Öneri Formu
Hadis Id, No:
28279, N004196
Hadis:
أَخْبَرَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ عَنْ أَبِى مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَبْدِ رَبِّ الْكَعْبَةِ قَالَ انْتَهَيْتُ إِلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو وَهُوَ جَالِسٌ فِى ظِلِّ الْكَعْبَةِ وَالنَّاسُ عَلَيْهِ مُجْتَمِعُونَ قَالَ فَسَمِعْتُهُ يَقُولُ بَيْنَا نَحْنُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى سَفَرٍ إِذْ نَزَلْنَا مَنْزِلاً فَمِنَّا مَنْ يَضْرِبُ خِبَاءَهُ وَمِنَّا مَنْ يَنْتَضِلُ وَمِنَّا مَنْ هُوَ فِى جَشْرَتِهِ إِذْ نَادَى مُنَادِى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم الصَّلاَةَ جَامِعَةً فَاجْتَمَعْنَا فَقَامَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَخَطَبَنَا فَقَالَ « إِنَّهُ لَمْ يَكُنْ نَبِىٌّ قَبْلِى إِلاَّ كَانَ حَقًّا عَلَيْهِ أَنْ يَدُلَّ أُمَّتَهُ عَلَى مَا يَعْلَمُهُ خَيْرًا لَهُمْ وَيُنْذِرَهُمْ مَا يَعْلَمُهُ شَرًّا لَهُمْ وَإِنَّ أُمَّتَكُمْ هَذِهِ جُعِلَتْ عَافِيَتُهَا فِى أَوَّلِهَا وَإِنَّ آخِرَهَا سَيُصِيبُهُمْ بَلاَءٌ وَأُمُورٌ يُنْكِرُونَهَا تَجِىءُ فِتَنٌ فَيُدَقِّقُ بَعْضُهَا لِبَعْضٍ فَتَجِىءُ الْفِتْنَةُ فَيَقُولُ الْمُؤْمِنُ هَذِهِ مُهْلِكَتِى ثُمَّ تَنْكَشِفُ ثُمَّ تَجِىءُ فَيَقُولُ هَذِهِ مُهْلِكَتِى ثُمَّ تَنْكَشِفُ فَمَنْ أَحَبَّ مِنْكُمْ أَنْ يُزَحْزَحَ عَنِ النَّارِ وَيُدْخَلَ الْجَنَّةَ فَلْتُدْرِكْهُ مَوْتَتُهُ وَهُوَ مُؤْمِنٌ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَلْيَأْتِ إِلَى النَّاسِ مَا يُحِبُّ أَنْ يُؤْتَى إِلَيْهِ وَمَنْ بَايَعَ إِمَامًا فَأَعْطَاهُ صَفْقَةَ يَدِهِ وَثَمَرَةَ قَلْبِهِ فَلْيُطِعْهُ مَا اسْتَطَاعَ فَإِنْ جَاءَ أَحَدٌ يُنَازِعُهُ فَاضْرِبُوا رَقَبَةَ الآخَرِ » . فَدَنَوْتُ مِنْهُ فَقُلْتُ سَمِعْتَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ هَذَا قَالَ نَعَمْ . وَذَكَرَ الْحَدِيثَ مُتَّصِلٌ .
Tercemesi:
Abdurrahman b. Abdu Rabbil Ka’be (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Kâbe’nin gölgesinde oturan Abdullah b. Amr’ın yanına vardım etrafındakilere şu hadisi anlatıyordu, bizzat ondan işittim: “Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte bir seferde iken bir yerde konakladık. Bir kısmımız çadır kurmakla meşgul iken bir kısmımız okla atış talimi yapıyor bir kısmımız da hayvanları otlatıyordu. O sırada Rasûlullah (s.a.v)’in çağırıcısı “namaz toplayıcıdır” diye seslendi ve toplandık. Rasûlullah (s.a.v) kalktı ve şöyle konuştu: “Benden önce gelen her peygamber ümmetini hayırlı gördüğü şeylere yöneltmiş, kötü ve zararlı gördüğü şeylerden de sakındırmıştır. Siz ümmetimin ilk gelenleri yani sizler daha bahtiyarsınız sonradan gelenler hoşlarına gitmeyen felaketlerle karşılaşacaklardır, ortaya çıkan fitnelere kapılarak birbirlerini zayıflatacaklar. Bir fitne ortaya çıkacak Mü’min’ler diyecekler ki bu fitne beni batırır derler fakat durum düzelir sonra tekrar fitne ortaya çıkınca bu bizi felakete götürür derler sonra ortalık yine düzelir. Sizden kim Cehennem’den uzaklaştırılıp Cennet’e girmek isterse ölüm kendine imanlı olduğu halde Allah’a ve ahirete inanır olduğu halde gelsin. İnsanların kendisine nasıl davranmalarını istiyorsa o da insanlara öyle davransın. Güvenerek seçip biat ettiği devlet reisine gücü yettiği nispette itaat etsin. Eğer biri çıkar da devlet reisine karşı gelirse onun boynunu vurun” Abdullah’a yaklaştım ve: “Bu söylediklerini Rasûlullah (s.a.v)’den bizzat sen işittin mi?” dedim. “Evet” dedi ve hadisi anlatmaya devam etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Bey'at 25, /2362
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Abdurrahman b. Abdurabbi Ka'be el-Âizî (Abdurrahman b. Abdurabbi Ka'be)
3. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Biat, bağlılık bildirimi
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
İNSANLAR ARASI SEVGİ VE SAYGI
Kardeşlik, müslümanlar arası ilişkiler
Yönetim, ulü'l-emre itaat