Öneri Formu
Hadis Id, No:
196697, NM008583
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ التَّاجِرُ، ثَنَا السَّرِيُّ بْنُ خُزَيْمَةَ، ثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ، ثَنَا بَشِيرُ بْنُ سُلَيْمَانَ، عَنْ سَيَّارٍ أَبِي الْحَكَمِ، عَنْ طَارِقِ بْنِ شِهَابٍ، قَالَ: كُنَّا عِنْدَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ جُلُوسًا، فَجَاءَ آذِنُهُ، فَقَالَ: قَدْ قَامَتِ الصَّلاةُ، فَقَامَ وَقُمْنَا مَعَهُ، فَدَخَلْنَا الْمَسْجِدَ، فَرَأَى النَّاسَ رُكُوعًا فِي مُقَدَّمِ الْمَسْجِدِ، فَكَبَّرَ وَرَكَعَ وَمَشَى، وَفَعَلْنَا مِثْلَ مَا فَعَلَ، قَالَ: فَمَرَّ رَجُلٌ مُسْرِعٌ، فَقَالَ: السَّلامُ عَلَيْكُمْ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ، فَقَالَ: صَدَقَ اللَّهُ وَبَلَّغَ رَسُولُهُ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَآَلِهِ وَسَلَّمَ، فَلَمَّا صَلَّيْنَا رَجَعَ، فَوَلَجَ أَهْلَهُ، وَجَلَسْنَا فِي مَكَانِهِ نَنْتَظِرُهُ حَتَّى يَخْرُجَ، فَقَالَ بَعْضُنَا لِبَعْضٍ: أَيُّكُمْ يَسْأَلُهُ؟ قَالَ طَارِقٌ أَنَا أَسْأَلُهُ، فَسَأَلَهُ طَارِقٌ، فَقَالَ: سَلَّمَ عَلَيْكَ الرَّجُلُ فَرَدَدْتَ عَلَيْهِ، صَدَقَ اللَّهُ وَبَلَّغَ رَسُولُهُ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَآَلِهِ وَسَلَّمَ، فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَآَلِهِ وَسَلَّمَ، يَقُولُ: " إِنَّ بَيْنَ يَدَيِ السَّاعَةِ تَسْلِيمَ الْخَاصَّةِ، وَفُشُوَّ التِّجَارَةِ، حَتَّى تُعِينَ الْمَرْأَةُ زَوْجَهَا عَلَى التِّجَارَةِ، وَحَتَّى يَخْرُجَ الرَّجُلُ بِمَالِهِ إِلَى أَطْرَافِ الأَرْضِ، فَيَرْجِعُ فَيَقُولُ: لَمْ أَرْبَحْ شَيْئًا "
Tercemesi:
Bize Ebû Abdurrahmân Muhammed b. Abdullah et- Tâcir, ona es- Serî b. Huzeyme, ona Ebû Nuaym, ona Beşîr b. Süleymân, ona Seyyâr Ebi'l-Hakem, onlara da Târık b. Şihâb şöyle haber verdi: Abdullah b. Mes'ûd (r.a) 'un yanında oturuyorken hizmetçisi (Mescidin giriş kısmında bekleyen, gelenlerin giriş ve çıkışlarına izin veren görevli) geldi ve namazın başladığını haber verdi. Abdullah b. Mes'ûd kalktı ve biz de onunla birlikte oturuyorken kalktık. Beraberce mescide girdik. Mescidin giriş kısmında insanları namazda rukû' halinde buldu. O da tekbir alıp rukûa vardı ve rukû vaziyetinde yürüdü. Biz de onun yaptığı gibi yaptık. Râvî Târık b. Şihâb dedi ki: Süratli bir adam gelip geçti ve şöyle dedi: “es -Selâmü aleyküm yâ Ebû Abdurrahmân!”. Abdullah b. Mes'ûd da (selama karşılık vermeyip kendi kendine) şöyle dedi: “Allah doğru buyurdu, Rasûlü (s.a.v.) de tebliğ etti.” Namazı bitirince Abdullah b. Mes’ûd dönüp ailesinin yanına girdi. Biz ise ailesinin yanından çıkıncaya kadar namaz kıldığı yerde onu bekledik ve "Hanginiz ona yaptığının sebebini soracak?" diye birbirimize sorduk. Târık b. Şihâb "Ben sorarım" dedi. Ve Târık ona (İbn Mes'ûd)'a şöyle sordu: “Adam sana selam verdi, sen de ona ‘Allah doğru buyurdu, Rasûlü (s.a.v.) de tebliğ etti’ diyerek karşılık verdin.” Abdullah b. Mes'ûd şu cevabı verdi: Ben Rasûlülah (s.a.v.)'in şöyle dediğini işittim: "Şüphesiz sadece havâssa (selam verilen topluluğun tamamına değil de içlerinden sadece mesela seçkin bir tek kişiye) selam verilmesi, ticarette kadının kocasına yardımcı olmasına ve kişinin parasını alıp dünyanın uzak yerlerine kadar çıkıp gitmesine ve dünyayı dolaştıktan sonra dönüp gelip ‘Hiçbir kazanç elde edemedim’ demesine varıncaya kadar ticaretin intişar bulması, kıyametin alametlerindendir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek, Fiten 8583, 10/245
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Abdullah Tarık b. Şihâb el-Becelî (Tarık b. Şihâb b. Abduşems b. Seleme b. Hilâl b. Avf)
3. Ebu Hakem Seyyâr b. Ebu Seyyâr el-Anezî (Seyyâr b. Verdân)
4. Ebu İsmail Beşîr b. Selman en-Nehdî (Beşir b. Selman)
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
6. Ebu Muhammed Serî b. Huzeyme el-Ebiyverdî (Serî b. Huzeyme b. Muaviye)
7. Muhammed b. Abdullah el-Cehhâfî (Muhammed b. Abdullah b. Muhammed b. Ebi'l- Vezîr)
Konular:
KTB, SELAM
Selam, namaz kılana
Selam, tanıdıklarına ve tanımadıklarına