1 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Mu'âz b. Hişâm, ona babası (Hişâm), ona Katâde, ona Ebu Kilâbe, ona Hâlid b. Laclâc, ona da İbn Abbâs'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Rabbim bana en güzel surette göründü ve 'Ey Muhammed!' buyurdu. Ben de 'Buyur Rabbim, emrine amadeyim' dedim. 'Mele-i A'lâ (melekler topluluğu) hangi konuda tartışıyor?' buyurdu. Ben 'Rabbim, bilmiyorum' dedim. Bunun üzerine elini iki omzumun arasına koydu, göğsümde onun serinliğini hissettim. Böylece doğuyla batı arasındaki her şeyi bildim. Sonra yine 'Ey Muhammed!' buyurdu. 'Buyur Rabbim, emrine amadeyim' dedim. 'Mele-i A'lâ (melekler topluluğu) hangi konuda tartışıyor?' buyurdu. Ben de şöyle dedim: Onlar dereceler ve kefaretler, camiye cemaate götüren ayaklar (adımlar), hoşlanılmayan (soğuk, zor, sıkıntılı) zamanlarda abdestin güzelce alınması ve bir namazdan sonra diğer namazı beklemenin sevabı hakkında tartışıyorlar. Kim bunlara devam eder, hayır üzere yaşar, hayır üzere ölürse günahlarından, annesinin kendisini doğurduğu günkü gibi tertemiz çıkar."
Bu hadis hasen garîbdir. Bu konuda Muâz b. Cebel ve Abdurrahman b. Âyiş’ten de rivayet vardır. Nitekim bu hadis Muâz b. Cebel’den uzun bir şekilde rivayet edilmiştir. O rivayette Rasulullah'ın (sav) "Ben uyukladım, üzerime uykunun ağırlığı çöktü, o sırada Rabbimi en güzel surette gördüm. Bana 'Mele-i A'lâ (melekler topluluğu) hangi konuda tartışıyor?' buyurdu" ifadesi de vardır.