Öneri Formu
Hadis Id, No:
25491, N003959
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى عُبَيْدَةَ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ أَبِى الْوَلِيدِ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ قَالَ قَالَ زَيْدُ بْنُ ثَابِتٍ يَغْفِرُ اللَّهُ لِرَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ أَنَا وَاللَّهِ أَعْلَمُ بِالْحَدِيثِ مِنْهُ إِنَّمَا كَانَا رَجُلَيْنِ اقْتَتَلاَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنْ كَانَ هَذَا شَأْنُكُمْ فَلاَ تُكْرُوا الْمَزَارِعَ » . فَسَمِعَ قَوْلَهُ « لاَ تُكْرُوا الْمَزَارِعَ » . قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ كِتَابَةُ مُزَارَعَةٍ عَلَى أَنَّ الْبَذْرَ وَالنَّفَقَةَ عَلَى صَاحِبِ الأَرْضِ وَلِلْمُزَارِعِ رُبُعُ مَا يُخْرِجُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ مِنْهَا هَذَا كِتَابٌ كَتَبَهُ فُلاَنُ بْنُ فُلاَنِ بْنِ فُلاَنٍ فِى صِحَّةٍ مِنْهُ وَجَوَازِ أَمْرٍ لِفُلاَنِ بْنِ فُلاَنٍ إِنَّكَ دَفَعْتَ إِلَىَّ جَمِيعَ أَرْضِكَ الَّتِى بِمَوْضِعِ كَذَا فى مَدِينَةِ كَذَا مُزَارَعَةً وَهِىَ الأَرْضُ الَّتِى تُعْرَفُ بِكَذَا وَتَجْمَعُهَا حُدُودٌ أَرْبَعَةٌ يُحِيطُ بِهَا كُلِّهَا وَأَحَدُ تِلْكَ الْحُدُودِ بِأَسْرِهِ لَزِيقُ كَذَا وَالثَّانِى وَالثَّالِثُ وَالرَّابِعُ دَفَعْتَ إِلَىَّ جَمِيعَ أَرْضِكَ هَذِهِ الْمَحْدُودَةِ فِى هَذَا الْكِتَابِ بِحُدُودِهَا الْمُحِيطَةِ بِهَا وَجَمِيعِ حُقُوقِهَا وَشِرْبِهَا وَأَنْهَارِهَا وَسَوَاقِيهَا أَرْضًا بَيْضَاءَ فَارِغَةً لاَ شَىْءَ فِيهَا مِنْ غَرْسٍ وَ لاَ زَرْعٍ سَنَةً تَامَّةً أَوَّلُهَا مُسْتَهَلَّ شَهْرِ كَذَا مِنْ سَنَةِ كَذَا وَآخِرُهَا انْسِلاَخُ شَهْرِ كَذَا مِنْ سَنَةِ كَذَا عَلَى أَنْ أَزْرَعَ جَمِيعَ هَذِهِ الأَرْضِ الْمَحْدُودَةِ فِى هَذَا الْكِتَابِ الْمَوْصُوفُ مَوْضِعُهَا فِيهِ هَذِهِ السَّنَةَ الْمُؤَقَّتَةَ فِيهَا مِنْ أَوَّلِهَا إِلَى آخِرِهَا كُلَّ مَا أَرَدْتُ وَبَدَا لِى أَنْ أَزْرَعَ فِيهَا مِنْ حِنْطَةٍ وَشَعِيرٍ وَسَمَاسِمَ وَأُرْزٍ وَأَقْطَانٍ وَرِطَابٍ وَبَاقِلاَّ وَحِمَّصٍ وَلُوبِيَا وَعَدَسٍ وَمَقَاثِى وَمَبَاطِيخَ وَجَزَرٍ وَشَلْجَمٍ وَفِجْلٍ وَبَصَلٍ وَثُومٍ وَبُقُولٍ وَرَيَاحِينَ وَغَيْرِ ذَلِكَ مِنْ جَمِيعِ الْغَلاَّتِ شِتَاءً وَصَيْفًا بِبُذُورِكَ وَبَذْرِكَ وَجَمِيعُهُ عَلَيْكَ دُونِى عَلَى أَنْ أَتَوَلَّى ذَلِكَ بِيَدِى وَبِمَنْ أَرَدْتُ مِنْ أَعْوَانِى وَأُجَرَائِى وَبَقَرِى وَأَدَوَاتِى وَإِلَى زِرَاعَةِ ذَلِكَ وَعِمَارَتِهِ وَالْعَمَلِ بِمَا فِيهِ نَمَاؤُهُ وَمَصْلَحَتُهُ وَكِرَابُ أَرْضِهِ وَتَنْقِيَةُ حَشِيشِهَا وَسَقْىِ مَا يُحْتَاجُ إِلَى سَقْيِهِ مِمَّا زُرِعَ وَتَسْمِيدِ مَا يُحْتَاجُ إِلَى تَسْمِيدِهِ وَحَفْرِ سَوَاقِيهِ وَأَنْهَارِهِ وَاجْتِنَاءِ مَا يُجْتَنَى مِنْهُ وَالْقِيَامِ بِحَصَادِ مَا يُحْصَدُ مِنْهُ وَجَمْعِهِ وَدِيَاسَةِ مَا يُدَاسُ مِنْهُ وَتَذْرِيَتِهِ بِنَفَقَتِكَ عَلَى ذَلِكَ كُلِّهِ دُونِى وَأَعْمَلَ فِيهِ كُلِّهِ بِيَدِى وَأَعْوَانِى دُونَكَ عَلَى أَنَّ لَكَ مِنْ جَمِيعِ مَا يُخْرِجُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ مِنْ ذَلِكَ كُلِّهِ فِى هَذِهِ الْمُدَّةِ الْمَوْصُوفَةِ فِى هَذَا الْكِتَابِ مِنْ أَوَّلِهَا إِلَى آخِرِهَا فَلَكَ ثَلاَثَةُ أَرْبَاعِهِ بِحَظِّ أَرْضِكَ وَشِرْبِكَ وَبَذْرِكَ وَنَفَقَاتِكَ وَلِىَ الرُّبُعُ الْبَاقِى مِنْ جَمِيعِ ذَلِكَ بِزِرَاعَتِى وَعَمَلِى وَقِيَامِى عَلَى ذَلِكَ بِيَدِى وَأَعْوَانِى وَدَفَعْتَ إِلَىَّ جَمِيعَ أَرْضِكَ هَذِهِ الْمَحْدُودَةِ فِى هَذَا الْكِتَابِ بِجَمِيعِ حُقُوقِهَا وَمَرَافِقِهَا وَقَبَضْتُ ذَلِكَ كُلَّهُ مِنْكَ يَوْمَ كَذَا مِنْ شَهْرِ كَذَا مِنْ سَنَةِ كَذَا فَصَارَ جَمِيعُ ذَلِكَ فِى يَدِى لَكَ لاَ مِلْكَ لِى فِى شَىْءٍ مِنْهُ وَلاَ دَعْوَى وَلاَ طَلِبَةَ إِلاَّ هَذِهِ الْمُزَارَعَةَ الْمَوْصُوفَةَ فِى هَذَا الْكِتَابِ فِى هَذِهِ السَّنَةِ الْمُسَمَّاةِ فِيهِ فَإِذَا انْقَضَتْ فَذَلِكَ كُلُّهُ مَرْدُودٌ إِلَيْكَ وَإِلَى يَدِكَ وَلَكَ أَنْ تُخْرِجَنِى بَعْدَ انْقِضَائِهَا مِنْهَا وَتُخْرِجَهَا مِنْ يَدِى وَيَدِ كُلِّ مَنْ صَارَتْ لَهُ فِيهَا يَدٌ بِسَبَبِى أَقَرَّ فُلاَنٌ وَفُلاَنٌ وَكُتِبَ هَذَا الْكِتَابُ نُسْخَتَيْنِ .
Tercemesi:
Zeyd b. Sabit (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Allah, Rafi b. Hadîc’i bağışlasın. Vallahi -Allah en iyisini bilir- ben arazi kiralama konusundaki hadisi daha iyi biliyorum olay şöyle olmuştu: “Arazi kiralayıp anlaşamayan iki kişi kavga ediyorlardı. Rasûlullah (s.a.v): “Böyle kavga edecekseniz arazilerinizi kiraya vermeyiniz” buyurdu. Rafi; sadece “Kiraya vermeyiniz” sözünü duydu. Ebu Abdurrahman arazi kiralamasında sözleşme şöyle yapılır dedi: “Tohum ve masraflar tarla sahibine, Allah’ın verdiği ürünün dörtte biri de kiralayana ait olmak üzere kendi arzu ve yetkisiyle filan oğlu filan, arazi sahibi falan oğlu falanla bu sözleşmeyi yapmıştır.”
Falan memleketin falan bölgesinde etrafı dört bir yandan şu sınırlarla çevrilmiş olan arazinin tamamı su kanallarıyla ağaçsız ve ekinsiz boş olarak belli şartlar içerisinde mal sahibi tarafından kiracı durumundaki şahsa teslim edilmiştir.
Bu şartlarda bu yazışmayla sınırları belli arazilerini bana teslim etmiş oluyorsun. Tüm haklarıyla su kanalı ve sulama teşkilatıyla düz araziyi hiçbir ağacı ve ekini olmaksızın bir yıl süreyle şu ayın şu gününden başlayıp şu ayın şu gününde bitmek üzere ekmem için bana teslim edilmiştir. Bu sözleşmedeki hususlara riayet edilerek sınırları belirlenmiş bu arazi parçası senenin uygun zamanlarında benim istediğim ve arzu ettiğim şekilde buğday, arpa, susam, pirinç, pamuk, yaş sebzeler, bakla, nohut, bezelye, mercimek, hıyar, acur, karpuz, havuç, şalgam, turp, soğan, sarımsak, baklagiller ve kokulu bitkiler ve bunların dışında da yaz ve kış her şeyi ekebilirim.
Tüm çekirdek ve tohumlar sana aittir. Diğer yapılacak şeyler bana aittir. Bu işleri ben kendim de yürütebilirim. Hayvanlarım ve aletlerimle ürünün en iyi olması için çalışacağım, bu konuda çalışmak bana aittir. Araziyi işletmek ürünü artırmak için gerekli su kanalları açmak, gerektiğinde gübrelemek, sulamak, ürünleri toplamak, biçmek, harmanlamak, dövüp savurmak bana, masraflar sana aittir. Kendim çalışırım, yardımcılarım işçilerimle çalışırım sana çalışmak yok. Bu süre içerisinde Allah’ın verdiği ürünlerden sözleşme şartlarına uygun hareket edildikten sonra çıkan ürünün dörtte üçü sana ait olup araziyi sulamanın, tohumunun karşılığıdır. Kalan dörtte bir ise işçilerimle ve aletlerimle çalışmamdan dolayı bana aittir. Bu sözleşmedeki şartlarla bu araziyi senden filan gün, filan ayda ekip dikmek üzere teslim aldım, mülkiyet hakkı benim değildir. Mal sahibinindir. Sadece sözleşme uyarınca ekip dikme görevi benimdir. Sözleşme süresi bitince arazi aynen teslim edilecektir. Sözleşme süresi bitince beni ve benim sebebimle orada bulunan her çalışanı çıkarabilirsin. Bu sözleşmeyi falan ve filan da okumuş ve şahit olmuşlardır, bu sözleşme iki nüsha yapılır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Muzâraa 45, /2345
Senetler:
1. Ebu Saîd Zeyd b. Sabit el-Ensarî (Zeyd b. Sabit b. Dahhak b. Zeyd)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Velid b. Ebu Velid el-Kuraşî (Velid b. Osman)
4. Ebu Ubeyde b. Muhammed el-Ansi (Ebu Ubeyde b. Muhammed b. Ammar b. Yasir)
5. Abdurrahman b. İshak el-Âmirî (Abdurrahman b. İshak b. Abdullah b. Hâris)
6. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
7. Ebu Ali Hüseyin b. Muhammed es-Sa'di (Hüseyin b. Muhammed b. Eyyüb)
Konular:
KİRALAMA
Ticaret, Kiralama-İcare, tarla vs.