Öneri Formu
Hadis Id, No:
20040, T001548
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ عَنْ أَبِى الْبَخْتَرِىِّ أَنَّ جَيْشًا مِنْ جُيُوشِ الْمُسْلِمِينَ كَانَ أَمِيرَهُمْ سَلْمَانُ الْفَارِسِىُّ حَاصَرُوا قَصْرًا مِنْ قُصُورِ فَارِسَ فَقَالُوا: يَا أَبَا عَبْدِ اللَّهِ أَلاَ نَنْهَدُ إِلَيْهِمْ؟ قَالَ دَعُونِى أَدْعُهُمْ كَمَا سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدْعُوهُمْ . فَأَتَاهُمْ سَلْمَانُ فَقَالَ لَهُمْ: إِنَّمَا أَنَا رَجُلٌ مِنْكُمْ فَارِسِىٌّ تَرَوْنَ الْعَرَبَ يُطِيعُونَنِى فَإِنْ أَسْلَمْتُمْ فَلَكُمْ مِثْلُ الَّذِى لَنَا وَعَلَيْكُمْ مِثْلُ الَّذِى عَلَيْنَا وَإِنْ أَبَيْتُمْ إِلاَّ دِينَكُمْ تَرَكْنَاكُمْ عَلَيْهِ وَأَعْطُونَا الْجِزْيَةَ عَنْ يَدٍ وَأَنْتُمْ صَاغِرُونَ . قَالَ وَرَطَنَ إِلَيْهِمْ بِالْفَارِسِيَّةِ وَأَنْتُمْ غَيْرُ مَحْمُودِينَ . وَإِنْ أَبَيْتُمْ نَابَذْنَاكُمْ عَلَى سَوَاءٍ . قَالُوا مَا نَحْنُ بِالَّذِى نُعْطِى الْجِزْيَةَ وَلَكِنَّا نُقَاتِلُكُمْ . فَقَالُوا يَا أَبَا عَبْدِ اللَّهِ أَلاَ نَنْهَدُ إِلَيْهِمْ قَالَ لاَ . فَدَعَاهُمْ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ إِلَى مِثْلِ هَذَا ثُمَّ قَالَ: انْهَدُوا إِلَيْهِمْ . قَالَ فَنَهَدْنَا إِلَيْهِمْ فَفَتَحْنَا ذَلِكَ الْقَصْرَ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ بُرَيْدَةَ وَالنُّعْمَانِ بْنِ مُقَرِّنٍ وَابْنِ عُمَرَ وَابْنِ عَبَّاسٍ . وَحَدِيثُ سَلْمَانَ حَدِيثٌ حَسَنٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ . وَسَمِعْتُ مُحَمَّدًا يَقُولُ أَبُو الْبَخْتَرِىِّ لَمْ يُدْرِكْ سَلْمَانَ لأَنَّهُ لَمْ يُدْرِكْ عَلِيًّا وَسَلْمَانُ مَاتَ قَبْلَ عَلِىٍّ . وَقَدْ ذَهَبَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِلَى هَذَا وَرَأَوْا أَنْ يُدْعَوْا قَبْلَ الْقِتَالِ وَهُوَ قَوْلُ إِسْحَاقَ بْنِ إِبْرَاهِيمَ قَالَ : إِنْ تُقُدِّمَ إِلَيْهِمْ فِى الدَّعْوَةِ فَحَسَنٌ يَكُونُ ذَلِكَ أَهْيَبَ . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ لاَ دَعْوَةَ الْيَوْمَ . وَقَالَ أَحْمَدُ لاَ أَعْرِفُ الْيَوْمَ أَحَدًا يُدْعَى . وَقَالَ الشَّافِعِىُّ لاَ يُقَاتَلُ الْعَدُوُّ حَتَّى يُدْعَوْا إِلاَّ أَنْ يَعْجَلُوا عَنْ ذَلِكَ فَإِنْ لَمْ يَفْعَلْ فَقَدْ بَلَغَتْهُمُ الدَّعْوَةُ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Ebu Avâne, ona Atâ b. Sâib, ona da Ebu Bahterî şöyle rivayet etmiştir:
Müslümanların ordularından biri komutanları Selman el-Fârisî olduğu halde Fars kalelerinden birini kuşatma altına aldı da müslüman askerler, "Ey Selman! Onlara saldırmayacak mıyız?" dediler. Selman, "Beni bırakın da Rasulullah'ın (sav) müşrikleri davet ettiğini işittiğim gibi onları İslâm'a davet edeyim" dedi. Selman onlara gelip "Ben sizden olan Farslı biriyim! Arapların bana itaat ettiğini de görüyorsunuz. Eğer teslim olup İslâm'a da girerseniz lehimize ve aleyhimize olanlar sizin de lehinize ve aleyhinize olur! Kabul etmeyip dininiz üzere kalır ve bize küçük düşürülmüş kimseler olarak elinizle cizye verirseniz sizi olduğunuz hal üzere bırakırız" dedi ve onlarla Farsça bir şeyler konuştu. Sözlerine devam ederek"Sizler her hâlükarda övülmüş kimseler olmayacaksınız! Eğer bunu da kabul etmezseniz sizinle göğüs göğüse çarpışırız!" dedi. Düşman, "Size cizye falan verecek değiliz. Ama biz, size karşı savaşacağız!" dedi. Müslümanlar, "Ey Ebu Abdullah! Onlarla savaşmayacak mıyız?" dediler. O, "Hayır!" deyip bunun gibi üç gün boyunca onlara davette bulundu. Ardından, "Onlarla savaşın!" dedi. Biz de onlarla savaştık ve kaleyi fethettik. Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Büreyde, Numan b. Mukarrin, İbn Ömer ve İbn Abbâs'tan da hadis nakledilmiştir. Selman hadisi hasen olup onu sadece Atâ b. Sâib'in rivayeti ile bilmekteyiz.
Muhammed b. İsmail el-Buhârî'yi şöyle derken işittim: Ebu Bahterî, Selman'a yetişmemiştir. Çünkü o Ali'ye de yetişmemiştir ki Selman, Ali'den önce vefat etmiştir.
Nebî'nin (sav) ashabından ilim ehli bazı kimseler bu hadisin gereğince görüşte bulunmuşlar ve savaştan önce davet etmeyi benimsemişlerdir ki bu, İshâk b. İbrahim'in de görüşüdür. O, "Onlara karşı önce davette bulunulursa bu güzeldir ve korku salmak bakımından daha uygundur" demiştir. Bir kısım ilim ehli de bugün davete gerek olmadığını benimsemiştir. Ahmed b. Hanbel, "Bugün davete muhatap olmayan birini bilmiyorum!" demiştir. Şâfiî, "Davet edilmelerine dek düşmanla savaşılmaz. Ancak düşman hızlı davranır da davet yapılamazsa onlara davet ulaşmış kabul edilir" demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Siyer 1, 4/119
Senetler:
()
Konular:
İnsan, İnsanlık
Sahabe, Aralalarındaki ihtilaflar
Savaş, barış, eman/güvence vermek
Savaş, ilan etme ve savaş hukuku
Yönetim, cizye vergisi