Hadis - Hadis Veritabani

24

1 --> 2 / 2

حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ حَدَّثَنِى عُرْوَةُ أَنَّ عَائِشَةَ قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَوِ اسْتَقْبَلْتُ مِنْ أَمْرِى مَا اسْتَدْبَرْتُ مَا سُقْتُ الْهَدْىَ ، وَلَحَلَلْتُ مَعَ النَّاسِ حِينَ حَلُّوا » .

Açıklama: Bulunduğu bölgeden hedy kurbanı götüren kişiler, bu kurban kesilmedikçe ihramdan çıkamazlar. Hz. Peygamber (sav), Medine'den hedy kurbanı getiremeyen sahabelere mevcut tavaf ve sa'ylerini umre sayıp ihramdan çıkmalarını emretmiş ancak bu sahabeler, Hz. Peygamber (sav) ihramlıyken ihramdan çıkma konusunda tedirgin olmuşlar ve tereddüt geçirmişlerdir. Yukarıdaki hadis, onların böyle bir tedirginlik ve tereddüt içerisine girmelerinin yersizliğini vurgulamaktadır. Konuyla ilgili detay için bkz. N002807 numaralı hadis.

Öneri Formu Hadis Id, No: 28795, B007229 Hadis: حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ حَدَّثَنِى عُرْوَةُ أَنَّ عَائِشَةَ قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَوِ اسْتَقْبَلْتُ مِنْ أَمْرِى مَا اسْتَدْبَرْتُ مَا سُقْتُ الْهَدْىَ ، وَلَحَلَلْتُ مَعَ النَّاسِ حِينَ حَلُّوا » . Tercemesi: Bize Yahya b. Bükeyr (el-Kuraşî), ona Leys (b. Sa'd el-Fehmî), ona Ukayl (b. Halid el-Eylî), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Urve (b. Zübeyr el-Esedî), ona da Hz. Âişe'nin (r. anhâ) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Sonradan gördüğüm bu durumu önceden görmüş olsaydım, (Medine'den) hedy kurbanlıklarını getirmez ve ihramdan çıktıkları zaman insanlarla birlikte elbette ihramdan çıkardım." Açıklama: Bulunduğu bölgeden hedy kurbanı götüren kişiler, bu kurban kesilmedikçe ihramdan çıkamazlar. Hz. Peygamber (sav), Medine'den hedy kurbanı getiremeyen sahabelere mevcut tavaf ve sa'ylerini umre sayıp ihramdan çıkmalarını emretmiş ancak bu sahabeler, Hz. Peygamber (sav) ihramlıyken ihramdan çıkma konusunda tedirgin olmuşlar ve tereddüt geçirmişlerdir. Yukarıdaki hadis, onların böyle bir tedirginlik ve tereddüt içerisine girmelerinin yersizliğini vurgulamaktadır. Konuyla ilgili detay için bkz. N002807 numaralı hadis. Yazar, Kitap, Bölüm: Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Temennî 3, 2/715 Senetler: 1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Halid Ukayl b. Halid el-Eylî (Ukayl b. Halid b. Ukayl)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Yahya b. Bükeyr el-Kuraşî (Yahya b. Abdullah b. Bükeyr)
Konular: Hac, Hacc-ı kıran
Kurban, hedy kurbanı ve etlerinin yenmesi

28795 B007229 Buhari, Temennî, 3

Buhârî Sahîh-i Buhârî Temennî 3, 2/715

Senedi ve Konuları

1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)

2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)

3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)

4. Ebu Halid Ukayl b. Halid el-Eylî (Ukayl b. Halid b. Ukayl)

5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)

6. Yahya b. Bükeyr el-Kuraşî (Yahya b. Abdullah b. Bükeyr)

أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ عُلَيَّةَ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَطَاءٌ عَنْ جَابِرٍ قَالَ أَهْلَلْنَا أَصْحَابَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ خَالِصًا لَيْسَ مَعَهُ غَيْرُهُ خَالِصًا وَحْدَهُ فَقَدِمْنَا مَكَّةَ صَبِيحَةَ رَابِعَةٍ مَضَتْ مِنْ ذِى الْحِجَّةِ فَأَمَرَنَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَحِلُّوا وَاجْعَلُوهَا عُمْرَةً » . فَبَلَغَهُ عَنَّا أَنَّا نَقُولُ لَمَّا لَمْ يَكُنْ بَيْنَنَا وَبَيْنَ عَرَفَةَ إِلاَّ خَمْسٌ أَمَرَنَا أَنْ نَحِلَّ فَنَرُوحَ إِلَى مِنًى وَمَذَاكِيرُنَا تَقْطُرُ مِنَ الْمَنِىِّ فَقَامَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَخَطَبَنَا فَقَالَ « قَدْ بَلَغَنِى الَّذِى قُلْتُمْ وَإِنِّى لأَبَرُّكُمْ وَأَتْقَاكُمْ وَلَوْلاَ الْهَدْىُ لَحَلَلْتُ وَلَوِ اسْتَقْبَلْتُ مِنْ أَمْرِى مَا اسْتَدْبَرْتُ مَا أَهْدَيْتُ » . قَالَ وَقَدِمَ عَلِىٌّ مِنَ الْيَمَنِ فَقَالَ « بِمَا أَهْلَلْتَ » . قَالَ بِمَا أَهَلَّ بِهِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ « فَأَهْدِ وَامْكُثْ حَرَامًا كَمَا أَنْتَ » . قَالَ وَقَالَ سُرَاقَةُ بْنُ مَالِكِ بْنِ جُعْشُمٍ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ عُمْرَتَنَا هَذِهِ لِعَامِنَا هَذَا أَوْ لِلأَبَدِ قَالَ « هِىَ لِلأَبَدِ » .

Açıklama: İhram yasaklarının kalkmasıyla birlikte eşlerin birlikte olmaları helal hale gelmektedir. Temettü haccına niyetlenen ancak beraberinde hedy kurbanı getirmeyen kişiler, umre ihramından çıkarlar ve ihram yasakları kalkmış olur. Dolayısıyla devam eden günlerde hac için yeniden ihrama girilecektir. Rivayette Arap dili üzerinden mevcut ihramdan çıkılması ve ardından helallerden yeni yararlanmışken hac için tekrar ihrama girilip Mina'ya gidilmesi emri karşısındaki şaşkınlık tasvir ediliyor olmalıdır.

Öneri Formu Hadis Id, No: 23493, N002807 Hadis: أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ عُلَيَّةَ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَطَاءٌ عَنْ جَابِرٍ قَالَ أَهْلَلْنَا أَصْحَابَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ خَالِصًا لَيْسَ مَعَهُ غَيْرُهُ خَالِصًا وَحْدَهُ فَقَدِمْنَا مَكَّةَ صَبِيحَةَ رَابِعَةٍ مَضَتْ مِنْ ذِى الْحِجَّةِ فَأَمَرَنَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَحِلُّوا وَاجْعَلُوهَا عُمْرَةً » . فَبَلَغَهُ عَنَّا أَنَّا نَقُولُ لَمَّا لَمْ يَكُنْ بَيْنَنَا وَبَيْنَ عَرَفَةَ إِلاَّ خَمْسٌ أَمَرَنَا أَنْ نَحِلَّ فَنَرُوحَ إِلَى مِنًى وَمَذَاكِيرُنَا تَقْطُرُ مِنَ الْمَنِىِّ فَقَامَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَخَطَبَنَا فَقَالَ « قَدْ بَلَغَنِى الَّذِى قُلْتُمْ وَإِنِّى لأَبَرُّكُمْ وَأَتْقَاكُمْ وَلَوْلاَ الْهَدْىُ لَحَلَلْتُ وَلَوِ اسْتَقْبَلْتُ مِنْ أَمْرِى مَا اسْتَدْبَرْتُ مَا أَهْدَيْتُ » . قَالَ وَقَدِمَ عَلِىٌّ مِنَ الْيَمَنِ فَقَالَ « بِمَا أَهْلَلْتَ » . قَالَ بِمَا أَهَلَّ بِهِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ « فَأَهْدِ وَامْكُثْ حَرَامًا كَمَا أَنْتَ » . قَالَ وَقَالَ سُرَاقَةُ بْنُ مَالِكِ بْنِ جُعْشُمٍ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ عُمْرَتَنَا هَذِهِ لِعَامِنَا هَذَا أَوْ لِلأَبَدِ قَالَ « هِىَ لِلأَبَدِ » . Tercemesi: Bize Yakub b. İbrahim (el-Abdî), ona (İsmail) b. Uleyye (el-Esedî), ona İbn Cüreyc (el-Mekkî), ona Ata (b. Ebu Rabah el-Kuraşî), ona da Cabir (b. Abdullah) (ra) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber'in (sav) ashabı olarak sadece hac için ihrama girmiştik. Bundan başka da bir maksadımız yoktu; sadece hac maksadı vardı. Zilhicce'nin dördüncü günü sabahı Mekke'ye vardık. Hz. Peygamber (sav) bize; 'İhramdan çıkın ve onu (yani yaptığınız tavafla sa'yi) umre sayın.' buyurdu. Bu arada bizimle ilgili olarak Hz. Peygamber'e (sav) bizlerin; 'Arafat vakfesine sadece beş günümüz kalınca cinsel organlarımızdan henüz meni damlarken bize ihramdan çıkmamızı ve Mina'ya gitmemizi emretti!' dediğimiz bilgisi ulaştı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) ayağa kalktı, bize bir konuşma yaptı ve 'Sözleriniz bana ulaşmıştır. Şüphesiz ben, içinizde Allah'a en itaatkâr ve O'na karşı en müttaki olanınızım. Eğer (Medine'den getirdiğim) hedy kurbanım olmasaydı ben de ihramdan çıkardım. Doğrusu sonradan gördüğüm bu durumu önceden görmüş olsaydım, (Medine'den) hedy kurbanlıklarını getirmezdim.' buyurdu."
Ravi (Cabir b. Abdullah) anlatmaya devam ederek şöyle dedi: "Bu arada Ali (ra) Yemen'den gelmişti. Hz. Peygamber (sa) ona; 'Ne niyetle ihrama girdin?' diye sordu. 'Hz. Peygamber'in (sav) niyet ettiği şeye niyetle ihrama girdim.' diye cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); 'O halde hedy kurbanını gönder ve ihramlı kalmaya devam et.' buyurdu."
Ayrıca ravi (Cabir b. Abdullah) şöyle dedi: "Süraka b. Malik b. Cü'şum; 'Ya Rasulallah! Bu şekildeki umre uygulaması bu seneye mi özgüdür yoksa ebediyen böyle mi olacaktır?' diye sordu. Hz. Peygamber de (sav); 'Bu uygulama, ebediyen böyle olacaktır.' diye cevap verdi." Açıklama: İhram yasaklarının kalkmasıyla birlikte eşlerin birlikte olmaları helal hale gelmektedir. Temettü haccına niyetlenen ancak beraberinde hedy kurbanı getirmeyen kişiler, umre ihramından çıkarlar ve ihram yasakları kalkmış olur. Dolayısıyla devam eden günlerde hac için yeniden ihrama girilecektir. Rivayette Arap dili üzerinden mevcut ihramdan çıkılması ve ardından helallerden yeni yararlanmışken hac için tekrar ihrama girilip Mina'ya gidilmesi emri karşısındaki şaşkınlık tasvir ediliyor olmalıdır. Yazar, Kitap, Bölüm: Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 77, /2269 Senetler: 1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Abdî (Yakub b. İbrahim b. Kesir b. Zeyd b. Eflah)
Konular: Hac, ihrama girmek
Kurban, hedy kurbanı ve etlerinin yenmesi
Niyet, Hac ve umreye niyet
Umre, Hz. Peygamber'in

23493 N002807 Nesai, Menâsikü'l-Hac, 77

Nesâî Sünen-i Nesâî Menâsiku'l-hacc 77, /2269

Senedi ve Konuları

1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)

2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)

3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)

4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)

5. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Abdî (Yakub b. İbrahim b. Kesir b. Zeyd b. Eflah)

Gelişmiş Arama