Giriş

Bize İbn Muaz, ona babası (Muaz b. Muaz), ona Şube, ona Ya'la b. Ata, ona Cabir b. Yezid, ona da babası (Yezid b. Esved) şöyle rivayet etmiştir:
"Nebi ile birlikte Mina'da sabah namazını kıldım. (Ardından, yukarıdaki hadisin) manasını zikretmiştir."


    Öneri Formu
5710 D000576 Ebu Davud, Salat, 56

Bize Hasan b. Ali, ona Abdürrezzak ve Ebu Âsım, onlara İbn Cüreyc, ona Muhammed b. Abbad b. Cafer, ona Ebu Seleme b. Süfyan, Abdullah b. Müseyyeb ve Abdullah b. Amr, onlara da Abdullah b. Saib şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav), Mekke'nin fethi günü bize sabah namazını kıldırdı. Namazda Müminûn suresini okumaya başladı; ancak Musa ve Harun (peygamberlerin) -İbn Abbad şüpheye düşüp Musa ve İsa (peygamberlerin) dedi ya da raviler bunda ihtilaf ettiler- anlatıldığı yere gelip kendisini öksürme tutana dek okumaya devam etti. Hz. Peygamber (sav), öksürük nedeniyle okumayı kesip rükûa gitti. Abdullah b. Saib de buna şahit oldu."


    Öneri Formu
5796 D000649 Ebu Davud, Salat, 88

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Hz. Aişe şöyle söylemiştir:
Rasulullah (sav) bir gece odadan dışarıya çıktı, mescitte namaz kıldı. Bazı insanlar da namazda ona uydular. Sabah olunca insanlar bunu kendi aralarında konuştular. Bunun neticesinde gece daha çok insan toplandı ve Peygamber (sav) ile birlikte namaz kıldılar. Sabah olunca insanlar bu konuyu yine konuştular. Üçüncü gece mescide gelenler bir hayli fazla oldu. Rasulullah yine mescide çıktı, insanlar da Ona uyarak namaz kıldılar. Dördüncü gece olduğu zaman mescit, kalabalıktan insanları almadı. (Peygamber de onların yanına mescide çıkmadı). Ancak sabah namazı­nı kıldırmak için mescide çıktı. Sabah namazını kıldırınca, insanlara döndü, kelime-i şehadet getirdi ve şöyle dedi:
"Muhakkak ki dün geceki durumunuzdan haberdarım. Fakat ben, gece namazı üzerinize farz olur da sonra onu kılamazsınız diye endişe ettim." buyurdu.
Bu hadisi rivayet etmede Yunus Ukayl'e mutâbaat etmiştir.


    Öneri Formu
5931 B000924 Buhari, Cuma, 29

Bize Müsedded, ona Hammad, ona Abdülaziz b. Suheyb ve Sabit el-Bunânî, o ikisine Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), sabah namazını alaca ka­ranlıkta kıldı, sonra bineğine bindi: "Allâhu Ekber, Hayber harab oldu. Biz bir kavmin yurduna girdiğimizde, uyarılanların sabahı ne kötü olur" buyurdu. Hayber ahalîsi dışarı çıktı, sokaklarda koşarak 'İşte Muhammed ve (hamis) ordu' diyorlardı. Râvî: 'Hamis' ordu demektir, dedi. Rasulullah (sav) onlara galip geldi, savaşanları öldürdü, aileleri esir aldı. Safiyye bt. Huyey önce Dıhye el-Kelbî'nin, sonra da Rasulullah'ın cariyesi oldu. Sonra Rasulullah (sav) onunla evlendi. Safiyye'nin (r.anha) hürriyete ka­vuşturulmasını da kendisine mehir tayin etti.
Râvî Abdulazîz, Sabit'e 'Ya Ebu Muhammed! Enes'e ona ne mehir tayin etti diye sordun mu?' dedi. Sabit 'Peygamber, Safiyye'ye hürriye­tini mehir tayin etti' dedi ve gülümsedi.


    Öneri Formu
5972 B000947 Buhari, Salatu'l-Havf, 6


    Öneri Formu
5862 M001615 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 36


    Öneri Formu
5886 B000900 Buhari, Cuma, 13


    Öneri Formu
5924 M001649 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 65


    Öneri Formu
5926 M001650 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 66


    Öneri Formu
5927 M001651 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 67


    Öneri Formu
5946 M001658 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 73