Öneri Formu
Hadis Id, No:
159690, TŞ000351
Hadis:
حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ وَكِيعٍ ،حَدَّثَنَا جُمَيْعُ بْنُ عُمَرَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْعِجْلِيُّ أَنْبَأَنَا رَجُلٌ مِنْ بَنِي تَمِيمٍ مِنْ وَلَدِ أَبِي هَالَةَ زَوْجِ خَدِيجَةَ ، وَيُكْنَى أَبَا عَبْدِ اللهِ ، عَنِ ابْنٍ لأَبِي هَالَةَ ، عَنِ الْحَسَنِ بْنِ عَلِيٍّ ، قَالَ : قَالَ الْحُسَيْنُ : سَأَلْتُ أَبي عَنْ سِيرَةِ النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم ، فِي جُلَسَائِهِ ، فَقَالَ : كَانَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، دَائِمَ الْبِشْرِ ، سَهْلَ الْخُلُقِ ، لَيِّنَ الْجَانِبِ ، لَيْسَ بِفَظٍّ وَلا غَلِيظٍ ، وَلا صَخَّابٍ وَلا فَحَّاشٍ ، وَلا عَيَّابٍ وَلا مُشَاحٍ ، يَتَغَافَلُ عَمَّا لا يَشْتَهِي ، وَلا يُؤْيِسُ مِنْهُ رَاجِيهِ وَلا يُخَيَّبُ فِيهِ ، قَدْ تَرَكَ نَفْسَهُ مِنْ ثَلاثٍ : الْمِرَاءِ ، وَالإِكْثَارِ ، وَمَا لا يَعْنِيهِ ، وَتَرَكَ النَّاسَ مِنْ ثَلاثٍ : كَانَ لا يَذُمُّ أَحَدًا ، وَلا يَعِيبُهُ ، وَلا يَطْلُبُ عَوْرتَهُ ، وَلا يَتَكَلَّمُ إِلا فِيمَا رَجَا ثَوَابَهُ ، وَإِذَا تَكَلَّمَ أَطْرَقَ جُلَسَاؤُهُ ، كَأَنَّمَا عَلَى رُؤُوسِهِمُ الطَّيْرُ ، فَإِذَا سَكَتَ تَكَلَّمُوا لا يَتَنَازَعُونَ عِنْدَهُ الْحَدِيثَ ، وَمَنْ تَكَلَّمَ عِنْدَهُ أَنْصَتُوا لَهُ حَتَّى يَفْرُغَ ، حَدِيثُهُمْ عِنْدَهُ حَدِيثُ أَوَّلِهِمْ ، يَضْحَكُ مِمَّا يَضْحَكُونَ مِنْهُ ، وَيَتَعَجَّبُ مِمَّا يَتَعَجَّبُونَ مِنْهُ ، وَيَصْبِرُ لِلْغَرِيبِ عَلَى الْجَفْوَةِ فِي مَنْطِقِهِ وَمَسْأَلَتِهِ ، حَتَّى إِنْ كَانَ أَصْحَابُهُ ، وَيَقُولُ : إِذَا رَأَيْتُمْ طَالِبَ حَاجَةٍ يِطْلُبُهَا فَأَرْفِدُوهُ ، وَلا يَقْبَلُ الثَّنَاءَ إِلا مِنْ مُكَافِئٍ وَلا يَقْطَعُ عَلَى أَحَدٍ حَدِيثَهُ حَتَّى يَجُوزَ فَيَقْطَعُهُ بِنَهْيٍ أَوْ قِيَامٍ
Tercemesi:
Hz. Ali (r.a)'nin oğlu Hz. Hüseyin (r.a) naklediyor:
Babam Hz. Ali'den, Peygamber Efendimiz'in, meclisinde bulunan dost ve arkadaşlarına karşı nasıl davrandıklarını sorduğumda şöyle anlattılar:
"Resûlullah Efendimiz; her zaman güler yüzlü, yumuşak huylu ve alçak gönüllü idiler. Asla asık suratlı, katı kalbli, kavgacı, şarlatan, kusur bulucu, dalkavuk ve kıskanç değildiler. Hoşlanmadığı şeyleri görmezlikten gelir; kendisinden beklentisi olan kimseleri hayâl kırıklığına uğratmaz ve onları, isteklerinden tamamen mahrum bırakmazdı.
Üç şeyden titizlikle uzak dururlardı: Ağız kavgası, boşboğazlık ve mâlâya'nî!. Şu üç hususdan da titizlikle sakınırlardı: Hiç kimseyi kötülemezler, kınamazlar ve hiç kimsenin aybı ile gizli taraflarını öğrenmeye çalışmazlardı.
Sâdece yararlı olacağını ümit ettikleri konularda konuşurlardı. Hazreti Peygamber konuşurken, meclisinde bulunan dinleyiciler, başlarının üzerine kuş konmuşçasına hiç kımıldamadan kulak kesilirlerdi. Zât-ı Ri-sâletleri susunca da, konuşma ihtiyâcı duyanlar söz alırlardı. Ashâb, Resûl-i Ekrem'in huzurunda konuşurlarken birbirleriyle asla ağız dalaşında bulunmazlardı. İçlerinden birisi Resûlullah'm huzurunda konuşurken, o sözünü bitirinceye kadar, hepsi de can kulağı ile konuşanı dinlerdi. Peygamber Efendimiz'in katında, onların hepsinin sözü, ilk önce konuşanın sözü gibi ilgi görürdü.
Ashabın güldüklerine kendileri de güler, onların taaccüb ettikleri şeylere kendileri de hayretlerini ifâde ederdi.
Huzurlarına gelen garîblerin (bedevilerin) kaba saba konuşmaları ile pervasızca suâllerinin yol açtığı tatsızlıklara sabrederlerdi. Ashabı ise, onların gelip suâl sormalarını çok isterlerdi.
Peygamber Efendimiz: 'Hacetinin giderilmesini isteyen bir ihtiyaç sahibi ile karşılaştığınız zaman ona yardımcı olunuz' buyururlardı.
Hazreti Peygamber, ancak yapılan iyiliğe denk düşen ve fazla dalkavukluğa kaçmayan övgüleri kabul eder ve, haddi tecâvüz etmediği müddetçe, hiç kimsenin sözünü kesmezdi. Şayet yüksek huzurlarında haddi aşacak şekilde konuşulursa, o zaman, ya konuşanı susturmak ya da o meclisten kalkıp gitmek suretiyle ona engel olurlardı".
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 351, /564
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali es-Sibt (Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib b. Abdulmuttalib b. Haşim b. Abdumenaf)
3. Hasan b. Ali el-Haşimî (Hasan b. Ali b. Ebu Talib b. Abdulmuttalib)
4. Mübhem Ravi (Mübhem)
5. Yezid b. Ömer et-Temimi (Yezid b. Ömer)
6. Cümey' b. Ömer el-Icli (Cümey' b. Ömer b. Abdurrahman)
7. Ebu Muhammed Süfyan b. Veki' er-Ruâsî (Süfyan b. Veki' b. Cerrâh b. Melîc b. Adî)
Konular:
Adab, insani ilişkilerde nezaket, kabalık
Adab, soru sorma adabı
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Gülmek, Hz. Peygamber'in gülmesi
Hz. Peygamber, boş sözü sevmemesi
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
İNSANLAR ARASI SEVGİ VE SAYGI
Konuşma, konuşma adabı
KTB, ADAB
Tesettür, erkek erkeğin avretine bakmamalı