ ذَلِكَ يَوْمٌ فِى كُلِّ سَنَةٍ . فَقُلْتُ بَلْ هِىَ فِى كُلِّ جُمُعَةٍ . فَقَرَأَ كَعْبٌ التَّوْرَاةَ ثُمَّ قَالَ صَدَقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم هُوَ فِى كُلِّ جُمُعَةٍ . فَخَرَجْتُ فَلَقِيتُ بَصْرَةَ بْنَ أَبِى بَصْرَةَ الْغِفَارِىَّ فَقَالَ مِنْ أَيْنَ جِئْتَ قُلْتُ مِنَ الطُّورِ . قَالَ لَوْ لَقِيتُكَ مِنْ قَبْلِ أَنْ تَأْتِيَهُ لَمْ تَأْتِهِ . قُلْتُ لَهُ وَلِمَ قَالَ إِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « لاَ تُعْمَلُ الْمَطِىُّ إِلاَّ إِلَى ثَلاَثَةِ مَسَاجِدَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَمَسْجِدِى وَمَسْجِدِ بَيْتِ الْمَقْدِسِ » . فَلَقِيتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ سَلاَمٍ فَقُلْتُ لَوْ رَأَيْتَنِى خَرَجْتُ إِلَى الطُّورِ فَلَقِيتُ كَعْبًا فَمَكَثْتُ أَنَا وَهُوَ يَوْمًا أُحَدِّثُهُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَيُحَدِّثُنِى عَنِ التَّوْرَاةِ فَقُلْتُ لَهُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « خَيْرُ يَوْمٍ طَلَعَتْ فِيهِ الشَّمْسُ يَوْمُ الْجُمُعَةِ فِيهِ خُلِقَ آدَمُ وَفِيهِ أُهْبِطَ وَفِيهِ تِيبَ عَلَيْهِ وَفِيهِ قُبِضَ وَفِيهِ تَقُومُ السَّاعَةُ مَا عَلَى الأَرْضِ مِنْ دَابَّةٍ إِلاَّ وَهِىَ تُصْبِحُ يَوْمَ الْجُمُعَةِ مُصِيخَةً حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ شَفَقًا مِنَ السَّاعَةِ إِلاَّ ابْنَ آدَمَ وَفِيهِ سَاعَةٌ لاَ يُصَادِفُهَا عَبْدٌ مُؤْمِنٌ وَهُوَ فِى الصَّلاَةِ يَسْأَلُ اللَّهَ شَيْئًا إِلاَّ أَعْطَاهُ إِيَّاهُ » . قَالَ كَعْبٌ ذَلِكَ يَوْمٌ فِى كُلِّ سَنَةٍ . فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَلاَمٍ كَذَبَ كَعْبٌ . قُلْتُ ثُمَّ قَرَأَ كَعْبٌ فَقَالَ صَدَقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم هُوَ فِى كُلِّ جُمُعَةٍ . فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ صَدَقَ كَعْبٌ إِنِّى لأَعْلَمُ تِلْكَ السَّاعَةَ فَقُلْتُ يَا أَخِى حَدِّثْنِى بِهَا . قَالَ هِىَ آخِرُ سَاعَةٍ مِنْ يَوْمِ الْجُمُعَةِ قَبْلَ أَنْ تَغِيبَ الشَّمْسُ فَقُلْتُ أَلَيْسَ قَدْ سَمِعْتَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « لاَ يُصَادِفُهَا مُؤْمِنٌ وَهُوَ فِى الصَّلاَةِ » . وَلَيْسَتْ تِلْكَ السَّاعَةَ صَلاَةٌ قَالَ أَلَيْسَ قَدْ سَمِعْتَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « مَنْ صَلَّى وَجَلَسَ يَنْتَظِرُ الصَّلاَةَ لَمْ يَزَلْ فِى صَلاَتِهِ حَتَّى تَأْتِيَهُ الصَّلاَةُ الَّتِى تُلاَقِيهَا » . قُلْتُ بَلَى . قَالَ فَهُوَ كَذَلِكَ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Bekir b. Mudar, ona İbn'ül-Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Tûr'a gitmiştim. Ka'b da oradaydı, orada onunla bir gün bekledik. Ben orada ona Rasulullah'ın (sav) hadislerinden anlatıyordum, o da bana Tevrat'tan bahsediyordu. Ben de ona Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu söyledim: "Güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma günüdür. Adem (as) o gün yaratılmıştır ve o gün Cennetten çıkarılmıştır ve o gün tövbesi kabul edilmiştir ve o günde vefat etmiştir. O gün kıyamet kopacaktır. Ademoğlu hariç yeryüzündeki tüm canlılar Cuma günü güneş doğuncaya kadar korku içinde kıyametin kopmasını beklerler Cuma günü içerisinde öyle bir vakit vardır ki, o vakitte namaz da bir mü'minin istediği her şey kendisine verilir." Ka'b: 'O senede bir gündür' deyince, ben: 'Hayır o saat; her Cuma'da vardır,' dedim. Ka'b, Tevrat'a bakıp okudu. Sonra da: 'Rasulullah (sav) doğru söylemiş, o saat her Cuma günü varmış,' dedi. Oradan ayrılınca Basra b. Ebu Basra el Gıfarî ile karşılaştım. 'Nereden geliyorsun?' dedi. 'Tur'dan,' dedim. 'Eğer önceden beni görseydin gitmezdin,' dedi. Ben de: 'Niçin' diye sordum. O da şöyle cevap verdi: Rasulullah'tan (sav) işittim şöyle diyordu:
"Üç Mescid dışında ziyaret için adım atılmaz. Mekke'deki Mescidi Haram, Medine'deki benim mescidim ve Kudüs'teki Mescidi Aksa,' diye cevap verdi.
Sonradan Abdullah b. Selam'la karşılaştım, keşke beni Tur'da görseydin, Ka'b'a rastladım. Ben ona Peygamber'in (sav) hadislerinden bahsediyordum O da bana Tevrat'tan bahsediyordu, orada bir gün beraberce kaldık. Ona Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu söyledim: "Güneşin doğduğu günlerin en hayırlısı Cuma'dır; Adem (as) o gün yaratıldı, o gün Cennetten çıkarıldı, o gün tövbesi kabul edildi, o gün vefat etti, o gün kıyamet kopacaktır. Adem oğlunun dışında, o gün tüm canlılar kıyametin kopacağından korkarak güneş doğuncaya kadar tüm dikkatleri ile beklerler. Yine Cuma günü içinde öyle bir saat vardır ki, o saatte namaz da iken isteyen herkese Allah mutlaka istediğini verir." Ka'b, itiraz edip, o gün senede bir gündür dedi. Abdullah b. Selam: 'Ka'b yalan söylemiş,' dedi. Sonra ben devam ederek: 'Ka'b Tevrat'ı okuyarak Rasulullah (sav) doğru söylemiş, o saat her Cumada imiş,' dedi. O zaman Abdullah: 'Ka'b doğru söylemiş o saati ben biliyorum,' dedi. Kardeşim onu bana da söyle dedim: 'O Cuma gününün güneş batmadan önceki son saatidir,' dedi. Ben de; Rasulullah'ın (sav), "Mü'min o saatte namaz da iken bir şey isterse onun istediği verilir" dediğini duymadın mı? Halbuki o saatte namaz kılınmaz dedim. O da cevaben: 'Sen Rasulullah'ın (sav): "Kim namaz kılar da kıldığı yerden ayrılmadan oturduğu yerde diğer namazı beklerse o kimse namaz da imiş gibi sayılır," dediğini duymadın mı? dedi. Ben de evet duydum dedim. 'İşte o saat benim dediğim saattir,' dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cumua 45, /2181
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. Ebu Abdullah Yezid b. Hâd el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd)
5. Bekir b. Mudar el-Kuraşî (Bekir b. Mudar b. Muhammed)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Mescid, Sefere Çıkılacak Mescidler
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti