Öneri Formu
Hadis Id, No:
22990, N002720
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ أَبِى وَائِلٍ قَالَ قَالَ الصُّبَىُّ بْنُ مَعْبَدٍ كُنْتُ أَعْرَابِيًّا نَصْرَانِيًّا فَأَسْلَمْتُ فَكُنْتُ حَرِيصًا عَلَى الْجِهَادِ فَوَجَدْتُ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ مَكْتُوبَيْنِ عَلَىَّ فَأَتَيْتُ رَجُلاً مِنْ عَشِيرَتِى يُقَالُ لَهُ هُذَيْمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ اجْمَعْهُمَا ثُمَّ اذْبَحْ مَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْىِ فَأَهْلَلْتُ بِهِمَا فَلَمَّا أَتَيْتُ الْعُذَيْبَ لَقِيَنِى سَلْمَانُ بْنُ رَبِيعَةَ وَزَيْدُ بْنُ صُوحَانَ وَأَنَا أُهِلُّ بِهِمَا فَقَالَ أَحَدُهُمَا لِلآخَرِ مَا هَذَا بِأَفْقَهَ مِنْ بَعِيرِهِ . فَأَتَيْتُ عُمَرَ فَقُلْتُ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ إِنِّى أَسْلَمْتُ وَأَنَا حَرِيصٌ عَلَى الْجِهَادِ وَإِنِّى وَجَدْتُ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ مَكْتُوبَيْنِ عَلَىَّ فَأَتَيْتُ هُذَيْمَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ فَقُلْتُ يَا هَنَّاهُ إِنِّى وَجَدْتُ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ مَكْتُوبَيْنِ عَلَىَّ . فَقَالَ اجْمَعْهُمَا ثُمَّ اذْبَحْ مَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْىِ فَأَهْلَلْتُ بِهِمَا فَلَمَّا أَتَيْنَا الْعُذَيْبَ لَقِيَنِى سَلْمَانُ بْنُ رَبِيعَةَ وَزَيْدُ بْنُ صُوحَانَ فَقَالَ أَحَدُهُمَا لِلآخَرِ مَا هَذَا بِأَفْقَهَ مِنْ بَعِيرِهِ . فَقَالَ عُمَرُ هُدِيتَ لِسُنَّةِ نَبِيِّكَ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona Cerir, ona Mansur, ona Ebu Vâil’in şöyle dediğini rivayet etti: ed-Dabbî b. Ma‘bed dedi ki: Ben Hıristiyan bir bedevi idim, sonra Müslüman oldum, cihad etmeyi çokça arzu ediyordum. Hac ve umre yapmamın bana farz olduğunu gördüğüm için aşiretimden Huzeym b. Abdullah denilen bir adama gittim. Ona: Her ikisini beraber yap, sonra kolayına gelen bir kurbanlık kes, dedi. Bundan dolayı ben de bir hac ve bir umre yapmak üzere ihrama girdim. El-Uzeyb denilen yere varınca Süleyman b. Rabia ve Zeyd b. Sûhân, her ikisini yapmak niyetiyle telbiye getirmekte iken benimle karşılaştılar. Onların biri diğerine: Bu kişi kendi devesinden daha bilgili değildir, dedi. Bunun üzerine Ömer’in yanına gittim ve: Ey müminlerin emiri, ben Müslüman oldum, cihad yapmayı da çokça arzu ediyordum. Ama hac ve umrenin de bana farz olduğunu gördüm. Bunun üzerine Huzeym b. Abdullah’ın yanına gittim ve: Ey kişi, bana hac ve umre yapmamın farz olduğunu görüyorum, dedim. O: Her ikisi için niyet ederek ihrama gir, sonra kolayına gelen bir kurban kes, dedi. Ben de her ikisine niyet ederek ihrama girdim ama el-Uzeyb’e vardığımızda Selman b. Rabia ile Zeyd b. Sûhân, benimle karşılaştı, biri diğerine: Bu kişi devesinden daha bilgili değildir, dedi. (Sen ne dersin?) dedim. Bu sefer Ömer: (Böyle yaparak) peygamberinin sünnetine hidayet edilmiş oldun, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 49, /2263
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Subey b. Mabed et-Tağlibî (Subey b. Mabed)
3. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran